AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
'Özgürlük ve güvenlikten
asla taviz vermeyeceğiz'

Başbakan Erdoğan, müzakereler öncesi Türkiye'de "uzlaşma ve diyalog ortamını çekemeyenler, istismar etmek isteyenler" olabileceğini belirterek, "Bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz" dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, bugüne kadar ne güvenlik adına özgürlüklerden ne de özgürlük adına güvenlikten taviz vermediklerini belirterek, "Bunlara bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz" dedi. Erdoğan, "uzlaşma ve diyalog ortamını çekemeyenler, kıskananlar ya da istismar etmek isteyenler" olabileceğini belirterek, bunlara fırsat verilmeyeceğini kaydetti.

"Avrupa Birliği" konulu "Sivil Toplum Zirvesi"nde konuşan Erdoğan, 3 Ekim müzakereleri öncesinde toplantının tarihi bir önem taşıdığını söyledi. Geride bırakılan 3 yıl boyunca ekonomi, siyaset, dış politika ve sosyal hayat başta olmak üzere her alanda köklü bir değişimin yaşandığını kaydeden Erdoğan, zaman geçtikçe bu 3 yılın günlük hayattaki etkinliğinin çok daha yakından hissedileceğini ifade etti.

Reformlar pekiştirilecek

Müzakerelerin başlamasının Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasında daha büyük katkı sağlayacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, reformların da pekiştirileceğini dile getirdi. Erdoğan, hükümet olarak attıkları adımları ilgili kuruluşların tam mutabakatı ile gerçekleştirmeye özen gösterdiklerini anlatarak, "Millete rağmen üretilen politikalar, Türkiye'yi hep hak ettiği yerin arkasında kalmaya mahkum etmiştir" dedi. Hükümetin hiçbir zaman halka rağmen birşeyler yapma amacında olmadığını vurgulayan Erdoğan, yakalanan uzlaşma ve diyalog ortamının barışın, huzurun, demokrasinin ve insan haklarının tam olarak yerleşmesi için Türkiye'ye tarihinde görülmemiş imkanlar sunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Gerekli cevabı veririz'

"Geçmişi özleyenler olabilir. Dayatmaları, emrivakileri, oldu-bittileri arzulayanlar olabilir. Bu uzlaşma ve diyalog ortamını çekemeyenler, kıskananlar olabilir ya da istismar etmek isteyenler olabilir. Bunlara bugüne kadar izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Hedefimiz, özgürlükleri olabildiğince genişletmenin gayreti içerisinde olmaktır. Ne güvenlik adına özgürlüklerden taviz verdik, ne de özgürlükler adına güvenliğimizi şu ana kadar ihmal ettik. Biz halkımızın özgür, demokratik müreffeh bir Türkiye özlemini icraata geçirmek için işbaşındayız. Bunu da özgürlüklerle güvenlik arasında ideal dengeyi kurarak başarmaktan başka bir yol göremiyoruz. Bunu istismar edip de başkasının özgürlük alanına müdahale edilmeye kalkışılırsa kusura bakmasınlar o zaman da üzerimize düşen görevi sonuna kadar yapmak durumundayız. 3 Ekim AB müzakere sürecinin yürütülmesinde de temel yaklaşımımız, anlayışımız bu olacaktır."

Sivil Toplum Zirvesi'ne TOBB, TÜSİAD, İKV, Türk-İş, Hak-İş gibi sivil toplum kuruluşlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 sivil toplum kuruluşunun başkanları katıldı.

