AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
'Fransa'nın tutumu AB'yi çatlatabilir'

Hollanda'da Türk asıllı 5 milletvekilinden biri olan Fatma Aktaş, Fransa'nın başörtüsü konusundaki tutumunun AB'yi çatlatma noktasına getireceğini söyledi.

  • İSMAİL ZELVİ-İSTANBUL
    Hollanda Parlamentosu'nun Türk asıllı 5 milletvekilinden biri olan Fatma Aktaş, Fransa'nın başörtüsü konusundaki tutumunun Avrupa'da çok tartışılacağını, hatta birliği çatlatma noktasına getireceğini söyledi.

    Hollanda 3. Parlamentosu'nda insan hakları, demokrasi ve sivil toplum örgütleri konularında etkin çalışmalar yapan Aktaş, Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Kurutlayı (TÜTKAD)'na katılmak için Türkiye'ye geldi. Hollanda'ya dönmeden önce İstanbul Zeytinburnu'nda görüştüğümüz Aktaş, İnsan hakları bakımından Türk toplumunun Avrupa'dan birçok konuda önde olduğunu, ancak alınan yanlış hukuki ve siyasi kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde ceza almasına sebep olduğunu savundu.

    Yasak özgürlüklerle çelişiyor

    Hak ve özgürlükler, düşüncenin ifade edilmesi, giyim kuşam gibi konularda Avrupa'da bir standardın bulunmadığını belirten Fatma Aktaş, "Hak ve özgürlükler, düşüncenin ifade edilmesi, giyim kuşam gibi konularda Hollanda, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi bir çok Avrupa Ülkesinden daha toleranslıdır." dedi.

    Aktaş, bu konuda şöyle konuştu: "Hollanda'da bir başörtülü avukat, güvenlik görevlisi veya kamu çalışanını görebilirsiniz. Fransa'nın giyim kuşam konusunda aldığı karar Avrupa'da tartışılıyor. Bu uygulama çatlağa da yol açabilir. Yasaklar, hak ve özgürlüklerle çelişiyor. Bir taraftan AB'nin özgürlükçü bir platform olduğu savunulacak diğer taraftan ise insanların inançlarına uygun giyimlerine müdahale edilecek. Bu büyük bir tezat teşkil ediyor. Türkiye'deki uygulamalarda Avrupa'da tartışılıyor. Müslüman bir ülkenin bu tür bir uygulamada ısrar etmesinin artısı eksisi gündeme getiriliyor. Türkiye'de bunu tartışmak zorundadır. Başörtüsü konusu açık bir şekilde tartışılmalı ve ona göre toplumu rahatlatacak bir karar cesur bir şekilde alınmalıdır. İnkara dayalı politikalarda vazgeçilmelidir. Sorunların varlığı kabul edilerek yeni adımlar atılmalıdır."

    AB'ye girmek değil insan olmak önemli

    "Avrupa'da bazı çevreler ısrarla AB'nin Hristiyan birliği olduğunu vurguluyorlar ve birliğin temellerini hristiyan temelleri üzerine oturtmak için büyük çabalar gösteriyorlar. Türkiye AB üyeliği sürecinde büyük tavizler verecektir. İnsan olmak bakımından Avrupalı, Asyalı diye bir ayrım yok. Önemli olan kişinin kendini insan olarak görmesi ve bu bağlamda muamele görmesidir. Bence Türkiye, Avrupa Birliğine girerken şunu göz önünde bulundurmalıdır: AB, Türkiye'den ne götürür ve ne katar? Bunun hesabının çok iyi yapılış olması gerekir. AB 'iyi güzel, girelim' deniliyorsa, o zaman haysiyetimizle, onurumuzla taviz vermeden girelim. Türkiye'nin AB'ye hazır olup olmadığının net bir şekilde ortaya çıkartılması şart."

    Tartışmalar devlet krizine dönüşmemeli

    "Türkiyede kılık kıyafet konusundaki kısıtlamalar ve bazı karakollardaki işkence iddiaları dışında olumlu gelişmelerin yaşandığının görülmektedir. Demokrasinin belirli bir ölçüsü var. İnsan Haklara denildiği zaman, bir kişi kendisine nasıl davranılmasını istediği şekilde başkalarına davranılmasını savunmasıdır. Avrupa, Türkiye'ye ihlal olduğuna ilişkin baskılar yapıyor fakat bunun çok da hakkaniyete uygun olduğunu düşünmüyorum. Güzel adımlar atıldı. Öte yandan Türkiye'de din ve inanç özgürlüğü, hak ve hürriyetler konusundaki tartışmalar bazı çevrelerce devlet krizine dönüştürülüyor. Toplumun huzur ve güvenliği için tartışmaların devlet krizine dönüştürülmeden sürdürülüp bir neticeye ulaştırılması gerektiğine inanıyorum."

    HUDER'den Fransa'ya tepki

    Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER), Fransa'da orta öğretim kurumlarında başörtüsünün yasaklanmasana yönelik çalışmalara tepki göstererek, Fransa'nın böyle bir yanlışa düşmemesini istedi. HUDER, özgürlükleri kısıtlayan bu taleplerin yasallaşması durumunda, bunun Fransa'nın tarihine kara leke olarak geçeceği konusunda Fransa'yı uyardı. HUDER Genel Başkanı Avukat Yapup Erikel yaptığı yazılı açıklamada, laiklik, din ve vicdan özgürlükleri gibi kavramaların hukuk literatürüne Fransa'yla girdiğini hatırlatarak, dini özgürlüğünü kısıtlaması durumunda, dinler arası kutuplaşmanın, ırkçılığın ve ayrımcılığın artacağı yönündeki tehlikelere dikkat çekti.



  • 21 Aralık 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED