AYŞE OLGUN İSTANBUL
Müslüman olmadan önce hangi dine inanıyordunuz? Neden dininizi değiştirmeye karar verdiniz?

Hristiyan ama dini duyguları zayıf bir ailenin çocuğu olarak Budapeşte'de doğup büyüdüm. Annem Hristiyan olduğu halde Museviler'e hayranlık duyardı ve bu yüzden beni ve benden bir yaş küçük kardeşimi Musevi okuluna yazdırdı. Musevilik'te pekçok soruma cevap bulamadığım için hiçbir dine inanmıyordum. Bu dönemde elime bir kitap geçti. İslam'ı seçen ve Abdulkerim adını alan bir Macar'ın İslam ülkelerine yaptığı yolculuğu anlatıyordu ve bu kitabı okuyunca Müslüman olmaya karar verdim. Çünkü o yazar da benim sorularımı soruyor ve bu soruların cevabını gezdiği İslam ülkelerinde buluyordu. Kendi kendime o yazarın yaptığı gibi Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldum.

Müslüman olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Doğu kültürünü daha yakından tanımak istiyordum ve bunun için de Arapça, Farsça ya da Türkçe bilmem gerektiğini biliyordum. Üniversitede bir tek Türkoloji bölümü vardı ve ben de Zigetvar'a gidip Türkoloji'ye kayıt yaptırdım. Müslümanlığı seçtim, ancak hiçbir şey bilmiyordum. Üniversitede tanıştığım Müslüman gençler de aynen benim gibi yaşadıkları için açıkçası İslami kuralları çok fazla umursamadım. Allah'ın varlığını kabul etmek o an için bana yetiyordu. Bu dönemde bir yandan da Budizm'le ilgileniyor iç huzuru bu şekilde bulmaya çalışıyorum.

İslam'ı seçtiğiniz için çevrenizden tepki gördünüz mü?

İnanmak dışında herhangi bir şey yapmadığım için kimse tepki göstermiyordu. Annem ise dinini yaşamadığı için pek önemsemedi.

Örtünmeye nasıl karar verdiniz?

Üniversitede kütüphanede Müslüman bir Arap gençle tanıştım. O, benim halimi anladı ve beni Müslüman Macar bir ailenin yanına götürdü. Burada tekrar Kelime-i Şehadet getirdim. Namaz kılmayı öğrettiler ve örtünmeye karar verdim. Ama örtünmek istememin sebebi Allah rızasını kazanmak için değildi. Çünkü gerçek anlamda tesettürün anlamını bilmiyordum. Eğer insanlar beni tesettürlü görürlerse gelir İslam'la ilgili birşeyler sorarlar ben de onlara bildiklerimi anlatırım düşüncesindeydim. Bu dönemde Türkiye'den Macaristan'a okumak için gelen başörtülü kızlarla tanıştım ve onlarla arkadaşlık kurarak İslami konuda daha çok bilgi öğrendim.

Kur'ân-ı Kerim meâli ya da İslam dini hakkında yazılmış başka kitaplar da okudunuz mu?

İlk Müslümanlığı seçtiğim dönem Kur'ân-ı Kerim'in Macarca'ya çevrilmiş tercümesini okudum. Ancak bir şey anlamadım. Diğer kitaplar da beni tatmin etmedi. Çünkü Kur'ân-ı Kerim meali Macarca'ya bir Musevi tarafından çevrilmişti ve yeterli değildi. Diğer dini kitaplar da oryantalistler tarafından kaleme alınmış yanlı eserlerdi. Yani kitap konusunda pek şanslı değildim.

Müslümanlığı seçen Macarlar'ın birbiriyle ilişkisi nasıl?

İlişkilerimiz iyi ancak Müslümanlığı seçen Macar kızlar dinlerini daha iyi yaşamak için Macaristan'a giden Türk ve Arap işadamlarıyla evleniyorlar ama bazıları hayal kırıklığına uğruyor. Çünkü nüfus kağıtlarında Müsülman olan bu kişilerin pekçoğu dini vecibeleri yerine getirmedikleri gibi İslam'ı seçen kadınların üzerinden de kimi zaman baskı uyguluyorlar. Beklenti içindeki bu kadınlar da mutsuz oluyor.

Macar halkının İslam'a bakışı nasıl?

Macaristan'da İslam'la ilgili sürekli olumsuz propagandalar yapılıyor. Sürekli 'terör estiren', insanları öldüren, saldırgan tipler olarak Müslümanlar'ı lanse etmeye çalışıyorlar. Benim İslam'ı kabul ettiğim için başıma çok kötü şeyler geleceği söylendi, ben de onlara İslam'ın gerçek yüzünü göstermeye çalıştım. Özellikle Türkiye'den gelen başörtülü öğrenciler sayesinde Macar halkı Müslümanlar'ın basında anlatıldığı gibi kişiler olmadıklarını aslında farkettiler. Ancak bunlar henüz yeterli değil. Öyle ki İslam'ı seçen pekçok Macar kadın tepki almamak için örtünmekten kaçınıyor. İşyerinde namaz kılamayanlar da var.