İSTANBUL- Mevzuata dayanarak gece saat 24.00'dan sonra eğlence yerlerinde müziğin kesilmesini isteyen İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, disco, bar ve cafelerde Batı müziği çalınmasını daha uygun bulduğunu söyledi.

Belirli bir saatten sonra çevreyi rahatsız etmemek amacıyla müziğin yasaklanmasını yönetmelik hükümlerine bağlayan Tantan, müzikle ilgili kişisel kanaatini açıklarken bütünüyle felsefi bir yaklaşım sundu ve Batı müziğinden yana tercih koydu. Tantan, Yeni Şafak'ın sorularını yanıtlarken, "Şimdi işin doğrusunu konuşmak gerekirse Batı, kendi müziğini icra ederken ve dinlerken daha bilinçli davranıyor. Eğer mevzuat değil de benim tercihlerim sözkonusu olsaydı eğlence mekanlarında popüler olmayan Batı müziğinin çalınmasını uygun bulurdum. Bu müzikler; klasik Batı, caz, blues ve hatta classic rock tarzında olabilirdi" dedi. Tantan'ın bu sözleri, 'Bakan, müziğe metafizik bir yaklaşım kazandırıyor. Hadiseye -müziği aşıp- metamüzik kategorisinde bakıyor' yorumlarına yol açtı.

Müziğin felsefi temelleri...

Türk kültürünün olağandışı zenginliklere sahip olduğunu anlatan Tantan, bu zenginliğin müzikte de görüldüğünü ancak Türk insanının müziği bu zenginliğe kıyasla bilinçli dinlemediğini kaydetti. Türkiye'de müzik eğitiminin sadece okulla sınırlı olduğunu anımsatan Tantan, bu durumun müziğin -Hıristiyan dünyasındakinin tersine- bilimsel bir yaklaşımla ele alınmaması sonucunu doğurduğunu belirtti.

Müziğin felsefi temelleri olduğunu ısrarla savunan Tantan, bunu kanıtlamak için Nietzsche'nin ilkin dost, sonra düşman olduğu Wagner'in müziğe yaklaşımını; Hitler'de şovenizmin dürtüsünün oluşumuyla ilişkilendirdi. Tantan'a göre, İkinci Dünya Savaşı'nın çıkışında Hitler'in; Nietzsche'nin düşüncesinin yanısıra Wagner'in müziğinden esinlenmesinin de etkisi olmuştu.

"Kültür turizmi yok"

Bakan Tantan, turizmi ilgilendiren müzik genelgesini değerlendirmeden önce kültürel ve tabii varlıkları açısından son derece zengin olan ülkemizde kültür turizminin değil, 'yatak ve deniz turizminin' geliştiğini anlattı.

Tantan böylece turizm terminolojisine 'yatak ve deniz turizmi' gibi iki özgün terim kazandırmış oldu. Tantan, "Bence yapılması gereken şey genel bir kültür eğitiminin yanısıra yöresel kültür varlıklarını tam olarak öğrenmeyi sağlayacak eğitimin tesis edilmesidir. Böylelikle ülke fertlerine kişisel bir turizm bilinci vermiş olursunuz" diye konuştu.