YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Kışlayı bırak, spor sahasına bak

Askeri bürokratlar, sivil bürokrasiyi de kendilerine benzetebilmek için olanca güçleriyle gayret gösteriyorlar.

Asker ve sivil bürokratlar, siyasi partileri de yanlarına alarak, "Yüksek Askeri Şûrâ"ya benzer, bir "Sivil Şûrâ" kurma peşindeler.

Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal yapılanmasında büyük ölçüde ordu tipi örgütlenmeye yer verilmediği için, demokratik kesimlerle dayatmacı kesimler arasında büyük bir psikolojik savaş yaşanıyor.

Sanayi toplumunda kurum ve kuruluşların örgütlenmesinde, çalışanların düşünmesinden daha çok üretmeleri beklendiği için, ordu tek değişmez örnekti.

Ordudaki örgütlenmede askerlerin düşünmesi değil, yukarıdan gelecek emirlere tartışmasız uyması beklenir. Aynı şekilde büyük sanayi kuruluşlarının yöneticileri de, çalışanların düşünce değil, ürün üretmesini bekler.

Aslında askeri bürokratlar çok beğenmese de Türkiye'de özel, kamu ya da gönüllü bütün kurum ve kuruluşlarda ordu tipi örgütlenme vardır. Bütün emirler "komutanlar" tarafından verilir, astlar da yerine getirir.

Bilgi toplumunda ordu tipi örgütlenmenin sonu geldi. Haberleşme ve bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, hiyerarşiyi büyük ölçüde öldürdü.

Bilgi toplumunda ağırlık, ürün üretiminden hizmet ve enformasyona kaydı. Bugün pekçok büyük kuruluş artık, ürün değil, hizmet ve bilgi satıyor.

Aynı şekilde, oluşmakta olan yeni toplumda da devlet endüstriyel üretimden, hizmet üretimine geçmek zorunda. Artık hiçbir ülkede, güvenlik ve hukuk hizmetleri dışında hiç kimse devletten yatırım ve endüstriyel üretim beklemiyor.

Bilgi ve hizmet üretiminin ağırlık kazandığı kurum ve kuruluşlarda, bilgiye ulaşmak için, çalışanların her şeyden önce düşünmeleri gerekir. Bilgi üreten ve hizmet geliştirenler, üstlerinden çok daha fazla düşünmek zorundadırlar.

Ürünün hizmet olduğu bir dünyada çalışanlar hizmeti üretenlerdir. Marshall McLuhan'ın "Medya mesajın kendisidir" dediği gibi "Yeni Ekonomi" de "Çalışan ürünün kendisidir." Günümüzde bir doktor, bir avukat, bir mühendis, ürün ve hizmetin hem kendisi, hem de kaynağıdır.

"Yeni Ekonomi"nin örgüt yapısında, ordu tipi örgütlenmeye, özel ya da kamu, hiçbir kesimde artık yer yok. Kurum ve kuruluşların karar ve yetki organlarının uygulayıcı kesimlere çok daha yakın olduğu yatay ve düz örgütlenmelere ihtiyaç var.

Kurum ve kuruluşların ordu tipi örgütlenmeden uzaklaşıp spor takımları gibi örgütlenmeye sarılmaları gerekir.

Kurumlar ve kuruluşlar takımlar halinde çalışmalı. Yöneticiler, "komutan" değil, "antrenör" olmalıdır. Artık herkes nerede çalışıyor olursa olsun, üniformayı atıp, takımın formasını giymek zorunda.

Takımlar birlikte çalışır. Onların komutanları olmaz, koordinatörleri olur.


12 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...