  • HABER MERKEZİ / ANKARA

    Müzakerelere 'evet' diyen liderler, bugün ülkelerinin başında

    Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 3 Ekim'e az zaman kaldığını hatırlatarak, bu kritik süreci herkesin en iyi şekilde yönetmesi gerektiğini söyledi. Gül, "17 Aralık 2004'de Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlama kararını veren liderler, bugün yine hükümetlerinin başında. Atılmış olan imzalar, verilmiş olan kararlar eski kararlar değildir, en son kararlardır. Bu doğrultuda AB organlarının, kurumlarının hareket edeceğine inanıyorum" dedi. Gül, çıkarılması beklenen 6 kanunun çıkarılarak uygulanmakta olduğunu, Gümrük Birliği'ni bütün yeni üyelere şamil kılmak olan ikinci şartın da yerine getirildiğini belirterek, "Burada en önemli olan nokta şudur: 17 Aralık'ta karar alınırken Kopenhag Siyasi Kriterleri'nin Türkiye'de uygulanıp uygulanmadığına bakıldı. Tek şart buydu. Türkiye, bütün dünyanın adeta sessiz devrim dediği demokratikleşme paketlerini gerçekleştirdi. Keşke önceden AB bağlantısı yokken yapılmış olsaydı. Uygulamalarında herhangi aksaklık olmayacaktır" diye konuştu.

    Sivil toplum desteği olmazsa müzakere süreci aksak kalır

    Sivil toplum kavramının Türkiye için yeni bir kavram olmadığını belirten Erdoğan, Ahilik teşkilatı ve vakıflar örneklerini verdi. AB müzakare sürecinde sivil toplum kuruluşlarının katkısının önemine de değinen Başbakan Erdoğan, "Eğer sivil toplum desteği ve katkısı olmazsa müzakere süreci aksak kalacak, topal ilerleyecektir" dedi. Müzakereler öncesinde zorlu bir uygulama sürecinin içinde olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Son dönemde Türkiye daha önce hiçbir dönemde olmadığı kadar sözü dinlenen ve itibarlı bir ülke olmuştur. Şimdi bu tarihi dönüm noktalarına 3 Ekim 2005'te inşallah bir yenisini daha ekleyeceğiz. AB ile tam üyelik için müzakerelere başlayacağız. Ülkemizde tam anlamıyla demokratik bir ortam oluşturmaya, milletimizin huzur ve güvenini teminat altına almaya yönelik reformlarımızı uygulama alanında ilerletmeye devam edeceğiz. Pekçok kişinin 'sessiz devrim' dediği reformları kararlılıkla uygulama gayreti içindeyiz."

    Sürecin iletişim boyutu reformlar kadar önemli

    Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin, 3 Ekim'de müzakerelerin başlamasına ilişkin tüm yükümlülükleri yerine getirmiş durumda olduğunu bildirerek, "AB sürecimizin iletişim boyutu, en az yapacağımız reformlar kadar önemli olacak" dedi. Babacan, "AB'ye üyelik projesi herhangi bir kesimin, bir kurumun ya da belli güçlerin tekelinde bir proje değil, bu bir Türkiye projesidir" dedi. Bundan sonraki süreçte AB'nin, Türkiye hakkındaki önyargılarını düzeltmek konusunda yoğunlaşacaklarını belirten Babacan, sivil toplum kuruluşlarının AB'deki muadilleri ile karşıtları ile kuracağı yakın ilişkilerin AB kamuoyunda Türkiye'ye bakışı olumlu yönde etkileyeceğini bildirdi. AB'deki kamuoyunun öneminin Fransa, Hollanda referandumları ile daha belirleyici bir nitelik kazandığını belirten Babacan, kamuoyu desteği olmadan AB'de bundan böyle bazı önemli adımların atılmasının daha güç olacağının bu redefarandumlar sonucu anlaşıldığını belirterek, "Bizim AB sürecimizin iletişim boyutu, en az yapacağımız reformlar kadar önemli olacak" diye konuştu.

    'TMY'de özgürlüklerden taviz verilmeyecek'

    Başbakan Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Terörle Mücadele Yasası (TMY)'nda ciddi değişiklikler yapılacağının işaretini verdi. Erdoğan, MKYK toplantısının basına kapalı bölümünde TMY ile ilgili bilgi verdi. Yasa taslağanın temel hak ve özgürlerde geriye dönüş olmayacak şekilde değiştirileceğini anlatan Erdoğan, "Bu yasa, hassasiyetlerimiz korunarak Meclis'ten geçecek" dedi. Son günlerde artan terör olaylarına dikkat çeken Erdoğan, bu alanda düzenleme yapmalarının şart olduğunu ancak hukuk üstünlüğüne ve kişilerin haklarına riayet edileceğini belirtti.

  • VELİ TOPRAK/ ANKARA



  • 10 Eylül 2005
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya
    | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık
    | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED