ALİ MURAT GÜVEN
Türkiye'nin en özgün doğal güzelliklerinden peri pacalarına ev sahipliği yapan Nevşehir'in Ürgüp ilçesi, şu günlerde arap saçına dönmüş bir organizasyon skandalını çözüme kavuşturmakla uğraşıyor. Muammanın bir cephesinde Ürgüp Belediye Başkanlığı ve CHP'li Başkan Bekir Ödemiş, bir cephesinde Türk sinemasının ünlü yönetmenlerinden Ertem Göreç, diğer bir cephesinde ise ödül kazanan kısa film sanatçıları ile onları bu ödüllere lâyık gören kalabalık bir jüri heyeti var.

Ürgüp'ün CHP'li Belediye Başkanı Bekir Ödemiş, ödüller sözkonusu olduğunda nuh diyor peygamber demiyor.

Yaklaşık bir yıldan bu yana tam bir çözümsüzlük içinde tarafların birbirilerini suçlamasıyla sürüp giden ve internetteki sinema sitelerinde alay konusuna dönüşen bu garip olayı araştıran Yeni Şafak, göründüğünden daha da karmaşık bir organizasyon skandalıyla karşılaştı. Taraflardan toparlanan bilgi parçalarının birleştirilmesiyle, ortaya kabaca şöyle bir olay örgüsünün çıktığı görülüyor.

Başlarken iyiydi, şimdi kötü!

2002 yılı yaz aylarında bir dizi kültür ve sanat etkinliği gerçekleştiren Ürgüp Belediyesi, o günlerde ünlü yönetmen Ertem Göreç'ten gelen "Burası filmcilere sunduğu doğal güzelliklerle artık popüler bir sinema platosuna dönüştü. Neden bir de kısa film senaryo yarışması düzenlemiyorsunuz?" şeklindeki teklife sıcak bakar ve başkan Bekir Ödemiş organizasyon görevini kendisine verir. Göreç, aralarında kısa film dünyasının duayenlerinden Hilmi Etikan ile yine sektörün tanınmış isimleri Artun Yeres, Erdoğan Tokatlı, Hasan Özgen, Mehmet Eryılmaz ve Necip Sarıcı'nın yer aldığı 'ağır' bir jüri kurararak çeşitli iletişim organlarında yarışmanın duyurusunu yapar. Yarışmaya Türkiye'nin dört bir yanından toplam 29 senaryo katılır ve bu senaryolar Göreç'in başkanlığındaki bu jüri tarafından tek tek okunarak değerlendirilir. Sonuçta öne çıkan dört senaryo ödüle lâyık görülür ve bunlara manevî değeri olan birer plaket ile son derece sembolik düzeyde para ödüllerinin verilmesi kararlaştırılır. Ancak kızılca kıyamet de tam bu noktada kopar.

O tarihe dek yarışmayı şifahi bir centilmenlik anlaşmasıyla sahiplenen, kimi dergi, gazete ve internet sitelerinde kendi logolarının organizatör sıfatıyla yer almasına göz yuman Ürgüp Belediyesi yetkilileri, sıra ilçede bir ödül töreni düzenlemeye gelince "Bizim bu yarışmayla hiç bir ilgimiz yok" diyerek yönetmen Göreç'i kendi başına hareket etmekle suçlarlar. Finalistler ve Göreç'in olayın peşini bırakmayıp kendilerini sık sık aramaları karşısında sinirlenip ünlü yönetmeni mahkemeye veren Ürgüp Belediyesi, yarışmanın üzerinden bir yıl aşkın bir süre geçmesine karşın olayla ilgili en küçük bir basın açıklaması dahi yapmış değil.

"Sorun mahkemede çözülür"

