AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Doğu'nun vicdanı için

Fikir ve eylemleriyle tanınan Edward Said'in ölümüyle, Doğu'nun Batı'daki vicdanı susmuş oldu

  • ŞAMİL KUCUR
    Entelektüel ve bir aksiyon adamı olarak, Amerikan dış politikasına yaptığı en sert eleştrileri ile tanınan dünyaca ünlü Edward Said'in ölümü ile Doğu, Batı'daki sesini kaybetti. Aslen Filistinli olan Edward Said, 1935 yılında varlıklı bir Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İngilizce dışında başka bir dilin yasak olduğu seçkin koloni okullarında okudu. Aldığı bu Anglo-Sakson eğitim sırasında kendisine 'Avrupalı olmayan diğer' olduğu da öğretilmişti. Said, geçmişten ölümüne kadarki hayatında akademik ve sosyal hayatındaki çalışmalarında sanıldığının aksine, bir Hristiyan olmasının ona çok da fazla bir avantaj kazandırmadığını şu şekilde dile getiriyordu: "Biz'i onlar'dan ayıran dil, kültür, ırk ve etnik çizgi idi. Benim Anglikan Kilisesi'ne bağlı olarak doğmuş, orada vaftiz edilmiş ve kilisenin bir üyesi olmuş olmam işimi kolaylaştırmıyordu."

    ORYANTALİZMLE OYUNU BOZDU

    Lise eğitimi sonrasında 'sürgün' olarak nitelediği Amerika yılları başlar. Columbia Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri veren Said, tarih, felsefe, edebiyat ve müzik bilgilerine vakıf idi. Defalarca okunacak kalitede pekçok eser veren Said'in Oryantalizm adlı kitabı, onu asıl kalıcı kılan eseridir. Said bu kitapta, Batı dünyasının kendini daha güzel, akıllı ve üstün olarak tanımlayabilmek için Doğu toplumlarını basit, cahil, çirkin olarak gösterdiğini iddia eder. Filistin davasını her platformda gündemde tutmaya çalışan Said, Yaser Arafat ve Enver Sedat tarafından Filistin'in BM'deki temsilcisi olarak görevlendirildi. Said, Güney Lübnan'da Filistinli gençlerin sembolik taş atma eylemine katılmış ve Filistin davasını çekilen fotoğrafı ile dünya gündemine taşımayı başarmıştı. Ölümü ile Doğu'nun vicdanı susmuş olsa da, eserleri ve eylemleri Batı'nın oyununu bozmaya devam edecek.

    EŞİNE AZ RASTLANIR BİRİYDİ

    Mustafa Armağan: "Entelektüel kimliği ve akademik başarılarının yanısıra, Filistin'in ve Filistin halkının savunuculuğunu yapan Edward Said, eşine az rastlanır bir dava adamı idi. Amerika'da Yahudi lobisinin en güçlü ve tesirli olduğu Columbia Üniversitesi'nde Yahudi lobisinin bütün engellemelerine rağmen dersleri en çok öğrenci tarafından takib edilen kişi idi. Said'in, Filistinli çocuk ve gençler ile birlikte sembolik olarak taş atması çok tartışılmıştı. Ancak, baskılara uğradığı üniversitesinin Johan Cole adlı yöneticisi "Bir akademisyen inandığı davası uğruna terör ve anarşiye karışmamak şartı ile her türlü eylemi yapabilmeli" diyerek savunmuş ve görevini sürdürmesini sağlamıştı. Doğu Said'in ölümüyle Batı'daki sesini ve soluğunu yitirdi."

    FİKRİNİ EYLEME DÖKEBİLEN BİRİYDİ

    Sefer Turan - Kanal 7 Dış Haberler Müdürü: "Akademisyen kimliği ile dava adamlığı kimliğini hayatının sonuna kadar yaşayan Said, fikirleri ve eylemleri ile günümüzde örneğine pek rastlayamadığımız önemli bir şahsiyetti. Filistin davasını üniversite kürsüsünde, kitaplarında, makalelerinde ve konferanslarında savunmakla birlikte, Güney Lübnan'a giderek sembolik de olsa Filistinli gençlerle birlikte, taş atmakla akademik ve aksiyon adamlığının örnek kişiliğini dünyaya göstermişti. O bir Doğulu olsa da Batı'ya kendisini kabul ettirmiş, davasını her fırsat ve platformda savunan bir kişi olarak hayata veda etti.

