Kim ne derse desin, Toschak ve Daum'un Türk futboluna katkısı inkar edilemez.

Beşiktaş'ta çalıştıkları dönemlerde, hem Türk futbolu, hem de Türk turizmi hakkında olumlu davranışları ile dışarıdaki futbol camiasının dikkatlerini Türkiye üzerine çeviren bu iki futbol adamının ektikleri tohumlar, şimdilerde artık yeşermeye başladı.

İşte bunlardan birkaç örnek...

Toschak'ın, binbir rica ile Real Sociedad takımına götürdüğü Nihat'ın bugünkü görüntüsünden mutlu olmayan Türk var mıdır acaba... Bunun haricinde Baliç'i ve Geremi'yi Real Madrid'e götürürken, Fenerbahçe ve Gençlerbirliği'ne kazandırdığı milyon dolarları unutmak mümkün değil.

Hele hele Toschak'ın Nihat'a arka çıkıp, Real Sociedad da kendisine yer bulması konusundaki çabalarının, babanın oğula yapmayacağı görüşündeyim.

Daum ise, Türkiye'de çalışsın veya çalışmasın, hep ülkemizin yanında yer aldı. Adeta Türkiye'nin bir turizm elçisi gibi davranan Daum, şimdilerde Austria Wien takımında görev yapıyor. Daum son olarak, Galatasaraylı Ümit Davala'yı kadrosuna almak için çaba sarf ediyor. Önüne uzatılan mikrofonda, Türkiye'nin güzelliklerini her fırsatta gündeme getiriyor. Zaten bunun son örneğini, çalıştırdığı takımı Antalya'ya getirerek gösterdi. Yani, yabancı futbolcuların Türkiye'nin güzelliklerine bizzat şahit olması konusunda hep baş rolü oynadı.

Bu iki teknik adamın dışında Türkiye'nin ekmeğini yiyen çok yabancı ülkemizde çalıştı. Hepsinin de ortak düşüncesinin, ceplerini doldurmak ve gününü gün etmekten geçtiğini biliyoruz.

Ancak...

Toschak ve Daum'un futbolumuz ve Türkiye için yeri bambaşka...

Bu iki insanı ödüllendirmekte boynumuzun borcu.

Herşeyden önce, Turizm Bakanlığı, Futbol Federasyonu ve Türk Tanıtma Vakfı bu iki Teknik adamın ödüllendirmesi için en kısa zamanda kolları sıvamalı.

Zira, böylesine Türk hayranı iki yabancının yaptıklarına karşılık vermek boynumuzun borcu olsa gerek.

Onun için, bu konuda ilgilileri göreve davet ediyorum.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu