Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
Hayat
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Cumhurbaşkanı Sezer, hayatın her alanında büyük sorumluluk yüklenen kadınların, yasalarla tanınan hakları kullanmalarının baskıcı yaklaşımlarla engellendiğini belirterek, “Kadını erkeğin arkasında gören düşünce yok edilmeli” dedi.

Son günlerde kadın kimliği üzerinde yapılan tartışmalara Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de katıldı. Sezer, kadınların karar verme süreçlerinde daha etkin rol alması ve siyasal alanda daha yüksek oranda temsil edilmesi gerektiğini belirterek, “Kadını erkeğin arkasında gören düşünce yok edilmeli” dedi.

Köşk’te verilen resepsiyonlarda eşi başörtülü milletvekillerine ‘eşsiz’ davetiye gönderen Cumhurbaşkanı Sezer, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 71’inci yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda ilginç ifadelere yer verdi.

TEMSİL ORANI DÜŞÜK

Kadın hakları için Atatürk’ün büyük savaşım verdiğini hatırlatan Sezer, 1934’te seçme ve seçilme hakkı tanınan kadınların parlamentoda 18 milletvekili ile temsil edildiğini, başarılı çalışmalarıyla da Meclis’in saygınlığını artırdığını vurguladı. Bugün kadınların Meclis’teki temsil oranının başlangıç noktasına göre, çok düşük kaldığını kaydeden Sezer, “Kadınlarımız, siyasal alanda daha yüksek oranlarda temsil edilmelidir” dedi.

AYRIMCILIK HALA SÜRÜYOR

Kimi yerlerde erkek ve kadın arasında ayrımcılığın hala sürdüğüne işaret eden Sezer, kadınların kendilerine yasalarla tanınan hakları kullanmalarının baskıcı yaklaşımlar nedeniyle engellendiğini söyledi. Cumhurbaşkanı, hayatın her alanında büyük sorumluluk yüklenen kadınların, hak ettikleri düzeye ulaşmada sahip oldukları hakların bilincine varmaları için savaşım vermelerinin önemine dikkat çekerek, “Kadını erkeğin arkasında gören düşüncenin yok edilmesi, ancak eğitimle ve çağdaş değerlerin düşünce sistemine egemen kılınmasıyla sağlanabilir” dedi.