YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

MHP nasıl kurtulur?

 
Birbiriyle ilişki kurmadan, iki katmanlı bir siyaset takip ederek iktidara kadar yükselen MHP'nin açmazı yaslandığı tabanın dinamiklerinden kaynaklanıyor.

 

Abdullah Öcalan'ın idamı konusu, Türkiye'de hamaset üzerine kurulu siyaset yapanların en yaman çelişkilerinin açığa çıkmasına yaradı. Kan akmasını durdurmaktan yana olmaktan gayri talebi olmayan gazetecilerin, PKK eline düşmüş askerleri kurtarmak için girişimde bulunan milletvekillerinin bile hain, bölücülük ithamıyla karşı karşıya kaydığı bir siyaset ortamının tıkanışının resmini seyrediyoruz.

Ancak aynı siyaset patronları bu tükenişten hiç de şikayetci görünmüyorlar. Şimdilerde en büyük mesele MHP'nin nasıl kurtarılacağında düğümleniyor. Sorun APO'nun idam edilip edilmemesinden, hatta bu konuda izlenen politikalar sonunda devletin itibarının nasıl kurtarılacağından çok, "MHP nasıl kurtulur?" sorusunun cevabını aramakla meşgul büyük siyaset erbabı.

MHP'nin kurtarılması demek, devletin daha da tahkim edilerek, geçmiş politikalardan ders almadan yeni gerekirse yeni maceralara rahatca sürüklenebilmesi ile eş anlamlıdır. Bunun için de kemiksizleştirilmiş bir MHP'nin kurtarılması söz konusudur. Çelişik gibi görünen bu durumu biraz açalım.

Birbiriyle ilişki kurmadan, iki katmanlı bir siyaset takip ederek iktidara kadar yükselen MHP'nin açmazı yaslandığı tabanın dinamiklerinden kaynaklanıyor. MHP, bir yanda Anadolu'nun en dinamik ama o derecede de hamaset yüklü kesiminin duyarlıkları üzerinde siyaset yaparken bunu derin devlet siyasetlerine tahvil etmekte şu ana kadar hayli başarılı oldu. Ancak iki katmanlı siyasetin birbiriyle temas ettiği, departmanların iç içe geçtiği, pandoranın kutusunu açıldığı ana, MHP'nin üzerinde durduğu zeminin de altından çekilmeye başladığı momentuma girilmiş oluyor.

Bir yanda devletin alabildiğine her türlü bireysel ve kamusal özgürlük alanlarını kuşatmaya başladığı dönemde devlet karşısında sürüngenleştirilmemiş, hadım edilmemiş, kemiksizleştirmemiş her türlü oluşumun dönüştürülmesi ya da ortadan kaldırılması siyaseti bir süredir başarıyla sürdürülüyor. Bunun en açığa çıktığı dönem ise 28 Şubat postmodern darbesiyle birlikte yaşanan süreçtir.

Türkiye'nin Avrupa Birliği kapılarına dayandığı bir sırada her türlü sivil ve toplumsal talepleri dile getirecek, örgütleyecek oluşumların bir tür devletleştirilmesi ya da devletin kuşatması altına alınması ilginç olsa gerek. Türk siyasi tarihini yazacaklar için, birbirine paralele ilerleyen iki çapraşık sürecin bu denli uyum içinde gelişmesi dikkat çekici, unique bir model olsa gerek.

Dinciliğin, dincilik iddiasında bir siyasi parti eliyle safdışı edilmesi operasyonu bir noktaya kadar iyi işledi. Operasyonun tıkandığı noktada ise, siyasal araçların gerekirse berhava edilebileceği mesajı verilerek "yapı" başarılı bir operasyonla hadım edilmiş durumda. Sadece siyasal oluşum ve organizasyonlar düzeyinde bir kemiksizleştirme değil, bizzat dincilik olgusunun gözden düşürülme süreci siyaset psikolojisi ve sosyolojisine ders olacak bir operasyondu.

Ancak, bir yanda devlet karşısında daha doğrusu dünya görüşü ne olursa olsun devlet dışında her türlü oluşumun hadım edilmesi süreci işlerken MHP'ye uygulanacak operasyonda bu yöntemlerin tümü geçerli olmadığı gibi hedeflenen de topyekun imhası değildi.

Ehlilleştirilmiş, kemiksizleştirilmiş bir MHP'nin arabayı devirmeden sürece dahil edilmesi gerekiyordu. Yani, hem devlet tahkim edilecek hem de devlet yanında olsa bile kendi ayakları üstünde durma istidadı gösteren omurgalı bedenlerin kemiksizleştirilerek sürece dahil edilecekti. Bu aşamada MHP'nin yıllarca üzerinde siyaset yaptığı hamasi konular, ve bunların beslendiği su katılmamış anadolu ruhu kontrolden çıkmadan, MHP çatısı altında dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Burada asıl sorun iç hukuk, ulusal hukuk gibi, milli egemenlik gibi yıllarca dillendirilen, tabulaştırılan devlet retoriğinin daha hamasi düzeyde manivelalarından biri olan MHP'nin taban reflekslerini nasıl köreltebileceğidir. Bu refleks köreltilirken MHP'de kemiksizleşecek devletin egemen kolları her yere ulaşmış olacak. İdeolojik yapısı ne olursa olsun kendi başına bir toplumsal karşılığı olan her tür organizasyonlar bu aşamada yıpran(tıl)maya mahkum görünüyor.

Avrupa Birliği rüyası karşısında içinde bulunduğu tarihi ve kültürel coğrafyanın koordinatlarını çoktan havaya atmış bulunan tüm oluşumlar, entelektüel izahlara karnı tok ve kimi rüyaları göremeyecek kadar katı gerçeklerle boğuşmakta olan "taban"lar için birilerinin kurtarılması gerekiyor. Zirvede konuşulan ana mesele şu idi aslında: MHP nasıl kurtulur?


13.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...