YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Kararlılık gösterisi

 
28 Şubat'ın irtica ile mücadele görüntüsü ile beraber asıl gerçekleştirdiği şey, siyaset ile muhtevasızlık arasında "kadersileşmiş" bir ilişkinin kurulması oldu.

 

Siyaset, tartışmaların muhteva krizine girdiği bir alan olmaktan çıkamıyor bir türlü. Sistem, Cumhurbaşkanlığı krizine kilitlenirken, siyasetin muhtevasızlığının da kalıcı bir durum olacağı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kişilere bağ(ım)lı hale gelmesi ise 28 Şubat'ın bitip bitmediği tartışmalarına yeni bir boyut katıyor. Belki de aranması gereken "esas boyut" burada.

Sistemin Cumhurbaşkanlığı seçimine, Cumhurbaşkanlığı seçiminin de birkaç isme kilitlenmesi, kendiliğinden olan birşey değil artık, istenen ve arzulanan birşey. Cumhurbaşkanı Demirel ile ANAP lideri Yılmaz arasındaki söylem devir-teslimi bunun işareti. Halkın hassasiyetleri ile karşı karşıya gelmeme noktasında görece bir dikkati olan Demirel ile öteden beri ANAP'ı kuruluş ilkelerinin tam tersi jakoben bir mevziye çeken Yılmaz arasındaki söylemsel yer değiştirme, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ve bu seçime bağlı olarak sistemin işleyişinin mümkün olan en dar alanda salon politikaları ile sevk ve idare edilmek istendiğinin işaretlerini veriyor.

28 Şubat'ın irtica ile mücadele görüntüsü ile beraber asıl gerçekleştirdiği şey, siyaset ile muhtevasızlık arasında "kadersileşmiş" bir ilişkinin kurulması oldu. Böylece devlet erkinin siyasal erk karşısındaki üstünlüğünü tesis etmeye dönük uygulamalar konjonktürel olmaktan çıkarılarak devamlı hale getirildi. Siyasetin üstünde devletçilik lehine bir terbiye edici olarak duran "iç tehdit" konsepti, siyasi yasaklar ve yasallık ile meşruiyet arasına çizilen devletçi çizgi sayesinde içi iyice boşaltılan siyaset kurumu, siyasal erki inşa edecek ve işletecek tüm dinamiklerden yoksunlaştırıldı. Bunun devamlı bir durum haline getirilmesi adına ve namına varolan mevcut hükümetin siyaset dışı bir koordinatta durarak "istikrar"ın sembolü haline gelmesi ile de "siyaset"sokaktan tümüyle koparılarak salona mahkum edildi.

Bu manada 28 Şubat'ın tüm ağırlığı ile devam ettiği görülüyor. Üstelik, bu, buna karşı çıkması gereken siyaset kurumunun önemli bir kesiminin açık desteği ile sürüyor. Böylece toplumsal taleplerden tümüyle kopmuş, kimlik politikaları konusunda tamemen duyarsız ve siyaseti anti-demokratik istikrar anlayışına sıkıştırmış bir sistem kurgusu çıktı ortaya. Bu sistem kurgusu hiç tartışılmadığından ya da halkın post-modern darbenin iradesinin tersine bir aday seçmesi baştan imkansız hale getirildiğinden olsa gerek, halkın hassasiyetlerine en zıt yerde duranların Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk oyuyla yapılması yönünde beyanlarda bulundukları görüldü. Bu nedenle son yıllardaki performansı ile halkın yoğun eleştirisine muhatap olan uygulamalara imza atan Cumhurbaşkanı Demirel daha bir salon politikası izlerken, kendisine boş yer kalmayan Yılmaz demokrat etiketli daha popülist politikalara doğru dümen kırdı.

Özellikle son altı aylık uygulamaları ile, Cumhurbaşkanı'nın halk oyuyla seçileceği bir seçimde şansını azaltmış olması düşünülebilecek Cumhurbaşkanı Demirel, yılların tecrübesine rağmen bu riski almaktan çekinmedi. Bu risk alma tarzı bile sistemin dar salon politikalarının sıkı markajı altında işletilmeye devam edeceğini gösteriyor. O nedenle, bizzat Bşabakan'ın ikide bir yaptığı açıklamalarla, sistemin Cumhurbaşkanlığı seçimine, Cumhurbaşkanlığı seçiminin de birkaç adaya "kilitlenmesi" bilinçli bir tercihtir. 28 Şubat'ın devlet erkini siyasal erk karşısında mutlaklaştıran, yasallık ile meşruiyetin arasını açan, istikrar adına demokratik açılımları zedeleyen ve siyaseti muhtevasızlaştıran karekterinin eğemenliğinin devam etmesi yönünde "devletlû" bir kararlığın ifadesidir.


13.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ömer Çelik

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...