    TÜRK ENTELİJANSİYASI KENDİNE ORYANTALİST

    Alev Alatlı: "Tunus'ta sürgün Filistin Parlamentosu'nda ondört yıl görev yapan, Filistin'in facia niteliğindeki varoluş mücadelesine binlerce sayfa yazarak destek veren, Oslo barış görüşmelerine kadar Yaser Arafat'ın yanında yer alan bir adamı Filistin'den soyutlamak elbette ki mümkün değil. Ancak, Türkiye'de imajının Filistinliler'in dünya çapındaki avukatı olmaktan pek de öteye gitmemiş olduğunu biliyorum ve bu bana acı veriyor. Edward Said, ne mazlum halklar için adalet talep eden bir Bernard Lewis'tır, ne de bir Justin McCarthy. Namuslu bir entelektüel olmanın çok ötesinde, Batı'nın akademik paradigmalarını sorgulayan ve kadim felsefeciler geleneğinde bir 'düşünce ekolü' yaratmış bir akademisyendir. Bu düşünce ekolü, 'Amerikalılar'dan farklı olarak, Fransız ve İngilizler'in -bir dereceye kadar da Almanlar'ın, Ruslar'ın, İspanyollar'ın, Portekizliler'in, İtalyanlar'ın ve İsviçreliler'in- Batı Avrupa tecrübesinde özel bir yeri olan 'Orient'le halleşmek üzere geliştirdikleri bir gelenek var ki, ben bu geleneğe 'Oriyantalizm' adını vereceğim' cümlesiyle başlar'. 'Orient, Avrupa ile hemsınır olmasının ötesinde, en büyük, en zengin ve en eski sömürgesi, medeniyetlerinin ve dillerinin kaynağı, kültürel rakibi ve 'Öteki'nin en derin ve sık tekrarlanan imajıdır. Dahası, Orient, Avrupa'yı (ya da Batı'yı) kendisinden farklı bir imaj, düşünce, kişilik ve tecrübe olarak tanımlamasına yardımcı olmuştur' diye devam eder. Ne ki, Said'in bu çalışmalarında Türkiye ve Türkler yoktur. Bu, müteveffa düşünürün Türkçe bilmediği için uzak durduğu bir saha olduğu şeklinde açıklanabilir. Ama bence esas olan, Said'in eserlerinin kendi kendisine karşı 'Oryantalist' bir bakış geliştirmiş olan yerleşik Türk enteljansiyasını delememiş olmasıdır. Rahmetli Cemil Meriç'in 'Bu kitabı biz yazmalıydık!' demesi vardır. Kitabın 'Sömürgeciliğin Keşif Kolu' şeklindeki üst başlığını koyan da O'dur. İktidarım olsa, liselere zorunlu ders kitabı olarak yerleştireceğim bu inceleme, 'bilgi'nin nasıl yaratıldığını anlatması bakımından bir dehanın eseridir."

  •  
    Filistin'in gözleri
    Filistinli Zehra'nın Gözleri, Filistin'de yıllardır süren organize zulme, bir çocuğun penceresinden bakıyor.
    'Sınır Ötesi' sanatçılara ödül
    Art İstanbul 2003 kapsamında düzenlenen Genç Sanatçılar Resim Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. 'Sınır Ötesi' konseptiyle düzenlenen yarışmada Metin Akbaş, Barış Sarıbaş ve Ayşe Baran ödüle layık görüldü. Ödül kazanan çalışmalar, diğer sanatçıların yapıtlarıyla birlikte, İkon Fuarcılık ile Sanat Galericileri Derneği'nin birlikte düzenlediği Art İstanbul 2003 Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması sergisinde sergilenecek. Genç sanatçılar 500 dolarlık para ödülü ile Roma, Paris ve Londra'da birer hafta mesleki inceleme ve araştırma gezisi kazandılar.
  • ZEKERİYA GÜLÜN


    Dinler Tarihi seminerleri
    1984 yılından beri kültür-sanat seminerleri, dia gösterileri, uzmanlar rehberliğinde İstanbul yakın çevre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine kültür gezileri düzenleyen Peri Tours Kültür ve Sanat Ajansının 12 hafta sürecek seminer programı dün başladı. Seminerlerde MÜ'den Doç. Kürşat Demirci danışmanlığında Siyasi Strateji, Dinler Tarihi, Yahudilik, Uzakdoğu Felsefesi, Dr. Yalçın Çetinkaya danışmanlığında Müzik-İnsan ve Toplum, Doç. Ahmet Vefa Çobanoğlu danışmanlığında Türk İslam Tarihi konulu seminerler verilecek. Bilgi tel: 0212 240 16 47
  • 27 Eylül 2003
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED