|
|
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in İsrail'in Filistin'deki katliamları nedeniyle Irak'ın başlattığı petrol ambsargosuna katılmaya hazırlandığı için devrildiği belirtiliyor. İran, Irak, Küba ve Libya ile yakın ilişkiler içinde bulunan Chavez'in, anti-Amerikancı bir söyleme sahip olduğu, ülke petrol kaynakları üzerindeki Amerikan denetiminden rahatsız olduğu, ABD'nin küresel hegemonyasına karşı sert eleştiriler yönelttiği, 11 Eylül sonrası Amerika'nın başlattığı küresel savaşa karşı tepkilerini açıkça dile getirdiği ve Amerika'yı Afganistan'da çocukları ve masum insanları öldürmekle suçladığı için hedef alındığı belirtiliyor. Irak'ın İsrail ve dostları'na karşı 30 günlük petrol ambargosu ilanı, İran'ın ambargo çağrısı ve Libya'nrın de buna destek vermesi üzerine Chavez'in de ambargoha hazırlandığına dair bilgiler var. Bu gelişmeler üzerine ABD'nin önce ordu içindeki Amerikancı subayları ve işadamlarını harekete geçirip ülkede genel grev ilan edilmesini yönlendirdiği, bir grup subayın ortak açıklaması ve hemen ardından başlayan sokak çatışmalarıyla darbe sürecini hazırladığı belirtiliyor. Venezuela ile yakın ilişkiler içinde bulunan İran yönetimi, darbenin arckasında Amerika'nın olduğunu açıkladı. İran devlet televizyonu ise, Chavez'in İran'ın petrol ambargosu çağrısını desteklediği için devrildiğini açıkladı. Halk Chavez'i istiyor
Askeri darbe ile devrilen Hugo Chavez'in akibetinden endişe ediliyor. Chavez'in kızı Maria Gabriela, babasının bilinmeyen bir yere götürüldüğünü belirtti. Gabriela, "Babamın nerede olduğunu bilmiyoruz. Babamı destekleyen askeri yetkililere göre, kendisi başkentteki ordu üssü Fort Tiuna'dan helikopterle gizli bir yere götürüldü" dedi. Başkent Caracas'ta halk, Chavez'in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla gösteri düzenledi. Göstericilerin mumlar yakarak, "Fakirler Başkan Chavez'i bırakmayacak" şeklinde sloganlar attılar. Görgü tanıkları ise başkentin bazı mahallelerinde silah sesleri duyulduğunu belirtiyorlar. 19 ülke darbeyi kınadı
19 Latin Amerikan ülkesinin oluşturduğu Rio Grubu da Venezuela'da anayasal düzenin bozulmasını kınadı. Meksika Devlet Başkanı Vicento Fox, Venezuela'nın yeni hükümetini, yeni seçimler yapılana kadar tanımayacaklarını açıklarken, Arjantin ve Paraguay liderleri, yeni hükümetin yasal olmadığını açıkladı. 19 Latin Amerikan ülkesinin oluşturduğu Rio Grubu da Venezüella'da anayasal düzenin bozulmasını kınadı. İnsan Hakları İzleme grubu ise, Venezuela'da insan hakları ve hukuk kurallarının tehdit edildiği uyarısında bulundu. Chavez'in ardından devlet başkan olan işadamı Carmona, meclisi feshetti. Carmona, Venezuela İşadamları Derneği Başkanı'ydı. Karara tepki gösteren Meclis Başkanı William Lara ise geçici hükümeti kınadı. Lara, "Bu tamamen yasadışı bir yönetim. Diktatörlükle karşı karşıyayız" dedi. Küba Dışişleri Bakanı Felipe Perez Roque ise Hugo Chavez'in güvenliğinden endişe duyduğunu bildirdi. Roque, Amerikan Devletleri Örgütü'nün, demokratik yollarla seçilmiş bir liderin yasadışı olarak devrilmesini araştırması gerektiğini söyledi. Venezuela Yüksek Mahkeme Başkanı İvan Rincon da istifa ettiğini açıkladı. Afganistan saldırısını eleştirmişti
1998 başkanlık seçimi kampanyasında anti Amerikancı bir imaj çizen Chavez, ABD'yi Venezuela'nın bir numaralı müşterisi olarak muhafaza etti. Ancak 11 Eylül saldırıları sonrasında Ekim 2001'de, Amerika'yı Afganistan'da çocukları ve masum insanları öldürmekle suçlayınca ABD Başkanı George W. Bush'un "gazabı"na uğradı. Chavez'in bir de Washington'un baş düşmanlarından Libya lideri Muammer Kaddafi ve Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin'i ziyaret etmesi iki ülke arasındaki ilişkileri daha da bozdu. Chavez, Küba lideri Fidel Castro ile de görüştü.
|
|