 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
| ||
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
| ||
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
2003 ve 2004 yılı ile alakalı iş dünyasının beklentilerinin iyimser olduğunu ifade eden ASİAD Başkanı Ömer Faruk Başaran, "Herkesin gözü, faiz oranlarında yapılacak yeni indirime kilitlenmiş oldu" dedi.
Ekonomik krizlerle bunalan Türk ekonomisinin yükseliş trendine girdiğine dikkat çeken Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Başkanı Ömer Faruk Başaran, şimdi sıranın faize geldiğini düşünüyor. Türkiye'nin IMF' ye olan borçlarının ödenmesi konusunda yeni bir plan yaparak borcunun, yaklaşık 6-8 milyar dolarlık kısmını, 2006 yılına sarkıtmak suretiyle 11,3 milyar dolarlık bir rahatlamaya kavuştuğunu belirten Başaran, bunun hükümeti gevşetmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Dövizin yıl içindeki pozisyonunun ardından şimdi herkesin gözü kulağı, faiz oranlarında yapılacak yeni indirime kilitlenmiş oldu" dedi. 2003 ve 2004 yılı ile alakalı iş dünyasının beklentilerinin gayet iyimser olduğunu ifade eden Başaran, "Ancak, 2005 yılında Türkiye'ye ilave bir uluslararası finansman desteği gelmezse, ülkemiz muhtemel bir "borç krizi" ve "devalüasyon" ile karşı karşıya kalabilir. Böyle kötü bir sürprizle karşılaşmamak için hükümetin orman vasfını yitirmiş arazilerin (2B) satışı gibi veya başka yeni kaynak paketlerini mutlaka 2005 yılına kadar devreye sokması gerekmektedir" şeklinde konuştu. 2B'lerin satışı çok önemli Türkiye'de yaşanan olumlu gelişmeleri değerlendiren Başaran, ekonomideki olumlu göstergelerin devam ettiğini, bunun önümüzdeki günlerde daha da güzel gelişmelere yol açacağını söyledi. Başaran şunları söyledi: "Türkiye'nin; gerek ekonomide, gerekse AB Uyum paketlerinin yasalaşmasında yakaladığı performansı ve mevcut bahar havasını iyi değerlendirmesi gerekir. Bahar havasının sürdürülebilir ve kalıcı olması, hükümetin alacağı birtakım bilinçli ve cesur kararlara endekslidir" Zararlar batık bankaların patronlarından tahsil edilsin
Irak'ın Yeniden İnşası'nda, Türk Firmalarının sınırsız sahada yer almaları temin edilmeli.
Reel sektörün önündeki engeller kalksın
KOBİ' lerin uluslararası rekabette karşılaştıkları sorunlar çözümlenmelidir.
Reel sektörün girdi maliyetleri "mutlaka düşürülmelidir. Özellikle "finansman" konusunda yani "faizlerde" yaşanacak olan düşüş reel sektöre bir nefes aldıracak.
Hortumculardan zararlar tahsil edilmeli.
Orman vasfını yitirmiş arazi satışları gerçekleştirilmeli ve buradan elde edilecek gelir borç tasfiyesinde kullanılmalıdır.
Geçmişte Özal döneminde yapıldığı gibi (Boğaz Köprüsü Gelir Ortaklığı Senedi v.b. ) barajlar 5 yıl veya daha uzun süre ile gelir ortaklığı senedi çıkarılarak satılmalıdır.
Bütçe rakamları kesinlikle gerçekçi olmalı. Ve Denk Bütçe hedeflenmelidir.
Vergi indirimi, SSK muafiyeti,arazi tahsisi, alt yapı , eğitim ve sağlık desteği gibi hizmetlerin verilmesiyle sanayileşme mutlaka Anadolu'ya kaydırılmalı ve Marmara Bölgesinde "Sanayileşme" ve "göç" durdurulmalıdır.
Yurt dışında yeni pazarların geliştirilmesi için ciddi ve etkin kurumsallaşmaya veya mevcut kurumlarda revizyona gidilmeli.
Kamuda nakit yönetimi disiplin içinde yürütülerek, buradan kaynaklanan kaçakların ortadan kaldırılması için, daha önce uygulanmış "havuz sistemine benzer bir "sistem " acilen tekrar devreye sokulmalıdır.
Türkiye'den dışarıya kaçırılan paralar tekrar geriye getirilmeli.
Kamuyu zarara uğratanlardan bu zararlar tahsil edilmeli,bu kişilere de gerekli cezalar verilmeli, ihmali görülen kamu görevlileri varsa,süratle cezalandırılmalıdır.
Ek istihdamı özendirici tedbirler bir an evvel devreye sokulmalıdır.
Tüpraş, Tekel, THY, Milli Piyango İdaresi, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası, Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın, özelleştirme programı süratle gerçekleştirilmelidir. EKONOMİ SERVİSİ
|
|
|
|
|
|
|