Gündemi epeydir meşgul eden restoran ve kafelere yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca hazırlanan “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Resmi Gazete’de yayımlandı.
Aslında birden fazla ürün ve hizmet veren mekanların bir süredir başvurduk-ları küçük KDV oyununda olası istismarların önüne geçilmek için bir adım atılmış oldu.
Belirli çevrelerce KDV artışı olarak nitelendirilse de
yapılmak istenen ve hayata geçirilecek olan yanlış uygulama ve suistimallerin engellenmesi.
Bir başka ifade ile işletmelerin bizden aldıkları KDV’nin doğru belgelendirilmesi için bir düzenlemeye gidilmiş oldu.
Şöyle düşünelim; Bir pastaneye girdiniz, o pastanede yok yok. Bir yandan ekmek pişiyor, bir yandan servis hizmeti veriliyor, yaş pasta satılıyor hatta ve hatta kış aylarında boza bile var.
Oturdunuz; kahvaltınızı yaptınız, hesabı öderken %10 KDV yansıması gerekirken, işletme fişi yaş pastadan % 1 ile kesiyor. Dolayısıyla yeme içme hizmeti yerine yaş pasta satmış gibi görünüyor
. Arada ortaya çıkan vergi kaybı kamunun aleyhine işliyor.
KDV’den kaçınmayı engellemek hem işletmecinin etik değer katsayısına hem de müşteri olarak bizim ortaya koyacağımız duyarlılık katsayısına bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
FİYATLAR SUNULAN HİZMETE GÖRE ÇOK YÜKSEK
Bir yandan KDV düzenlemesi, bir yandan kafe ve restoranların fiyat politikası kıyasıya bir mücadele veriyor.
Areda Piar
araştırma şirketinin kafe ve restoran fiyatları algı araştırması çarpıcı sonuçları barındırıyor. Türkiye genelinde 1100 kişinin katılımıyla 22-25 Nisan 2024 tarihlerinde gerçekleşen araştırma sonuçlarına göre
toplumun %88,3’ü kafe ve restoranların fiyatlarını oldukça yüksek buluyor. Bir sosyalleşme ve keyif alma aktivitesi olan dışarıda yeme içme alışkanlığı artan fiyat fırtınası ile birlikte bir pişmanlığa doğru yol alıyor
. Toplum tarafından daha çok içme ve akşam yemeği aktivitesinde tercih edilen restoran ve kafelere olan ilgi geçen seneye göre azalıyor. Katılımcıların %66,2’si geçen seneye göre dışarıda yeme içme sıklığının azaldığına dikkat çekiyor.
ENFLASYON BAHANE FIRSATÇILIK ŞAHANE
Aynı araştırmada
katılımcıların %88,2’si kafe ve restoranların enflasyonu bahane ederek fiyatları yükseltmek kaydıyla fırsatçılık yaptığı fikrini desteklediklerini vurguluyor.
Söz konusu fırsatçılığın
boykot ile bir çözüme ulaşabileceği fikri ise tüketici cephesinde karşılık buluyo
r. Boykotun kitlesel tepki aşamasına geçebilmesi için bir eylem birlikteliğine ihtiyaç duyduğu dikkat çekiyor. Katılımcıların %47,6’sının boykotun gücüne inanması, harekete geçirilmeyi bekleyen potansiyelin büyüklüğünü temsil ediyor. Yok etme hususunda kuvvetli olma potansiyeline sahip kitleler, imkansızlık kavramının yok olabileceğine giderek inanıyorlar.
SON PİŞMANLIK NEYE YARAR
Kuşaklara göre farklılık gösterse de kafe veya restoran seçerken etkili olan yiyecek ve içecek kalitesi, konum ve ulaşılabilirlik, hizmet kalitesi, müzik ve eğlence gibi faktörler bugün yerini fiyatların tahakkümüne bırakmış durumda.
Bazen arkadaş teklifleri, bazen evde pişirilmeyen tatlar bazen de evde yemek olmadığı zamanlar tercih edilen kafe ve restoranlar artık lüks bir zevk ve tercihe doğru hızla ilerliyor. Araştırma sonuçlarına göre son bir ayda tek seferde en yüksek bir kişi için ödenen hesap ortalama 553,5 Türk lirası. Hal böyle olunca
yeme içme aktivitesi sırasındaki keyif yerini pişmanlığa ve endişeye bırakıyor. Evde yapsak daha ucuza gelirdi, bu kadar parayı nereye verdim ben, bu paraya bir aylık mutfak masrafı çıkardı iç sesleri yüksek sesle dışa vurmaya başlıyor.
Bizde hesap sonrası duyulan pişmanlık, tadı damağında kalan acı bir lezzet gibidir.
#Ekonomi
#KDV
#Enflasyon
#Özgür Bayram Soylu
16 gün önce
Tadımlık hile
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?
