AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R

Hadi be Anelka!

Çok beklettin bizi. İnsan sabır taşı olsa, çatlar valla. Avuç dolusu para döktük. Eh, herhalde hakkıdır dedik. Dünyanın tanıdığı bir şöhret. Biraz huysuz, biraz geçimsiz imiş. Olsun dedik. Burası Türkiye, biz uysal insanlarız, hele yabancılara hayranız. Tek gelsin o, idare ederiz yani.

Gelmez falan diyorlardı ama geldin. Biz de tezahürat ile yeri-göğü inlettik. Şükrü Saracoğlu'nu gördüğünde hayran kaldığını söyledin.

Hazırlık maçları, hadi dedik ısınıyor; lig başladı, hadi dedik memlekete, iklime alışıyor.

Yahu neredeyse bir yıl oldu biz hâlâ Anelka'yı göreceğiz diye bekliyoruz.

Nedir bu beklentinin esası?

Şudur efendim: Top gerçek yıldızın ayağına geçtiğinde tribünler coşar. Yerinde duramaz, ayağa kalkar, bağırır, alkışlar (Yattara örneği).

Dünyanın her yerinde böyledir bu. Futbol zaten gösteri sanatlarına benzer, starlara ihtiyaç duyar. Starlar ise seyirciyi memnun etmelidir.

E, biz Anelka'ya bakıyoruz.

Tık yok.

Görüntü var da, ses yok.

Arada bir nasıl süper bir adam olduğunu gösteren hareketleri var. Bir iki de gol attı. Ama bunlar yetmiyor. Mesela bir Alex'in yarısı etmiyor.

Yapma Anelka. Oynayacaksan oyna. Sakatsan sakatım de. Dedin biraz. İngiltere'ye dönmen söz konusu oldu. Ama futbol hayatı budur. Gidebilirsin de, gidemezsin de.

Gidemediğin zaman küsmeyeceksin, yüzünü asmayacaksın, topu kaybettikten sonra ellerini beline koyup dikilmeyeceksin. Bunları bir yana koyalım. Sen gol attıktan sonra bile gülmüyorsun kardeşim. Şöyle yumruğunu havaya kaldırıp tribünlere gitmiyorsun. Yüzünün hatları dahi değişmiyor.

Buzdan heykel misin birader.

Evet ara sıra rakip takım savunmasının ardına sarktığın, top beklediğin oluyor (Samsun maçında bir iki kez oldu). Top alamıyorsun ve galiba bozuk çalıyorsun. Ama bilirsin, futbol bu. Top seni sevebilir de, sevmeyebilir de. Top sana gelebilir de, gelmeyebilir de.

Lakin biz seni seviyoruz.

Senden çok şey bekliyoruz.

Artık lütfen oyna Anelka.

Hadi be Anelka!

İçerdeki maçlarda göstermediğin (belkide gösteremediğin) marifetlerini şu Milan maçında göster.

Zaten Feberbahçe'nin ne olup olmadığı Avrupa takımlarıyla yapacağı maçlarda belli olacak.

Samsun maçında durum 3-1 iken takım kendini bariz olarak saldı. İş bitti zannetti. 3-2 olunca şafak attı. Samsun'un savunmayı büsbütün bırakması sebebi ile iki gol daha attı.

Maç 90 dakikadır. Hatta uzatmalar daha da mühimdir. Bu hafta uzatma dakikalarında atılan hayati goller gösterdi bunu.

Eğer Anelka şu ana kadar oynadığı futbol ile kalırsa satılmalı. Satılmıyorsa kulübede oturmalı. Bu sebeple Zafer Biryol'un alınmasını uygun buluyorum. Unutmayın geçen sezon attığı gollere bakarsak Zafer Biryol dört tane Anelka eder. Acı ama, gerçek.


30 Ağustos 2005
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED