İngiltere macerası sonunda bitti...

O kadar çok şey yazıldı, o kadar çok şey çizildi ki, bir ara kendimizi kaybeder gibi olduk. İngiliz Milli Takımı'nın son aylarda kötü futbol oynaması, Türk Milli Takımı'nın 3 maçta 3 galibiyet kazanması dengeleri bir anda pozitif düşüncelerin zirvesine taşıdı. Ancak, hesabı kitabı yapılmayan bazı şeyler var. Öylesine bir hal aldı ki spor yazarları arasında yapılan bir yorumda 32 kişiden sadece 3'ü kazanır dedi. İsim vermek haddimiz değil, ancak futbolu iyi bildiğini ya da iyi bildiğini sandığımız bir ağabeyimiz öylesine kahinleşti ki 2-0 kazancağımızı söyleyip, ardından da normal sonuç dedi.

Maç öncesi yaşananlardan yaşatılanlardan kendimize de pay çıkartalım. "Biz böyle olacağını biliyorduk", yorumunu doğrusunu isterseniz biz de yapmadık. Ancak üstüne basa basa söylediğimiz bir konu vardı ki o da şuydu. İngilizin kötüsü olmak.

Aldı başını gitti, dur durak bilmedi bütün yorumlar. Türkiye öyle, İngiltere böyle her şey tam tıkırında. Dünya futbolunun beşiğine mi gidiyoruz, Kanarya Ada'larına tatile mi? İşte bu Türk milli Takımı'na hatırlatılmadı. Her zaman ve her yerde diyoruz ki; Beden eğitimi kadar beyin eğitimi de şarttır. Biz bu maçı kazanırız, beraberlik kötü sonuç olur dersen işte böyle olursun.

Yazının başlığında dedik ki "Yazık olmadı.Çünkü..." nedenini kısaca açıklayılım. Futbol ulaması değiliz. Ukalası hiç değiliz. Ama lütfen İngiltere maçına, İngiliz milli maçına hazırlanır gibi hazırlanın dedik. Saha içinde Türk milli Takımı'nın beyin yapısı açık seçik gösterdi ki bu maça hazır değiliz. İngiliz milli takımının saha kenarında oturan, kamp merkezinde çalışan 7-8 adet ruh bilimcisi yani psikologları var. sahadaki beden eğitimine beyin eğitimini katıyorlar. İşte bu İngiliz Milli Takımı ayaklarını ve akıllarını iyi kullanınca galibiyetleri da kaçınılmaz oldu.

Doğrusunu isterseniz ilkyarının bazı bölümlerinde bu maçtan anlamızın akıyla çıkacağımızı düşünmüştük. Ancak ikinci yarının başından itibaren kendi yarı alanımızda o kadar kilitlendik ki, rakip kalede topun yüzünü bile göremedik.

Böyle bir ortamda böyle bir havada "yazık olmadı." başlığını rahatlıkla kullanabiliriz. Ancak dileriz ki yazık olmayan bu maç da kendimize ders olur.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu