YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Ölümün eşiğinde mesaj gönderme girişimi olarak intihar

80'li yıllarda edebiyata yoğun olarak intihar hikayeleri girmeye başladı. Çeşitli dergiler intihar eden yazarlar, şairler üzerine iddialı dosyalar hazırladı. İntihar; kişinin yaşamına kendi kararıyla son verme hürriyeti olarak işlendi. 90'lı yıllardan itibaren tv'ler aracılığı ile intihar şovlara tanık olduk. İntihar şovlar bir iletişim biçimi olarak insanların gündemine oturdu. Televizyonlara yansıyan intihar şovların ortak noktası; ölümün eşiğinde iletişim kurma kendini "gösterme" amacı güdüyordu. Tv'lerde intihar şovlar ayrıntılı olarak verilmeye devam ettikçe intihar bir iletişim biçimi olarak intihara ya da kendini göstermeye meyli olan insanlar için en etkili yol olarak görünmeye başlandı.

Fakat özellikle İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nden intihar girişiminde bulunanların büyük çoğunluğu erkek idi. Halbuki Batman örneğinde intihar edenler kadın. İntihar edenlerin kadın olmasından dolayı pekçok medya mensubu yanlış bir teşhis koyup intiharların törelerden ve dinden kaynaklandığını söylediler. Halbuki törelerin ve dînî kuralların birinci dereceden geçerli olduğu geleneksel toplumlarda intiharlara hemen hemen hiç rastlanmaz. Rastlanmama nedeni yoğun akrabalık ilişkilerinin ve dinin güvenli ortamının insanların ontolojik güvensizliğe düşmelerine engel olmasıdır. Modern toplumlarda bireyler iletişim kopukluğundan dolayı çok sık olarak ontolojik güvensizliğe düşerler. Ontolojik güvensizlik dediğimiz şey nedir? Ontolojik güvensizlik kişinin algıladığı dünya ile o kişinin çevresinin algıladığı dünyanın farklı olmasıdır. Batman örneğinden yola çıkarak ontolojik güvensizlik üzerinde duracak olursak Batman çok küçük kapalı bir dünya. Kızların zorla evlendirilmesi, kendilerinden çok yaşlı kişilerle evlendirilmesi yaygın. Düşünmemiz gereken benzer durumlar daha önce de olduğu halde genç kadınlar, genç kızlar intihar etmiyordu. Şimdi neden intihar ediyorlar? Çünkü genç kızlar tv aracılığı ile başka bir dünyaya açılıyorlar. Dünya tasavvurlarını, hayat anlayışlarını doğrudan tv'de gördükleri belirliyor. Bu tasavvurun Batman'da karşılığı yok. (Batman'da olmadığı gibi, Türkiye'nin hemen hiçbir kırsal kesiminde yok. Nitekim Derinkuyu beldesinden son bir ayda 10 tane genç kadının intihar haberi geldi.)

Batman yıllarca terörle mücadele etmek zorunda kalan bir yer olduğu için kişilerin birbirlerine karşı olan güvenleri zayıf yani iletişim kopuk. Tv programları büyük şehirlerin orta sınıflarına, üst sınıflarına göre hazırlanmış programlar. Yapımcılar aynı programın Anadolu'nun en ücra yerindeki kişiler tarafından da seyredildiğini, yanlış mesaj alabileceğini düşünmüyorlar. Dolayısıyla kırsal kesim kadını kendisini aynileştirebileceği olumlu modellerden yoksun. Kadın programları bu bakımdan çok yanlış mesajlarla yüklü.

Aşağı yukarı aynı şartlara sahip olan iki insandan birisi intihar eder de ondan çok daha ağır şartlarda yaşayan bir başka insan hayat mücadelesine devam eder? Neden? Bu neden üzerinde tıptan, psikolojiye sosyolojiye kadar pekçok disiplin kafa yormuştur. Kimler intihar eder? Ailesinde daha önce intihar vakasına rastlananlarda bu eğilimin daha kolay ortaya çıktığı kabul edilir. Enteresandır böyle bir eğilimi engellemek üzere modern öncesi Türk toplumunda intihar edenin intihar ettiğine dair hiçbir bilgi genç kuşaklara aktarılmaz. Bu konuda konuşulmaz.

İntihar haberlerinin medyada yoğun bir şekilde ve yanlış yorumlar eşliğinde haber yapılması intiharların sayısının artmasına neden oluyor. İntihar haberlerinin medyaya yansıması yerine Devlet Bakanlığı nezdinde intihar olaylarını araştıran bir birimin kurularak her intihar vakasını yerinde ve teferruatlı bir şekilde incelemesi gerekiyor.

Batman'daki kadın intiharlarının engellenmesi için birinci dereceden yapılması gereken ontolojik güvensizliğe sebep olan ortamların değiştirilmesi. Bu manada Diyanet'in yaklaşımı olumlu fakat yetersiz. Kadınların gündelik yaşamlarının üretime ve kendini kolay ifade edebileceği sanatlara ve zenaatlara yönlendirilmesi gerekiyor. Batmanlı ve diğer kırsal kesim kadınlarının ve varoşlardaki kadınların gündelik hayatlarını daha örgütlü bir şekilde yaşamalarını sağlamak üzere çeşitli kursların açılması gerekiyor.

Fakat kadınların dünyasındaki bu faaliyetler erkeklerin hayat tasavvurunun değişmesine yardımcı olmaz. Halbuki erkeklerin kadın dünyasının duyarlıklarına kayıtsız kalmamaları gerektiği anlayışının yerleştirilmesine ihtiyaç var.

Bütün bu işler için devletten yardım beklemek nafile. Özel şirketlerin tıpkı futbola yaptıkları yatırım gibi kadınların gündelik hayatını örgütlendirme üzerine yatırım yapmaları şart. Batmanlı kadın her yere ve her şeye uzak olduğu yılgınlığından bir an önce kurtarılmalı.


20 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...