T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
İkiyüzlülüğü bırakıp Türkiye'yi de alalım

Erdoğan'a "destek" sözü veren Lüksemburg Başbakanı Juncker, "AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler ikiyüzlülükten arındırılmalı. Kopenhag'da Türkiye'nin Avrupa'daki yeri hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde doğrulanmalıdır" dedi.

AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Lüksemburg'ta Başbakan Jean Claude Juncker'den de "Kopenhag'da destek" sözü aldı.

Erdoğan ve Lüksemburg Başbakanı Juncker, Lüksemburg'un bir kasabası olan Senningen'deki "Senningen Köşkü"nde gerçekleşen 1 saat 35 dakika süren bir görüşme yaptı. Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Juncker, sözlerine, "Türkiye'nin AB'ye aday 10 ülke ile eşit muamele görmesi" gerektiğini vurgulayarak başladı. Konuşmasına, "Bunca yıldır başlatılan sürecin iyi koşullarda devam etmesi için tüm garyetimizi sarfedeceğiz. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her türlü ikiyüzlülükten arındırılması gerekmektedir" diye devam eden Juncker, şöyle devam eti: "Bununla şunu söylüyorum. Kopenhag'ta karar verecek 15 ülkeyiz. Bu 15 ülke arasında uzlaşıya dayalı bir karar verilmesini temenni etmekteyiz. Bu kararın Helsinki'de verilen kararın üzerine inşa edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kopenhag bizim için 'Helsinki artı' olmalıdır. Bu da Türkiye'nin Avrupa'daki yerinin hiçbir tereddüte mahal verilmeyecek şekilde doğrulanması anlamına gelmektedir. Türkiye'nin gelecekte bir AB ülkesi olması konusunda şüpheye yer bırakılmamalıdır. Bu formül, Türk halkının beklentilerine uygun ve 15 AB üyesi ülkenin kamuoyunu memmun edecek bir sonuç olmalıdır."

İkiyüzlülüğe alerjim var

Sözlerine, "Tarih verilmesi meselesine gelince, şunu belirtmek isterim" diye devam eden Juncker, şunları söyledi: "Ben her türlü ikiyüzlülüğe alerjik bir bünyeye sahibim. Bir an önce tarih verilmesinden ziyade, burada Avrupa'nın sürekli Türkiye'ye ders vermeye devam etmesi benim için kabul edilemez bir tutumdur. Açık yürekli olmalıyız, dostça davranmalıyız ve birbirimize açıkça söylemeliyiz her şeyi. Yani müzakerelerin ne zaman başlayacağını bilmeden işlerin sürüncemede kalması şeklindeki ikiyüzlülüğe karşıyım ben. Ciddi olalım, Türkiye halkına saygı gösterelim. Yarın sabah Türkiye ile müzakerelere başlayacağız deyip, sonra onlarca yıl bu işi sürüncemede bırakmak ve beklentileri boşa çıkarmak olmaz. Önce 15 ülke olarak kendi aramızda uzlaşıya varalım. Türkiye halkının artık kendisini AB tarafından reddedilmiş olarak görmesine mahal bırakmayalım ve bunu açıkça belirtelim."

Avrupa kokteyli oluşacak

AB'nin "kapalı bir kulüp" olmadığını vurgulayarak, "Müslüman ülkesi olduğu için Türkiye'nin dışlanamayacağını" kaydeden Juncker, "AB, söylendiği gibi Hıristiyan halktan oluşan bir kulüp değildir. Türkiye ile müzakerelerin başlamasına kadar gerekli koşulların yerine getirilmesi öngörülecektir. Bu müzakereler sonuçlandığında Türkiye ile Lüksemburg arasında fark kalmayacaktır. Bu konudaki çalışmalarımız, her birimizin geleceğinin parlak olması amacıyladır. Türkiye'nin AB'ye girmesi ile gelecekte kıtanın bir kokteyli oluşacaktır" dedi.

Yasaklar değil halkın oyu önemli

Lüksemburg Başbakanı Juncker, bir gazetecinin, Erdoğan'ın Avrupa'da cumhurbaşkanı ve başbakanlar tarafından karşılandığını fakat siyasi yasağı nedeniyle milletvekili olamadığını hatırlatması üzerine, şöyle dedi: "Sayın Erdoğan öyle faziletlere sahiptir ki biçimsel bir takım nedenlerle Meclis'te milletvekili olarak bulunamasa bile Türkiye'de seçimleri kazandı. Türk halkının çoğunluğunun büyük güvenine mazhar oldu. Bu, bizim için bir takım hukuki uygulamalardan çok daha anlamlıdır. Erdoğan'ı Türk seçmenlerin büyük çoğunluğunun temsilcisi ve saygıdeğer bir kişi olarak ağırladım. Tabii ki bir hükümet başkanının Millet Meclisi'nde temsil edilmeyen bir kişiyi ağırlaması pek alışılagelmiş bir şey değildir. Ancak kendisini ağırlamakta hiçbir zorluk çekmediğim gibi bunu büyük bir zevkle yaptım. Resmi bir gerekçe gerekiyor olsaydı, her birimiz geçmişte bir büyükşehir belediye başkanlığı yapmış olduğumuz için kendisini bu sıfatımla ağırlayabilirdim. Gördüğünüz gibi istikbal vaat eden belediye başkanları var." Juncker, yargı alanında bazı uygulamaların, Erdoğan'ı milletvekili olmasını engellemesinin bir an önce çözümlenmesini ve Meclis'te hakettiği yeri almasını temenni etti.



30 Kasım 2002
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED