|
|
Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM'deki açılış konuşmasında, hükümeti, "Irak'a asker gönderme, çoğulculuk ve diyalog" konularında uyarırken, ekonomi, yolsuzlukla mücadele ve AB konularındaki başarıları için övdü.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla TBMM'de yaptığı konuşmada, hükümeti, "Irak'a asker gönderme, çoğulculuk ve diyalog" konularında uyarırken, ekonomi ve AB konularındaki başarılarından dolayı da övdü. TBMM'nin 22. Dönem İkinci Yasama Yılı, Meclis bahçesinde düzenlenen törenle başladı. Daha sonra toplanan TBMM Genel Kurulu'nda açılış konuşmasını yapan Arınç, geçen dönemde çıkarılan yasaların Türkiye'nin kaderini değiştirecek, son 40 yılın en büyük reform niteliğindeki düzenlemeleri olduğunu vurgulayarak, "Meclis'in itibarı her geçen gün artıyor. Ancak şimdi bizi daha önemli sorumluluklar bekliyor. Çıkardığımız uyum yasalarını hayata geçirme ve uygulamamız gerekiyor. Türkiye'de her birey demokrasiyi, özgürlüğü derinden hissetmeli, onun nimetlerinden faydalanmalıdır" dedi. Sezer'den AB teşekkürü Daha sonra TBMM üyelerine hitap eden Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM'nin ve hükümetin Avrupa Birliği'ne üyelik yönünde attığı adımları överek, şunları söyledi: "Ülkemizin çağdaş dünyayla bütünleşme yolunda gerçekleştirdiği yapısal dönüşümlerin olumlu sonuçlarının alınmaya başlanması, demokratikleşme ve AB sürecinde bizlere güç vermektedir. Bu konuda ilerlemeyi ödün vermeksizin sürdürmeli ve gerekli uygulamaları hızla yaşama geçirmeye özen göstermeliyiz. Meclisimiz'in ve hükümetimizin bu süreçteki etkinliği övgüye değerdir." Uzlaşı ve çoğulculuk uyarısı Türkiye'nin önemli sorunlarının bulunduğunun altını çizen Sezer, bu sorunların çözümünün "uzlaşma kültürü içinde, elbirliğiyle hareket edilerek sağlanabileceğine" işaret etti. Hükümete "çoğulculuk" uyarısında da bulunan Sezer, "çoğunluğu elinde bulunduran hükümetin, kendisine oy vermeyenlerin hak ve düşüncelerine saygı gösterip onları gözönünde bulundurması" gereğine işaret etti ve "Çoğulculuk farklı kesimler arasında denge kurmayı amaçlar. Toplumsal barış ve rejimin istikrarı bu dengeye bağlıdır" dedi. "Kuvvetler ayrılığı"na da değinen Sezer, egemenliği, anayasal sınırlar çerçevesinde, "yasama ve yürütme organları, Cumhurbaşkanı, yargı organları ile özerk kurulların" kullandıklarını söyledi. Sezer, bu kuvvetlerin ellerindeki hukuksal güvenceleri aşma çabalarının "demokrasiye zarar vereceğini" öne sürdü. Yolsuzlukla mücadeleye övgü Yolsuzlukla mücadeleye de yer veren Sezer, "Yolsuzlukları önleme konusunda yetersiz kalınması, yurttaşların umutsuzluğa kapılmasına, devletin kurumlarının güven kaybına uğramasına, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve işleyişine olan inancın sarsılmasına yol açmaktadır" dedi. Sezer, medyanın yolsuzluklar konusunda kamuoyunu yansız bilgilendirmesi, basın kuruluşlarının basın dışı ticari işlerle uğraşmamaları ve "Siyasi Etik Yasası"nın çıkarılmasının da yolsuzlukların önlenmesinde belirleyici rol oynayacağını vurguladı. Sezer, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını da övdü. Sezer, yolsuzluğa karşı başarılı olabilmenin koşullarından birinin de "dokunulmazlıkların sınırlandırılması" ve memurların yargılanmasını yetkili makamın iznine bağlayan Anayasa'nın 129. maddesinin değiştirilmesi olduğunu söyledi. YÖK'te uzlaşma aranmalı Cumhurbaşkanı, yüksek öğretim kurumlarının ve üst kurulların bugünkü yapılarıyla çağdaş beklentileri karşılayamadıklarını vurguladı. Sezer, "Düzenlemenin cumhuriyetin nitelikleriyle bağdaşması, toplumun, gençliğin ve üniversitelerin beklentilerini karşılaması ve gerçekleriyle örtüşmesi gerekmektedir" dedi. Sezer, yüksek öğretimdeki değişim sürecinin siyasal alandan önce akademik alanda başlatılması gerektiğini vurguladı. Sezer, "Akademik alanda hazırlanan ve evrensel ilkeleri içeren taslak üzerinde uyuşma sağlanmasında kamu yararı bulunmaktadır" diye konuştu. Sezer, temel eğitimin 12 yıla çıkarılması gerektiğini de savundu. 'Benim ekibim' savunması yersiz Türkiye'de her iktidar değişikliğinde yönetim görevindeki kamu personelinin de değiştirilmek istendiğine dikkati çeken Sezer, "Devletin sürekliliği esas olduğu için kamu görevlilerinin sürekliliği de korunmalıdır. Kamu görevlileri devlette istikrar ögesidir" dedi. Sezer, "kendi ekibimle başarılı olabilirim" iddiasının ise hukuksal dayanağı olmadığını savundu. Basın ve gazeteci özgürlüğü önemli Demokrasinin gelişmesi için basında tekelleşmeye izin verilmemesi gerektiğini de kaydeden Sezer, basınla ilgili yasalarda basın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı, "Medyanın çoğulculuğunu koruyucu önlemler alınmalı. Basın çalışanlarının statüleri yasal güvenceye bağlanmalıdır" dedi. Yargıya atama yapmayalım Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa Mahkemesi'ne kendisinin, TBMM'nin veya hükümetin üye atamaması gerektiğini söyledi. Sezer, "Gerektiğinde kendini yargılayacak Anayasa Mahkeme-si'ne üye seçmek yetkisi hukuksal olmasa da etik yönden eleştirilebilir. Aynı gerekçe ile Anayasa Mahkemesi'ne TBMM'ce üye seçilmesi de uygun değildir. Yüksek Mahkeme'nin Yüce Divan sıfatıyla Bakanlar Kurulu üyelerini yargılama olasılığı da gözden uzak tutulmalıdır" dedi. Ekonomik hedefler tutacak
Hükümetin uyguladığı ekonomik politikaları da öven Sezer, ekonomideki olumlu gelişmeleri rakamlarıyla tek tek ifade eetti ve ekonomik programa uyma kararlılığının, 2003 yılında temel makroekonomik hedefleri ulaşılabilir kıldığını kaydetti. Sezer, hükümetin bankacılık sektöründe attığı adımların da olumlu sonuçlar vermeye başladığını ifade etti.
|
|