YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Görev bitiren kıssa

Sinyor Antonio'nun çoban ve koyunlarıyla ilgili karikatürünü 'taranması' için Murat Bey'e uzatırken, "Koyunları seversin değil mi?" sorusunu da iliştirmiştim. "Severim tabii" dedi ve ekledi:

- Dur iki dakika bekle de sana koyunlarla ilgili bir kıssa anlatayım. Lisedeyken gittiğimiz bir cami vardı. Bir gün oranın vaizini görevden aldılar. Neden biliyor musun?

Nereden bileyim... Bir tahminde bulunmak için şöyle sordum:

- Cami bahçesinde koyun mu besliyordu yoksa?

- Yok yok. Bir konuşmasında koyunlardan bahsetti de onun için.

- Nasıl?

- Cumalardan bir cuma, verdiği vaazda "Muhterem cemaat" diye söze başladı ve koyunlarla köpeklerin mukayesesini yaptı. "Koyunları bilirsiniz, tek tek yavrular hepsi. Fakat köpekler bir yavruladı mı en az yedi-sekiz tane... Ama yeryüzüne baktığınızda yine de birçok koyun görürsünüz. Halbuki bu hesaba göre dünyanın her tarafını köpeklerin kaplaması gerekir gibi gözüküyor, değil mi? İşte bunun sebebi nedir derseniz, bakın anlatıyorum. Koyun kısmı akşam olunca ağılına çekilir, bütün geceyi dinlenerek geçirir. Köpekler ise, gece boyunca havlayıp durur, oraya buraya koşuşturur. Tam rızıkların dağıtıldığı tan vaktinde uykuya dalar, güneş göbeğine vurana kadar uyur hepsi. Koyunlar sabah erkenden kalkıp, nasiplerine kavuşurlar. İşte insanlar da böyledir; kimileri o kutlu vakitte uyur, nasibine kavuşamaz tıpkı köpekler gibi. Kimileri de gün doğmadan kalkar..."

İfadeye gel

İlk satır: "Yoğun istek üzerine kaçıranlar.

İkinci satır: YENİ FIRSAT"

Gazetenin biri, yeni kampanyasıyla ilgili sürmanşetten böyle giriyor bu duyuruyu.

"Yoğun istek üzerine kaçıranlar" ne demek, anlamak mümkün değil. "Kaçıranların yoğun isteği üzerine" mi demek istiyorlar acaba?

Kimya

Birçok mühim şahsiyet, ısrarla, idam konusunun hükümet ortaklığını bozmayacağını söylüyor. Ortaklık bozulmayacak belki ama Apo idam edilmezse çoğunun vücut kimyası bozulacak. Hem de fena bozulacak.

Ceza

İngiltere Başbakanı Blair'in eşi biletsiz olarak trene biniyor. Hanımefendinin biletsiz olduğu anlaşılınca ceza kesiliyor. Hanımefendi de cezasını ödüyor. Böyle kötü hadiseler bizim memlekette asla olmaz! Ceza kesen de cezayı alan da Sibirya'ya sürülür olur biter!..

Nereden nereye?

Geçen gün televizyonda merhume Adile Naşit'in de rol aldığı bir filmi seyrediyoruz. Naşit ve kızı, mahalleliden topladıkları parayla muhit ve konum değiştirirler. Bir konak kiralanır, ardından kıyafet için alışverişe çıkılır. Gidilen mağazada, alınacak kıyafetler seçilir ve sıra hesap ödemeye gelir. Hesap 1800 liradır. Naşit dükkân sahibine 2000 lira uzatır, "üstü kalsın" der. Nereden nereye! Bu zamanda ne 1800 liranın bir hükmü var ne de öyle bir mağazaya gidip geniş geniş kıyafet seçecek zamanımız. Herşey hazır bu zamanda. Vakitler hıza ayarlı, tercih hakkı var gibi gözükse de yok. Çoğu insanımız zaten bayram da olsa kıyafet alacak güce sahip değil. Beğenmediğimiz sığır çobanlarının pantolonlarının fiyatı bile 20 milyon lira. (Karga)

Ramazan geçti

geçmesine ya biz yine de tespitimizi aktaralım: İdam orucu bozar!


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
13.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet ŞEKER

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...