YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Nâfile ama zorunlu bir çaba

 
Lâfı uzatmadan girişte bildireyim: Bugünkü hükümetin düşeceğine inanmıyorum ben.

 

Bazı gazetelerde çıkan hükümet arayışlarına dönük haberler ve yorumlar çok ilginç. Bu haberlere bakarsanız, mevcut hükümete alternatif arayışları çok 'çirkin'; yorumlara göre, bu tür arayışlar ülkenin önünü kesmek isteyenlerce yapılıyor. "İşte ne güzel bir hükümet bulmuşsunuz; daha uzun bir süre bununla idare etmek zorundasınız" demeye getiriyorlar...

Lâfı uzatmadan girişte bildireyim: Bugünkü hükümetin düşeceğine inanmıyorum ben. Daha uzun bir süre, en azından gördürülecek işler bütünüyle tükenene kadar, ülkeyi, DSP-MHP ve ANAP'tan oluşan koalisyon hükümeti yönetecek. Bu bakımdan, gerçekten yeni hükümet hevesi olanlar varsa, umutlarının boşa çıkacağını bilsinler...

Kolayından bozulacağına inanmadığım halde, yine de, hükümetin üzerine oturduğu zeminin yanlışlığına işaret etmeden edemiyorum. Koalisyonlar partilerin olumlu özelliklerini iktidara yansıtırlarsa 'başarılı' olurlar; 'başarılı' görünmek için partilerin kimliklerinden fedakârlık yaptıkları koalisyonlardan ülkeye hayır gelmez. Bizde son yıllarda karşılaşılan bu: Koalisyonu oluşturan partiler, kimliklerini Bakanlar Kurulu salonu kapısında bırakarak hükümet oluyorlar; kendilerini tükettiklerinde o partileri tanımakta zorluk çekiliyor...

Bugünkü hükümetin üç ortağı da benzer bir yıpranma süreci içerisinde; ancak MHP'nin, iktidarda kalabilmek için kendi kimliğinden daha fazla fedakârlıkta bulunması gerekiyor.

Bir örnek Başbakan Ecevit'in Moskova gezisi sırasında yaşandı. 'Mavi Akım' gibi Türkiye'yi Rusya'ya doğalgaz bağımlısı kılacak ve Orta Asya'dan Avrupa'ya enerji koridoru oluşturmasını engelleyecek bir proje ile Çeçenleri 'terörist' ilan eden bir bildirgeye son rötuşların atıldığı toplantıya MHP'li iki bakan alınmadı. İstiskali kaldıramayan bakanlar Ankara'ya dönünce yatıştırıldılar.

Bir başka örnek, Helsinki Zirvesi günü, 10 Aralık 1999 tarihinde yaşandı. Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin adaylığı konusunda ANAP'lı ve DSP'li bakanların birbirine ters görüşler ileri sürdükleri, tartıştıkları duyuldu; o hengâmede MHP'li bakanlara görüş soran olmamış bile. Tartışmalar sırasında, bir MHP'li bakanın yönelttiği, "Bu karara göre Öcalan'ı asabilecek miyiz?" sorusuna yanıltıcı bir cevap verildiği de biliniyor. MHP bunu dert etmese de böylesine temel bir konuda devre dışı olmak rencide edici.

Bu garabet 'hükümet' denilen yürütme organına yanlış bir mahiyet atfedilmesinden mi kaynaklanıyor acaba? Öyle ya, partilerin ille de hükümet olması gerekiyor ve bunun için kimliklerini kapıda bırakmaları isteniyorsa, bunda bir yanlışlık var demektir. Partiler, seçmene vaatlerini -hiç değilse kısmen- tutabileceklerine güveniyorlarsa koalisyonlarda yer almalılar. Sürekli fedakârlıkla sürdürülen bir koalisyon, sadece tâviz veren partilerin değil, zorlama programlar uygulandığı için, ülkenin de aleyhinedir.

Bu açıdan, mevcut koalisyon kolayından bozulmayacak kadar sağlam görünse bile, bu gidişten mutlu olmayanların yeni hükümet formülleri geliştirmelerini doğal karşılamak gerekiyor. Sağlam bir zemin üzerine kurulmamış, partilerin doğal müttefikleri yerine sürekli tetikte durmalarını gerektiren ortaklarla yola koyuldukları koalisyonların alternatiflerini aramak hiç de yanlış değil. Bugün yapılan da bu zaten.

Bu arayışların pratik bir sebebi de var: Cumhurbaşkanlığı seçimi... Bugünkü hükümetin devamı Çankaya Köşkü'nün sonraki sâkinini de belirleyecek. Gelecek cumhurbaşkanı DSP'nin arzularını mı yansıtmalıdır, yoksa DSP dışındaki partilerin uzlaşmasını mı? Ülkenin belki de en önemli yedi yılını DSP ipoteğine bırakmak MHP açısından pek akıl kârı gibi görünmüyor...

Türkiye'de siyaset, epey bir süredir, siyasî akıl ve mantık çizgisinden sapmış durumda; bu sebeple, kim 'müttefik'tir, 'uzak durulması gereken' kimdir, birbirini karıştı. Bu karmaşa herhalde bir süre daha devam edecek... O zamana kadar bu hükümetle idare ederiz ve bu arada yeni koalisyon formülleri üzerinde daha çok kafa patlatırız...


13.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...