Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
KÜLTÜR SERVİSİ
Sultanların Şiirleri Şiirin Sultanları , yazarının kitabın önsözünde ifade ettiği üzere yalnızca sultanların şiirlerine yer verilen bir güldeste değil. Zira 526 sayfa hacmindeki eserde divan şiiri, 13. yüzyıldan başlayarak son yüzyıla kadar dönem dönem şiir incelemesi ve Fecr-i Ati, tekke şiiri, halk şiiri gibi tür incelemelerine ayrıntılı bir şekilde yer veriliyor. Yazılı Türk Edebiyatı'nın bilinen ilk şairi olduğu düşünülen Arpıncır Tigin'den Süleyman Nazif'e, Karacaoğlan'dan Kağızmanlı Hıfzı'ya uzanan 'Türk şiir haritası'nın tüm kıvramları, kopma ve bağlantıları kitapta kendisine yer buluyor. Kitap eserlerin orijinal metinlerine kadar inen, bulunduğu kütüphanenin kayıt numaralarını veren bilimsel bir çalışma değil. Kitap, yine yazarının ifade ettiği üzere şiiri kulağıyla okumaya alışmış olanlara değil, şiiri gerçekten seven ve konuyla ilgili araştırma yapanlara hitabediyor.
Sadettin Kaplan'ın kaleme aldığı ikinci eser, Türk şiirinin son yüzyıldaki köşetaşlarına yoğunlaşıyor. Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Nazım Hikmet ve Necip Fazıl Kısakürek, '20.Yüzyıl Türk Şiirinde Beş Şair' adlı çalışmada yaşamları, şiirleri ve kavgalarıyla kitabın konusunu oluşturuyor. Peki neden beş şair ve bu şairler? Kaplan'a göre bu beş şair zamanın insafsız süzgecinden geçip bugünlere kadar geldikleri gibi, şiir olarak birbirlerinin devamı aynı zamanda. Şu satırlar kitabın önsözünden: "Tanzimat şairlerinin öldürdüğü Divan şiiri Tevfik Fikret tarafından yıkanmış, Mehmed Akif'in eliyle defnedilmiştir. Bu mezarın başında 'eski şiirin rüzgarıyla' ağıt yakan Yahya Kemâl, gidenin geri gelmeyeceğini anlayınca bazen 'Çin Kalesi'nde tınlamış, bazen 'Endülüs'de Raks'la gönül avutmuştur. 'Memleketimi Seviyorum' diyen Nazım Hikmet, çok sevdiğini söylediği 'insan manzaraları'ndan kurtulmak için yurt dışına atmıştır kendini. Necip Fazıl 'hafakan'lara boğulmuş, derdini anlatamamanın ıstırabıyla derdiyle ilgilendiklerini dövme durumuna gelmiştir."
|
|