ABD'nin Nobel Barış Ödüllü eski Başkanı Jimmy Carter, ABD'nin Irak'a karşı girişeceği muhtemel savaşın haksız bir savaş olacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta New York Times'a bir makale yazan Carter, adil savaşın ilkelerine tamamen ters düşen bu eyleme bütün dünyanın karşı olduğunu belirterek şu örneği verdi: "Türk Hükümeti ABD ile pazarlık yapsa bile demokratik parlamentosu dünya çapındaki endişelere katıldığını ortaya koydu." Carter, "Adil bir savaşın kriterleri bellidir ve Irak ile olan mevcut kriz bu kriterlere uymamaktadır. Ancak tüm şiddet dışı seçenekler tükendiğinde son çare olarak savaşa başvurulabilir" dedi. Carter, Washington'un Irak'a savaş açma planındaki ahlaki sorumluluğa ilaveten askeri harekata dünyanın tüm dini liderlerinin karşı olduğu gerçeğinin bulunduğunu kaydetti.

Carter makalesinde, uluslararası destek olmadan Irak'a düzenlenecek savaşın, ABD'nin 200 yılda sahip olduğu değerleri altüst edeceğini açıkladı.

BM'nin desteği olmadan Amerika'nın savaşa girmemesini isteyen Carter, "Bu dönemde ABD dış siyasetinde derin değişiklikler oluyor. Uluslararası kanunlara saygı esasına, akıllı kararlar alan, ittifaklar kuran ve dini prensiplere bağlı partiler olan Demokratlar ve Cumhuriyetçiler'in 200 yıldan bu yana oluşturduğu Büyük Amerika'nın sahip olduğu değerler altüst olmuş durumda. Uluslararası destek olmadan Irak'a karşı yapılacak savaşla, bu prensip ve değerler çiğnenmiş olacak" dedi.

'Haksız savaşta siviller ölecek'

Carter yazısında, "Irak şimdi, milli güvenliğimizi doğrudan tehdit etmediği halde, büyük çapta dünya kamuoyu ve hükümetlerinin karşı muhalefetine rağmen, ABD, Irak'ı vurmaya kararlı görünüyor, bu medeni ülkelerin tarihinde benzeri görülmeyen bir durumdur. İlk etapta, 5 saat içinde, kendilerini koruyacak silahlardan mahrum olan Irak halkının üzerine 3 bin füze ve bomba yağdırılması planlanıyor. Bombalarla felç olacak olan insanlar, çok iyi saklanabilen ve bombalardan etkilenmeyen Saddam ve yönetimini hangi güçle devirebilecek?

Savaş silahları, savaşanlarla savaşmayanları birbirinden ayırt etmeli. Böylesine geniş bir hava saldırısı, büyük ölçüde masum sivil kayıplara yol açacaktır. Nitekim ABD Körfez silahlı kuvvetler komutanı Tomy Franks, yaptığı açıklamada, Irak'ta askerî hedeflerin çoğunun okul, hastane, cami ve meskun evlere yakın olduğunu ve bundan da üzüntü duyduğunu ifade etti" dedi.

Clinton: Bush yanlış yolda

ABD eski Başkanı Bill Clinton, ABD Başkanı Bush'un Irak politikasını eleştirdi. Önceki gün Daily News gazetesine konuşan Clinton, Irak lideri Saddam Huseyin'in Irak'tan çıkarılmasını ve Irak'taki kitle imha silahlarının yok edilmesini kendisinin de savunduğunu ancak bir savaş olacaksa bunun uluslararası bir koalisyon tarafından yapılması gerektiğini söyledi.

Bush yönetimini uluslararası bir koalisyon kuramamakla suçlayan Clinton, "Silah denetçilerini Irak'a göndermek üzere Birleşmiş Milletler'in desteğini aldığımızın ertesinde Körfez'e 150 bin asker çıkarttık. Bu, tüm dünyaya BM denetçileri konusundaki ciddiyetsizliğimizi gösterdi" diye konuşan Clinton, "Böylece bugünkü siyasi karmaşayı başlatmış olduk" dedi.

Gazetelerden "Savaşa hayır"

ABD'de yayımlanan gazetelerden The New York Times gazetesi 9 Mart 2003 baskısında, uluslararası destek olmaksızın bir Irak savaşına "hayır" derken, The Washington Post, ABD'nin uluslararası birliği korumak için Irak'a birkaç hafta daha süre vermesi gerektiğini savundu.

ABD'nin etkili gazetelerinin baş makalelerine, Irak'ta savaşa karşı muhalefetin bütün dünyada artması yansıdı. ABD Başkanı Bush'un kendini köşeye sıkıştırdığını ileri süren New York Times, "Silah denetimlerinin artırılması gibi daha iyi seçeneklerin mevcut olduğuna inanıyoruz. Fakat, Amerika'daki herkes gibi, pencerenin kapanmakta olduğunu hissediyoruz" dedi.

New York Times, "Olay, geniş uluslararası destek olmaksızın işgale 'evet' veya 'hayır' noktasına gelirse, cevabımız 'hayır'dır" dedi.

Amerikan halkı da savaşa karşı

ABD'nin bütün eyaletlerinde hemen hergün savaş karşıtı gösteriler tırmanıyor, ülkenin çoğunluğu Irak Savaşı'na karşı çıkıyor. Beyaz Saray çevresinde bu hafta sonu on binden fazla savaş aleyhtarı "petrol için kana hayır" sloganları atarak muhtemel Irak savaşını protesto yürüyüşü yaptı. Washington Anıtı önünde toplanan göstericiler, Beyaz Saray'a doğru "savaşa hayır" ve "petrol için kana hayır" şeklinde sloganlar atarak, davullar çalarak ve barış flamaları sallayarak yürüdüler. Muhtemel Irak savaşını protesto eden göstericiler Beyaz Saray'dan sonra FBI'ın önünden geçerek Adalet Bakanlığı'na doğru ilerlediler. Bu arada, yağan yağmura rağmen yaklaşık 2 bin 500 Amerikalı, muhtemel Irak savaşına karşı benzer bir protesto yürüyüşünü Los Angeles'ta düzenledi. San Francisco'da da protesto gösterileri yapıldı. Washinton'daki protestocular, "Irak'tan ellerinizi çekin", "Vatanseverlik barıştır", "İsa'yı kim bombalayacak?" şeklinde pankartlar taşıdılar. Göstericilerden 80 yaşındaki Clarence Kuntz, "Bu haksız bir savaştır" diyerek "Ben Saddam Hüseyin'den daha çok ABD Başkanı George W. Bush'tan korkuyorum" şeklinde konuştu.

30 bin ABD'li şairden, binlerce savaş karşıtı şiir

Amerika'da savaş karşıtı gösterilere 30 binden fazla şair ve edebiyatçı da şiirleriyle destek veriyor. 12 Şubat'ta Şair Sam Hamill'in başlattığı savaş karşıtı kampanyayla, Beyaz Saray davetinin 30 bin şiirle protesto edilmesinin ardından, 5 Mart Çarşamba günü de Amerikan Kongre üyelerine onbinlerce savaş karşıtı şiir gönderildi. Aralarında Pulitzer ödüllü W.S. Merwin gibi birçok ismin yer adığı şairler, "bu olay yönetimdekilerin pek farkında olmadığı barış dalgasını temsil ediyor" yorumunda bulundular. Şairler adına Kongre'de yaptığı konuşmada, Merwin, "Ben de, hepimiz gibi, yurdunu seven biri olarak, Beyaz Saray'ın küçük ama petrolü olan bir ülkeye zorbaca saldırı kampanyasına karşı çıkıyorum" dedi.

Hollywood'da Bush'a tepkiler artıyor

Irak'a yönelik operasyon tehditleriyle tüm dünyada giderek daha fazla yalnızlaşan ABD Başkanı, "ön bahçesi" niteliğindeki Hollywood'dan da yoğun tepki görüyor. ABD'nin, silah endüstrisinden sonra en çok gözetip önem verdiği sinema endüstrisinin kalbi ve beyni niteliğindeki Hollywood'un pekçok ünlü ismi, ABD Başkanı Bush'un kişiliğinde "Amerikanizm"e adeta savaş açmış durumda. Özellikle 11 Eylül'ün ardından Hollywood üzerindeki "kontrolünü" sıklaştıran, kimi yapımcı ve yönetmenlerin Beyaz Saray'a davet edilmesiyle sinema alanında "yön tayin eden" ABD yönetiminin "işleri", öyle görünüyor ki, en umulmadık yerde, yani "rüya imparatorluğunda" da pek yolunda gitmiyor. Bush'un Irak'a operasyon için düğmeye basması, sinema ve sanat dünyasının ünlü isimlerini harekete geçirdi. Popüler bir televizyon dizisinde ABD Başkanı'nı canlandırmakta olan Martin Sheen'in de aralarında bulunduğu ünlüler, aktör Mike Farrell'ın Artists United To Win Without War (Savaşmadan Kazanmak İçin Birleşen Aktörler) isimli bir grup oluşturdular. Bush'a karşı çıkan sanatçılar arasında Kim Bassinger, Matt Damon, Laurence Fishburne, Ethan Hawke, Jessica Lange, Woody Harelson, Harrison Ford, Alec Baldwin, Samuel L. Jackson, Steven Spielberg, Tom Cruise, Uma Thurman, Eugene Carroll, Edward Peck gibi yıldızlar da var.