YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Değişmeden degişmek

 
Su gibi, tarih gibi, devletler de akış halindedir. Değişen ortama ayak uyduramayan devletler, yok olup gitmekten kurtulamazlar.

 

Toplumlar hem iç hem de dış dinamiklerin etkisiyle değişirler. Türkiye "Yeni Binyıl"a güçlü bir ülke olarak girmek istiyorsa, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel çevredeki değişikliklere ayak uydurmasını öğrenmek zorundadır.

Kendini yenileme yeteneğinden yoksun olan millet ve devlet, iç ve dış meydan okumalar karşısında yok olup gitmekten kurtulamaz.

Sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel çevredeki değişme gelişmenin yönünü belirler. Bu yüzden, değişme, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel hayatın temel yasasıdır.

Kaynağını Vahiy'den alan etik ilkeler değişmez. Ancak etik ilkeleri hayata geçirmede yararlanılan araçlar her zaman değişir.

Sağlıklı bir değişme için, kötülükleri değil, iyilikleri büyütmek gerekir. Kötülükleri büyüten toplumlar çökerken, iyilikleri büyütenler güçlenirler.

Amaçlar pusula gibi doğru yönü gösterir. Amaca ulaşmadaki araçlar ise zaman içinde değişerek, gelişirler.

Ulaşılan hedef amaç olmaktan çıkar, araç olur. Araçlardaki gelişmelere karşı durmak, zamana direnmek gibi, boşuna bir gayrettir.

Araçlardaki gelişmelerden geri dönüş olmaz. Hiç bir toplum motorlu araçları bırakıp, at arabalarına geri dönmek istemez.

Aynı şekilde insanlar elektrikten vazgeçip, gaz lambasıyla yetinmeyi pek düşünmezler.

Değişim fırsatlarla birlikte tehlikeler de getirir. Bu yüzden, Türkiye'de olduğu gibi, siyasal, sosyal ve ekonomik yapıdaki değişim talepleri, büyük bir dirençle karşılaşır.

Necip Fazıl'ın "Sakarya Türküsü"nde vurguladığı gibi: "Herşey akar, su, tarih, insan ve fikir."

Su gibi, tarih gibi, devletler de akış halindedir.

Değişen ortama ayak uyduramayan devletler, yok olup gitmekten kurtulamazlar.

Cevdet Paşa "Hiçbir devlet ebedi değildir" diyerek, değişime ayak uydurmanın zorunluluğunu ortaya koyar.

Türkiye'de değişim ihtiyacı, Tanzimat'tan bu yana devam ediyor.

Tanzimat'la Osmanlı'daki değişim çalışmaları büyük ölçüde Batı'ya yöneldi.

Osmanlı tarihinin değişim serüveninde, Tanzimat çok önemli bir yer tutar.

Tanzimat'ı öncesi ve sonrasıyla enine ve boyuna incelemeden, Türkiye'deki değişim çalışmalarını yoluna koymak mümkün değildir.

Amaçsız bir değişim projesinin pusulasız bir gemi gibi, nereye gideceği belli olmaz.

Değişimde yönü şaşırmamak için, değişenle değişmeyeni birbirinden ayırmasını iyi bilmek gerekir.


13.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...