Yeni Şafak muhabirinin skandal organizasyonla ilgili olarak bilgisine başvurmak istediği Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş'e, yapılan iki aramada da kent dışında olduğu gerekçesiyle ulaşılamazken, yerine bilgi veren belediye basın danışmanı Naci İşler ise olayın belediyeyle hiçbir ilişkisi olmadığı tezini tekrarladı. İşler, "Ürgüp gibi adı kültür ve sanatla, turizmle ve son yıllarda da sinemayla özdeşleşen bir yörede böyle bir skandal biraz yakışıksız kaçmıyor mu? Yönetmen Ertem Göreç ile aranızda belki olayın çerçevesi açısından bir anlaşmazlık sözkonusu olabilir. Ancak, kendisi Türk sinemasına büyük hizmetleri geçmiş bir sanatçı. Onu sırf bu nedenden dolayı mahkemeye vermek yerine, düzenleyeceğiniz mütevazı bir törenle yarışma ödüllerini dağıtmanız daha zarif olmaz mıydı?" şeklindeki sorumuza karşılık olarak da "Başkanımız bu organizasyonun sorumluluğunu üstlenmemekte kararlıdır. Zaten belediye avukatımız da dâvâyla yakından ilgileniyor. Ödüller bizim sorunumuz değil. Haklı ve haksız mahkemede ortaya çıkacak" şeklinde konuştu.

Bütün bu skandal 5 milyar lira için! Yönetmen Ertem Göreç başkanlığındaki jüri heyeti, Kısa Filmciler Derneği ve finalistlerin Ürgüp Belediyesi'ne, belediye yetkililerinin ise Göreç'e ait olduğunu ileri sürdüğü bu karmaşık organizasyonda dereceye giren senaristler ve ödül miktarları aynen şöyle: Birincilik Ödülü / "Bence Hızır'dı" adlı senaryosuyla Zeynep Alican Niş ( 2 milyar lira para ödülü ve öykünün bir kısa filme dönüştürülmesi için teknik yardım) İkincilik Ödülü / "Sessiz Fotoğraflar" adlı senaryosuyla Gülşah Gülebenzer (2 milyar lira para ödülü) Üçüncülük Ödülü / "Kapadokya ve Şarap" adlı senaryosuyla Çiğdem Altuntaş (1 milyar lira para ödülü) Jüri Özel Ödülü / "Uyandırma Servisi" adlı senaryosuyla Alper Duran (Yalnızca bir anı plaketiyle ödüllendirilecek)

"Yarışmalara katılacak sanatçı bulamayacaklar"

Yarışmanın jüri üyeleri arasında yer alan yönetmen Hilmi Etikan ise olayı tam bir rezalet olarak niteleyerek, "Ürgüp Belediyesi madem ki bu organizasyona en başından beri karşıydı. Aralarında bizim derneğin internet sitesinin de yer aldığı bir sürü haber kaynağında yarışma belediyenin bir etkinliği olarak aylarca tanıtılırken neredeydiler? Olayın bu bölümü işlerine geldi, ancak sıra sorumluluk üstlenmeye gelince karşımızda muhatap bulamıyoruz" şeklinde konuştu. Göreç'in bir tüccar olmadığını ve sanatçılara özgü bir ihmal ile bu işin organizasyonunu hukuksal bir temele oturtup belediye yetkilileriyle resmî sözleşme yapmadan hemen çalışmalara başladığını anlatan Etikan, "Yılların yönetmeni şimdi dolandırıcı durumuna düşürüldü, onun adına çok üzülüyorum. Bütün katılımcılar, özellikle de ödül kazanan finalistler sık sık derneğimizi arıyor, onlara ne cevap vereceğimizi şaşırıyoruz" dedi.

Etikan, kendisinin ve diğer bütün jüri üyelerinin Göreç'in ricasıyla işlerini güçlerini bırakıp tam 29 finalist senaryoyu tek tek okuduklarını belirterek, "Biz bu zorlu görevi ulusal sinemamıza katkı adına, hiçbir bedel talep etmeksizin zevkle üstlendik. Ancak, ilçe meydanına Asmalı Konak heykeli dikme hesapları yapan ve bunu medyada şâşâlı bir biçimde duyuran Ürgüp Belediyesi bu genç insanlara verilecek sembolik bir ödülü bile kör bir inatla mahkeme koridorlarına taşıdı" diye konuştu. Etikan, benzer türdeki ödül dağıtım suistimallerinin yakın zamanda Safranbolu Belediyesi tarafından düzenlenen Altın Safran Film Festivali ve Çankaya Belediyesi'nin sponsorluğundaki "Başkent Birinci Ulusal Senaryo Yarışması"nda da gözlendiğini belirterek "Korkum odur ki önümüzdeki yıllarda bu tür bölgesel sinema yarışmaları için ne jüri üyesi ne de yarışmaya katılacak sanatçı bulamayacaklar" dedi.