T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Bilim adamlarına büyük rehber

Modern bilimlerin cevap veremediği birçok konunun Kur’an’da bulunabileceğini söyleyen Prof. Dr. Muhsin Demirci, gazetemizin okurlarına hediye ettiği Prof. Dr. Karaçam’ın eseri “En Büyük Mucize”nin, bilim adamlarına yol göstereceğini söyledi

Yeni Şafak’ın okurlarına hediye ettiği “En Büyük Mucize” isimli kitabı değerlendiren Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Demirci, Kur’an’ın kozmolojik yönünün 15 asırdır incelendiğini ve hala incelenmeye devam edildiğini söyledi. Modern bilimlerin bugün hala cevap veremediği bir çok bilginin Kur’an-ı Kerim’de bulunabileceğini belirten demirci “En Büyük Mucize”nin bilim adamlarına rehberlik edecek bir kaynak olduğunu söyledi.

KUR’AN-I KERİM’İ EN İYİ TEFSİR EDEN ZAMANDIR

Prof. Demirci, Karaçam’ın Kur’an’ın belagat yönünden mucizevîliğinin yanında da bir de ilahi kitaptaki kevni yani kozmolojik mucizelere yer verdiğini belirterek şunları söyledi: “Mesela Rahman suresinde buyruluyor ki “İki deniz bir araya geldi, sular birbirine kavuştu ama karışmadı. Sebep olarak ‘berzah’ diye bir ifade kullanılıyor. Yani bir engelden dolayı bu iki su birbirine karışmıyor. Eski ilim adamları bunu ‘Muhtemelen bu iki deniz arasında bir kara parçası vardır. Bundan dolayı sular birbirine karışmıyor’ şeklinde tefsir etmiş.” Demirci, günümüzde ise Kaptan Cousteau’nun (Kusto) Cebeli Tarık boğazında, Akdeniz ile Atlas Okyanusu’nun birleştiği noktayı keşfinin bilindiğini belirterek şöyle konuştu: “Cousteau, alttan yukarı 45 derecelik açıyla fışkıran tatlı bir su kütlesi olduğunu belirledi. Artık Rahman Suresi’nin 19 ve 20. ayetlerinde berzah diye ifade edilenin bu olduğunu öğrendik. Yani Kur’an, geçmişte de anlaşılıyordu, bugün de anlaşılıyor ve gelecekte de anlaşılacak. Kur’an’ın mucizevî tarafı budur. Karaçam da kitabında bunu anlatmıştır.”

Demirci, Kur’an-ı Kerim’de Kaptan Cousteau örneğindeki gibi, 700 ayet olduğunu belirterek şu örneği de verdi: “Parmak izi ile ilgili ayette de bunu ortaya çıkarmak mümkün. Cenab-ı Hak buyuruyor ki, ‘İnsan zanneder mi ki biz onun parmak uçlarını dahi bir araya getiremeyeceğiz. Kıyamet sonrası yeniden dirilttiğimiz zaman insanın bütün yapısını bir araya getireceğimiz gibi parmak uçlarını bile yeniden yaratacağız.’ Bu ayet, geçmişte, insanların parmaklarının ucundaki sinirler anlamında anlaşılıyordu. Fakat parmak izinin keşfinden sonra, ayetin hikmeti daha iyi anlaşıldı. Dolayısıyla modern bilimlerin bugün hala cevap veremediği bir çok bilginin Kur’an’da bulunabileceğini düşünüyorum. Karaçam’ın kitabı, bilim adamlarına rehberlik edecek mahiyettedir.”

  • HABER MERKEZİ

    40 yıllık bir ömrün ürünü

    Prof. Dr. Muhsin Demirci, Karaçam’ın kitabında daha önceki tefsirlerde bulunmayan bir yön bulunduğunu belirterek, “O da Kur’an-ı Kerim’in kozmolojik tarafıyla ilgili çalışmalardır. En Büyük Mucize kitabı ciddiyetini müellifinin Kur’an’a hasrettiği 40 yıllık ömründen almıştır” dedi. Demirci, Kur’an’da insanın yaratılışından bahsedilen ayette üç karanlık ifadesine yer verildiğini belirterek şöyle dedi: “Anne karnındaki bebek rahim, rahim zarı ve anne karnı ile kuşatılmış durumda. Kur’an, 15 asır evvel, anne karnındaki bebeğin üç karanlığından söz ediyorsa, burada beşeri bir el aramak beyhudedir. Çünkü modern bilimler üç karanlığı, Kur’an’dan asırlar sonra keşfedilmiştir.” Örneklerin çoğaltılabileceğini söyleyen Demirci, En Büyük Mucize’nin bu açıdan iyi bir eser olduğunu söyledi.


    Fizikci, kimyacı Kur’an’ı daha iyi anlasın istedim

    Türkiye’deki okumuş olan aydın zümrenin mensup bulundukları dinin en büyük kitabı olan Kur’an hakkında bilgi sahibi olmaları için “En Büyük Mucize, Kur’an-ı Kerim’in İlmi ve Edebi Sırları”nı yazdığını belirten Prof. İsmail Karaçam, Kur’an’ın fiziğe, astronomiye ait yönlerinin ilim adamlarınca bilinmesi gerektiğini söylüyor.

    Yeni Şafak’ın okurlarına sunduğu “En Büyük Mucize, Kur’an-ı Kerim’in İlmi ve Edebi Sırları” isimli kitabın yazarı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Karaçam, eserini Kur’an-ı Kerim’i anlamak ve tanımak isteyenlerin yanında fizikçiye, kimyacıya rehber olarak hazırladığını söyledi.

    Karaçam, “1400 yıl önce Kur’anı Kerim’de dile getirilen konular bugün keşfediliyor. Her ayet, insanı hayran bırakıyor” dedi. Karaçam, “Sonsuz Mucize Kur’an” ismiyle kaleme aldığı, Yeni Şafak’ın okurları için hazırlanan genişletilmiş baskısında “En Büyük Mucize, Kur’an-ı Kerim’in İlmi ve Edebi Sırları” ismini alan kitabına ilişkin sorularımızı cevaplandırdı.

    Otuzdan fazla İslami ilim dalının, kendi çalışma sahasında Kur’an’ı incelediğini belirten Karaçam, “Kur’an-ı Kerim, harfleri, kelimeleri, cümleleri, ayetleri ve bütünü ayrı ayrı ilimler ve alimler tarafından incelenmiş bir kitaptır. Bu bilim dallarının her biri, yaptıkları çalışmalarla Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim’in mucize bir kitap olduğunu, hiçbir şekilde bir insan tarafından meydana getirilemeyeceğini delilleriyle ortaya koymuştur” dedi.

    İNSANOĞLUNA MEYDAN OKUYOR

    Kur’an-ı Kerim’in hem dili, hem manası itibariyle Allah’a izafe edilen dünya üzerindeki tek kitap olduğunu vurgulayan Karaçam, şunları söyledi: “Bu ilahi kelamın yapısında, harflerin mahreçlerinden tutun da, harflerin meydana getirdiği kelimelerde, cümlelerde, ayetlerde ve ayetlerin meydana getirdiği surelerde, insanoğlunun ulaşamayacağı bir seviye vardır. Bizim çalışma yürüttüğümüz Kur’an’ın i’cazı ilmi de Kur’an-ın mucizevi-liğini, bir benzerini meydana getirme konusunda insanoğluna meydan okumasını ve aciz bırakmasını inceleme konusu yapmıştır.”

    EN BÜYÜK MUCİZE

    Yeni Şafak’ın okurlarına sunduğu eserin hazırlanma sürecine ilişkin bilgi de veren Karaçam, şöyle dedi: “Kur’an-ı Kerim’in dil yapısı, edebi ilimler bakımından derinliği başlı başına bir konu. Bu eserde Kur’an’ın bu yönüne çok özet bir şekilde yer verdik. Çünkü bu eseri yazmaktaki gayemiz bizim Türkiye’mizdeki okumuş olan aydın zümrenin mensup bulundukları dinin en büyük kitabı olan Kur’an hakkında bilgi sahibi olmaları ve Müslüman Türkiye insanına bu ilahi kitabı tanıtma konusunda yardımcı olmaktı. Bu yüzden ağırlığı da bu yöne verdim. Benim derdim, gençlerimizin kitabını bilmesi. İnsanımız ‘Kitabım Kur’an-ı Kerim’dir’ diyor ama bu yeterli değil. Neden Kur’an-ı Kerim? İnsanımız ve gençlerimiz bunu anlasın, inandıkları kitabın ulviliği, büyüklüğü öğrenilsin.”

    Karaçam, kitapta yer alan Kur’an’ın dizilişindeki armoni hakkında da şunları dile getirdi: “Kur’an-ı Kerim’de öncelikle harflerin bir armonisi var.

    Kur’an Allah’ın indirdiği kitaplar içerisinde musiki ile terennüm ile okunan ilahi bir kitap. Mensur olan bir eseri makam ile okumaya kalktığımızda gülünç olur yakışmaz. Böyle olmasına rağmen Kur’an-ı Kerim terennüm ile okunabilir. Çünkü Allah onun harflerini, cümlelerini, ayetlerini insanoğlunun üstesinden gelemeyeceği fevkalade bir belagat ile dizmiş. Arapların edebiyatta en mükemmel seviyeye ulaştıkları dönemde Kur’an’ın tenkit edilebilecek hiçbir yanı bulunamamıştır. Kur’an’ın erişilemezliğinin sebeplerinden birisi de budur.”

  • HABER MERKEZİ

    Kur’an bilime yol gösteriyor

    Karaçam, özellikle bilimsel çalışma yürüten insanların Kur’an-ın kendilerine hitap eden yönlerini bilmesi gerektiğine de işaret ederek, “Kur’an-ı Kerimin Peygamberimiz’e indirildiği zaman diliminde, müspet bilimlerdeki gelişmeler sınırlıydı. Ancak Allah’ü Teala’nın yaklaşık 1400 yıl önce yeryüzüne indirdiği kitabında, astronomiye, fiziğe dair bugün bile yeni keşfedilen konular var. Ve en önemlisi, Kur’an-ı Kerim’de bu bilimlerle ilgili konular, asla bu bilimlerle çatışmayacak, birbirini noksanlaştırıcı bir durum arzetmeyecek şekilde yer alıyor. İşte Kur’an’ın bu yönlerinin bilim adamlarınca farkında olunması gerekiyor. Benim çalışmam da fizikçiye, kimyacıya Kur’an’ı kendi bilim dalları açısından algılamada, incelemede bir yol gösterici, bir rehber özelliği taşıyor. Örneğin “Kur’an-ı Kerim ve modern ilimler” diye bir bahsimiz var. Burada konu ettiğimiz ayetler ve insanoğlunun bugün yeni keşfettiği konular, insanı şaşırtacak, kendisine hayran bırakacak şekilde” diye konuştu. Yeni Şafak’ın vereceği baskısında kitaba yeni bölümler ilave edildiğini hatırlatan Karaçam “Mesela Kur’an- ı Kerim’in faziletlerine, okunmasına, Peygamber Efendimiz’e indirilişine, bir nüshada toplanmasına ve çoğaltılmasına ait bilgiler var” dedi.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi