Türkiye Kupası, Beşiktaş'ın tutunacağı son dal. Bu dal da elinde kalırsa ne olurdu düşünebiliyor musunuz? Sanırım ki bir olağanüstü genel kurula giderlerdi. Zira "Beşiktaş dünya kulübü, Süper Lig Şampiyonu, UEFA Finalisti, Türkiye Kupası sahibi yapacağız" diyenlerin artık söyleyecek sözleri kalmayacaktı da ondan.

Bir Göztepe düşünün İkinci Lig'in hem de B Kategorisi'nde; üstelik de puan sıralamasında 13.! Sadece 4 galibiyeti var bugüne kadar. Ama el-hak tam 11 ateş... Geleceği parlak, yaş ortalaması 18. Hele kalesinde Cenk diye 16'lık bir genç, ne genci, bir delikanlı çocuk var ki, Allah nazardan saklasın.

Beşiktaş'ın defansı canlı, atak, ama tecrübesiz Göztepe hücum gücüne karşı genelde başarılı; ama orta sahasının ofansif başarısından başlayalım: Ali Güneş, Tayfur, Tümer, bir de Serdar. Haaa "Kim bu Serdar" demeyin! Yumruk kadar, ateş gibi bir genç. Bakın biraz maç tecrübesi olsun, biraz rakiplerinin her topu ayağına aldığında yaptıkları faullerden kurtulmaya öğrensin, siz o zaman görün Serdar'ı.

Asıl demek istediğim Beşiktaş'ın orta sahası, ilk yarıdaki tertiple ı-ıh. Del Bosque'de ikinci yarı Serdar'ı dışarı aldı, İbrahim Akın'ı sürdü sahaya. Böylece de taşlar yerine oturdu. Beşiktaş, daha bir organize oynamaya başladı, Veysel kafa golünü attı, iş bitti.

Şimdi şöyle 90 dakikayı düşünelim. Ya hakem ilk yarıda İbrahim Üzülmez'in Beşiktaş ceza alanında bir hava topunda ittiği rakibi için penaltı düdüğünü üfleseydi; acaba bu ağır, ama pek ağır sahada Kartal bunun altından kalkabilir miydi? Boş verin; Beşiktaş kupada üçüncü turda ya, siz buna bakın; dün dündür, bugün bugündür.

TAYLAN UYGUR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu