Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Medeniyet kriziAvrupa Birliğine tam üye olabilmek için, Batı standartlarında bir ekonomik ve siyasi yapıya sahip olmanın tartışıldığı bir dönemde, Batılılaşma serüveninin eleştirel bir gözle yeniden bakmak gerekir. Anadolu insanı, Avrupa'ya karşı verilen ekonomik ve kültürel savaşı kaybetti. Osmanlı Devleti'nin dağılmasıyle Türk toplumu büyük bir boşluğa düştü. Türkiye geçmişin mirasını bütünüyle reddetti. Cumhuriyet'i kuran asker ve sivil kadrolar, Osmanlı'nın devamı olmadıklarını söyleyerek, Avrupa ülkelerinin ekonomik ve siyasal standartlarına hemen ulaşabileceklerini sandılar. Türkiye Batılılaşma baskılarının doruk noktasına ulaştığı "Tek Parti Dönemi"nde kurtuluşu, yenik düştüğü Batı kültürüne kayıtsız şartsız bağlanmakta buldu. Sözkonusu dönemde, ekonomik, siyasal ve kültürel yapı, Avrupa kültürünün kaynaklarına dayandırıldı. Sosyal ve kültürel alanda köklü bir devrim yaşandı. Bütün sorunların çözümünü kendi kültüründe değil de, Batı kültürü içinde arama, Türk toplumunda bir medeniyet krizine yol açtı. Türkiye Batı medeniyeti peşinde koşarken, yüzyılların içinde oluşan kendi medeniyetini bütünüyle unutmak zorunda kaldı. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, gelinen noktanın beklenilenin çok gerisinde kaldığını görüyoruz. Ne ekonomik yapı, ne de siyasi sistem Avrupa standartlarına yükseltilebildi. Bırakın Avrupa Birliği ülkelerini, Güney Kore bile, Türkiye'nin üretim gücünü kat kat aştı. Türkiye kendi medeniyetinden koptu. Ancak Avrupa ülkelerinin ulaştığı ekonomik güce de ulaşamadı. Demokrasisi de Batı standartlarının çok gerisinde kaldı. Türk toplumu şimdi geçmişte benzerini görmediği bunalımlarla karşı karşıya. Aile yapısı çöktü. Sağlık sistemi bütünüyle tıkandı. Siyasi mekanızma çalışmıyor. Piyasa düzenine çeteler hakim. Herşeyden önemlisi Türk toplumu, siyasi kurum ve kuruluşlardan ümidini bütünüyle kesti. Bütün bu bunalımlar, medeniyet krizinin yol açtığı çürümenin, toplumun değişik kesimlerindeki yansımalarıdır. Çünkü kendisi olmayı bırakıp, başkaları olmaya çalışan toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel alanda başarılı olmaları mümkün değildir. Türkiye bir dönüm noktasında bulunuyor. Ya kendi kültürüne dönerek, bütünüyle reddettiği medeniyetine dört elle sarılacak. Ya da bir akrep gibi kendi kendini yok edecek. Yüz yüze olunan medeniyet krizini aşmak için, kamuoyunda İslam'la Batı medeniyetinin kaynaklarının derinlemesine tartışılması zorunludur. Sorun, Avrupa Birliğine üye olmaya değil, Batı medeniyetiyle hesaplaşmaya hazır olup olmamadır.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|