YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Paraşüt mü, zırh mı?

'Paraşüt operasyonu' sizin de ilginizi çekiyor mu? Sahibi altı yıl önce kamyon muavinliği yapan Gaziantep merkezli bir holdingin, hayali ihracatla, kimine göre 300 kimine göre 500 trilyonu kasasına attığı iddiasıyla başlatılan operasyon bu. Ağzını her açan yetkili, "Operasyona altı yıl hazırlanıldı" demeyi ihmal etmiyor. Bu cümle, sıfırdan trilyonerliğe giden yolun her aşamasının devletin gözetimi altında katedilmiş olduğu anlamına geliyor...

İlk dikkat çeken nokta, holding sahibinin, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in elinden 'devlet üstün hizmet madalyası' alanlardan olduğu. Bir başka ilginç nokta da, haksız kazanç sağladığı ileri sürülen holdingin bürokrasnin tepelerinde irtibatları bulunduğu iddiasıdır; o bürokratik irtibatların "Çankaya'nın himayesine mazhar kişiler" olduğu da satır aralarında ifade ediliyor. Operasyonun selâmeti için açığa alınan görevlilerin adları öğrenildiğinde, bu iddianın doğru olup olmadığı daha iyi anlaşılacak...

Altı yıl öncesine dayalı, himayeye mazhar oldukları ileri sürülen bürokratların göz yummasıyla işlenmiş soygunun tam da şu sıralarda ortaya çıkartılması sizler için ne anlam taşıyor, bilmiyorum; arkası da gelebilecek ve çok önemli kişileri rahatsız edebilecek bir dizi operasyonun ilki olduğu kokusunu alıyorum ben. Zırhları dökülmüş 'işadamı' kılıklı 'soyguncular', kendilerini bundan böyle daha korumasız bulabilirler...

Her devrin 'korunan' işadamları olmasına alışkın bir ekonomi hayatımız var. Bizim devlet adamlarımız, yakınları söz konusu olduğunda, körleşiyor... Turgut Özal'ın vefatından sonra başı derde giren Selim Edes, ANAP döneminde 'aile fotoğrafı' içerisinde yer alan bir işadamıydı; eşi de, Semra Özal'ın Sâdâbât kostümlü toplantılarını düzenliyordu; Edesler, şimdi ABD'de mecburi ikâmete tâbiler... Özal'ın getirip genç yaşta önemli koltuklara oturttuğu prenslerini de hatırlayacaksınız; onların en göze çarpanlarından, bir ara 'aileden sayılan' Engin Civan da bugün Türkiye'ye gelemiyor...

Gaziantep merkezli holding ile başındaki 'işadamı' iddiaları hak eden yolsuzlukları gerçekten yapmışlarsa, gerçekleştirdikleri işin tanımı gereği, siyasi ve bürokratik himaye görmüş olmalılar. Olayı ortaya çıkartan savcılar ile haberi önceden duyurma becerisini gösteren gazeteciler, aylardan beri yağan ihbarlardan söz ediyorlar. İhbarlara ancak şimdi kulak verilmeye başlanması ilginç. Konuyu, sadece gümrük ve Hazine bürokrasisi açısından değil, yargıda ihmal yönünden de araştırmakta yarar var...

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ilk verdiği mesajlarda, devletin şeffaflaşması arzusunu dile getirirken, yolsuzluklara son verileceği vaadinde de bulunmuştu. Şeffaf olmayan yönetimlerin yolsuzluklara sahne olmaması kaçınılmaz; devletin israfını önlemeye kendini adamış bir cumhurbaşkanının sistemin zaaflarının soygun vesilesi yapılmasına gözlerini kapaması düşünülemezdi zaten. Toplumun Sezer'den beklentisi de, kimsenin gözünün yaşına bakmadan, devlet çarkını iyi çalıştırmasıdır. Makam aracının kırmızı ışıkta durması iyi, ancak sistemin kırmızı ışıklarını dinlemeyip hazineyi yağmalayan soysuzlara da hadlerini bildirmek şart.

Yedi yıl boyunca Çankaya bürokrasisini yönetmiş olan kişi, "Göreceksiniz, Sezer'in aracı da kırmızıda geçmeye başlayacak" derken (bkz. Nuriye Akman'ın dünkü Sabah'ta çıkan Necdet Seçkinöz mülâkatı), sistemin herkesi kendisine uyduran özelliğine güveniyor. Araç kırmızıda geçince, kuralları kanırtmaya alışan çevre de, bir süre sonra, ellerini yasaklanmış meyvaya uzatmakta beis görmüyor...

Dışarıya yansıyan bilgiler doğruysa, himaye altında bulunan kişilerin şimdilerde zırhtan mahrum kaldıkları anlaşılıyor. Henüz elde yeterli bilgi olmadığı için, 'umut operasyonu' ile bu operasyon arasında 'himaye' açısından bir benzerlik kuramıyoruz; ancak muhtemelen o operasyon da zırhların dökülmesiyle yakından ilişkili. Devlet kurallara uygun davranmaya başlayınca sonuç almak çok kolaylaşıyor...

Operasyonların adları bile daha özgür oldu; 'umut' ve 'paraşüt' ile başlandı, bakalım arkadan hangileri gelecek?


31 MAYIS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...