TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kızıltepe'de Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesi olayı ile Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Alaca köyünde bulunan toplu mezarla ilgili komisyon üyesi milletvekillerinin hazırladığı raporları değerlendirdi. Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış, Kızıltepe'deki olayda yöneticilerin ve güvenlik güçlerinin ağır ihmali olduğunu bildirdi.

Komisyonun dünkü toplantısında Kızıltepe'de inceleme yapan komisyon üyeleri ve CHP'li milletvekillerinin hazırladığı raporlar karşılaştırıldı. Komisyon raporunda, baba Kaymaz ile oğlu Uğur üzerinde 21 kurşun, CHP'lilerin raporunda ise 18 kurşun çıktığı bilgisine yer verildi. Toplantının sonunda, eksik bulunan her iki raporun birleştirilmesi, Adli Tıp Kurulu'ndan olayda kullanılan silahların balistik inceleme sonuçlarının istenmesi ve İçişleri Bakanlığı'na Mardin Valisi Temel Koçaklar'ın görevden alınıp alınmayacağının sorulmasına karar verildi.

"Çocuğu adam zannettim"

Komisyon üyelerinin raporunda, Kızıltepe'deki operasyona 6 özel tim mensubunun katıldığı belirtildi. "Ancak 5 ayrı silahtan ateş açılmış, diğer güvenlik mensubunun neden ateş açmadığı bilinmiyor" değerlendirmesi yapıldı. Çocuğa öldüren polisin '35 yaşlarında bir adam gördüm' dediğine yer verildi. Komisyon üyeleri, evin arama izni olmasına rağmen aranmamasını ve 24 saat gözetimde de tutulmamasını eleştirdiler. Raporda, "bu insanların hiçbir zarar görmeden yakalanabileceği" izlenimine yer verildi.

Öldürülen kişilerin suçsuz oldukları, olaya sebebiyet verenlerin bir an önce ortaya çıkartılarak cezalandırılmaları gerektiği kaydedilen raporda, "Bölgede görev yapan mülki amirlerin soruşturmanın selameti açısından açığa alınmaları yararlı olacaktır" görüşüne yer verildi. Raporda, olayın aydınlatılmasının AB üyelik sürecinde Türkiye açısından büyük önem taşıyacağı belirtildi.

Komisyonun incelediği ikinci konu, Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Alaca köyünde bulunan toplu mezarla ilgili komisyon üyesi milletvekillerinin hazırladığı rapor oldu.

Genelkurmay'a sorulacak

Elkatmış, 1993'de meydana gelen olayda 11 köylünün gözaltına alındıktan sonra kaybolduğunu, bu kişilerin yakınlarının iç hukuk yollarını tüketmeden AİHM'de dava açtıklarını ve mahkemenin 1 trilyon lira tazminat ödenmesine karar verdiğini kaydetti. Elkatmış, olayla ilgili yeni bulguların ortaya çıktığını belirterek, bunların neler olduğunun sorulması üzerine, ''Tütün tabakası, köylülere ait bazı giyim eşyaları" dedi. Sözkonusu iddialarla ilgili Adli Tıp sonuçlarının beklenmesi kararlaştırılırken raporda kayıp olan 11 kişinin gözaltına alındığına ilişkin resmi bir kayıt bulunamadığı kaydedildi. Komisyon Üyesi AK Parti'li Faruk Ünsal, güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü iddia edilen kişilerin toplu bir yere gömülmesinin mümkün olmayacağını söyledi. Ünsal, "Bunu ilgili yerlere sormak lazım" deyince Elkatmış, Genelkurmay'a yazı yazacaklarını söyledi.

Savcı hakkında suç duyurusu

Raporda, kemikleri bulunan kişilerin PKK terör örgütü ile ilgilerinin tespit edilemediğine yer verildi ve "Delilerin toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı'nın yeterli özeni göstermediği anlaşılmıştır'' denildi. Komisyon kemikleri incelemeye gitmeyerek köylülere, "Kemikleri siz getirin" diyen Kulp Cumhuriyet Savcısı Hakan Ali Erkan hakkında Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunmayı kararlaştırdı. Olayın bölgeye sevkedilen General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Komando Dağ Taburu'nun operasyonu sırasında gerçekleştiğinin anlaşıldığına dikkat çekilen raporda, olayla ilgili soruşturma açılması istendi.

Elkatmış, gündemlerinde, Gümüşhane'de bir köyde, 2 kişinin ölümü ve Karaman'da Jandarma'nın vatandaşlara kötü muamele yaptığı iddialarının da yeraldığını söyledi.

'Gogol'ün kahramanları gibi kemik peşine düştüler'

Kulp raporunda, PKK'nın bir dönem ikinci ismi olan ve halen Diyarbakır E Tipi Cezaevinde yatan Şemdin Sakık, toplu mezar konusunda ilginç iddialarda bulundu. Toplu mezar tartışmasını Rus Yazar Gogol'un Ölü Canlar eserinde anlatılan hikayeye benzeten Sakık, "Gogol bu eserinde, bir kişi ülkenin dört bir yanında kemikleri topluyor ve şirket kuruyor. Son zamanlardaki gelişmeler bana bu olayı hatırlattı. Cenazeler kalmadığı için birileri kemik peşine düştüler" bilgisini verdi. Aynı cezaevinde yatan kardeş Arif Sakık ise kemiklerin PKK'nin iç çatışması sonrasında ölen kişilere ait olduğunu ileri sürdü ve "PKK siyasi rant elde etmek istemektedir. Bu oyuna kimse gelmemelidir" dedi.

VELİ TOPRAK/ ANKARA

« Geri Dön