|
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’

Köpekler her zeminde yatıp uyuyabilir. Taş, toprak, çimen ayırmazlar. Beton, asfalt, tahta fark etmez. Kuru ot ve saman üstünde de hiç rahatsız olmadan uyuyabilirler, halı üstünde de. Rahat döşek, çekyat, üçlü koltuk istemezler. Kuş tüyü yastık, yorgan, battaniye, çarşaf, nevresim şartı koşmazlar.

Bir insan o şekilde yatmaya kalksa, sabaha acilen kaldırılıp hastaneye yatırılır.

*

Hayvancıklar, yağmur sonrası sokaktaki su birikintisinden içebilirler. İnsan o sudan içecek olsa, kırk türlü hastalık kapar. Musluk suyunu bile kaynatmadan içmeyi riskli bulur insan pek çok yerde.

Köpeklerin ve diğer birçok hayvanın metabolizması o şartlara dayanıklıdır.

Yedikleri için de titizlik göstermez, son kullanma tarihine bakmaya niyetlenmezler.

Musluktan tedirginlik duymadan su içtiğini söyleyenlere kulak asacak değiliz.

Öyle olsa, ertesi gün Ferdi Tayfur’dan söylemeye başlaması muhtemeldir.

“Susadım çeşmeye, varmaz olaydım

Elinden bir tas su, içmez olaydım…”


CEMİYET YOK, NİYET VAR

Mavri Mira Cemiyeti’ni Fener Rum Patrikhanesi, 1919’da kurdu. Maksat, Bizans İmparatorluğunu canlandırmak, Batı Anadolu ve Trakya’yı Yunanistan’a bağlamak.

Bugün o isimde bir cemiyet yok ama o niyeti aynı şekilde devam ettirenler var.


DAVETİYENİN İMLASI

Delikanlı, hocasını düğününe davet etmek için mesaj yazmış.

“Hocam, bu mutlu günümüzde sizide aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.”

Hoca kızmış. “Evladım, hâlâ de’leri da’ları ayrı yazmayı öğrenemedin.”

Çocuk düzeltip tekrar göndermiş:

“Hocam, bu mutlu günümüz de sizi de aramız da görmekten büyük mutluluk duyacağız.”


SU TESTİSİ SU YOLUNDA

Atalarımızın söylediği doğrudur. Su testisi su yolunda kırılır da acaba giderken mi gelirken mi?

Malum, boş ve dolu olmak arasında fark vardır. Özellikle bir testi için.

İnsan içinse, testilerden daha önemlidir boş veya dolu olmak.

Zaten atalarımızın hayvanlar ve eşyalar üzerine söyledikleri sözler, aslında onlar için değil, insanlara yöneliktir.


JAPONYA’DA PKK’YA YASAK

Japonya’daki PKK hakkında araştırmalar yapan Japon gazeteci İshii Takaaki’nin yazdığı mesaj dikkat çekiciydi.

“Japonya’da yaşayan Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti’ne veya Türklere hakaret ederken ‘Biz Türküz’ diyorlar. Suç işlediklerinde, tacize uğradıklarında ‘Biz Türküz’ diyorlar. Onları utanç verici, yalancı insanlar olarak görüyorum. Onların budalalıkları Japonya ile Türkiye arasındaki dostluğu yok edecektir.”

Japonya’da PKK’lılar çizgiyi aşınca Japon hükümeti tedbir almakta gecikmedi.

Terör örgütü mensuplarının Japonya’daki tüm varlıklarını dondurdu. PKK paçavraları ve terörist başının fotoğraflarıyla yürüyüşleri yasakladı. Japon yönetimi Türkiye ile beraber çalışma çağrısı yaptı.


AĞACA NE DENİR?

Dursun’un arkadaşı İdris, bir süre yurt dışında kalmış, pek de benimsemiş; az daha ‘anavatan’ sayacakmış. Memlekete dönünce arkadaşına öğrendiği yabancı dil üzerinden caka satmaya çalışmış.

Bir ağacın yanından geçerken “Biz buna ‘tree’ deriz” diye İngilizcesini konuşturmuş.

Dursun şöyle cevap vermiş:

“Biz bir şey demeyiz, yanından geçer gideriz.”

#hayat
#aktüel
#Mehmet Şeker
15 days ago
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
İBER’in Fütüvvet Kitaplığı
Yahudilerin varlığı Siyonizm’e mi bağlı?
AK Parti kampı neden önemli?..
Büyüme verisi ve kompozisyonu
Türkiye’nin 2K ile mücadelesi: Konut ve köpek sorunu