AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R

Ankaragücü'nün Bursa aşkı

Ankaragücü'nün sahasında oynadığı maçları özellikle izlerim. Galip gelirse "sevinir", yenilirse "üzülürüm." Ne yapayım, benim de özelliğim bu. Bahsetmek istediğim başka konu... Hemen hemen her Ankaragücü maçında, Başkent taraftarlarının Bursaspor lehine bağırması dikkatimi çekti. Bu iki takımın birbirine bağlılığı, geçen sezon ki, A.Sebat- Ankaragücü maçından bu yana devam ediyor. Anlaşılan, Bursaspor'un Süper Lig'e çıkmasını en fazla, Ankaragüçlüler istiyor.

Yerlilerden dertli yabancılardan memnun

Kadrosuna dahil ettiği 24 futbolcu ile Süper Lig'de mücadele veren Ankaraspor'un Teknik Direktörü Samet Aybaba, ligin ilk yarısında, yabancı futbolculardan yana mutlu.. 13 yıldır teknik direktörlük yapan Aybaba, aynı durumu, yerli futbolcuları için söylemiyor. Bu oyunculardan yana dertli olduğunu açıklayan Aybaba, konunun ortadan kalkması için, bazıları ile kulübün ilişkisini kesecek. İkinci yarıya bambaşka bir görüntü ile çıkacaklarını da söyleyen Ankaraspor teknik direktörü, bu arada tesis konusunda da çalışmalarda başrolü oynuyor. Esenboğa yolu üzerindeki geniş arazinin Ankaraspor Spor Tesisleri yapılacağını ifade eden Aybaba, yakında başlayacak inşaat çalışmalarının hızlandığını belirtti. İngiltere'deki Arsenal ve Fransa'daki spor tesislerini incelediklerini de vurgulayan teknik direktör Aybaba, ara transferde yabancı futbolcudan ziyade, yerliler üzerinde duracaklarını da ifade ederken, en fazla 3 yıl sonra, Ankaraspor'u ligde başa güreşecek bir takım yapacaklarını iddia etti.

Bir spor sevdalısı

O gözünü açtığı günden bu yana spor sevdalısıydı. Bunun için, 51 yıla sığdırdığı yaşam öyküsü içinde hep 'spor' ile yaşadı. Bu yaşantısı içinde, tenis, futbol, yüzme ve kayak hep ön plandaydı.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne işçi kadrosu ile girdikten sonra, kısa zamanda üst kademelerde görev yapmaya başladı.

Son olarak, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür yardımcılığı makamındaydı.

Ancak, tenis aşkı ve bu spora olan aşırı tutkusu nedeniyle Genel Müdür yardımcılığından ayrılıp, 8 Ocak'ta yapılacak Tenis Federasyonu Başkanlığı'na adaylığını koydu. Bahsettiğim kişi, Sezai Bağbaşı'dan başkası değil...

Bağbaşı, Bakanı ile Genel Müdürünü zorda bırakmamak için Genel Müdür yardımcılığından isteğiyle ayrılırken, şimdilerde var gücü ile tenis sporumuzun kalkınması için çırpınıyor. Ankara Eczacılık Fakültesi'nde yapılacak seçimlerde oy hakkım yok. Ama, bu spor ve tenis bağımlısı dostum Sezai Bağbaşı'nı desteklemek için bu yazıyı kaleme alıyorum. Bunun gerekçesi ise çok basit. Spor adamını 'mumla aradığımız' bir dönemde Sezai Bağbaşı gibi çalışıp başaranların öne çıkması gerekir.

Onun için, 'oyum' olmamasına karşılık, 'gönlüm' Sezai Bağbaşı ile birlikte...

Galatasaray 3 yıl bekleyecek

Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, geçenlerde Ankara'daydı. Galatasaray Liseliler'i Ankara şubesi yöneticileri ile bir araya gelen Canaydın, kulübün iyi yolda bulunduğunu, ancak düzlüğe çıkabilmesi için 3 yılın geçmesi üzerinde durdu. Borçlar yüzünden sıkıntıda olduklarını, Aslantepe'deki tesis yapımı için çalıştıklarını, amatör branşlara yeteri kadar kaynak aktaramadıklarını dile getiren başkan, 'herşeye rağmen doğru yoldayız. Zira, Galatasaray, bugün dünden iyi durumda' diyerek, Ankaralı üyelerin, yüreklere soğuk su serpip, İstanbul'a döndü.

Öyle bir seçim ki..

39 Federasyon başkanını seçtik. İnşallah ülke sporu için iyi olur. Delegelerin bir oyunu almak için her türlü 'taklayı' atanlar, şimdi koltuğa oturmanın hazırlığı içindeler. Bunun için de 28 Aralık günü tören düzenlenecek. Bu törende, seçimi kaybedenlere 'teşekkür plaketi', kazananlara ise 'mazbataları' verilecek. Yukarıda da dediğim gibi, bu seçimlerde her türlü 'çirkinliği' gördük. Öyle ki, oy verecek delegelere tesir etmek için, eşler, anneler, çocuklar bile devreye girdi. İşte, onlardan biri.. Seçimlerde TSYD adına oy kullananlardan biri, sevgili kardeşim Atilla Türker'di. Atilla, bildiğini okuyan, kafasına 'basmayan' düşüncelerin arkasından 'gitmeyen' ve hep 'doğrulardan' yana tavır alan kardeşimizdir. Adı bende gizli bir Federasyon Başkan adayı, Atilla'nın oyunu kendi tarafına vermesi için, bu sefer değişik bir yöntem kullandı. O Başkan adayı, Atilla'nın annesine müşterek komşuları ile ziyaret edip, oğlunu bu konuda ikna etmesini istemiş.

Kadıncağızda, konuyu oğluna açmış ve 'oyunu O Başkan adayından yana kullanmasını' istemiş. Atilla şaşırmış.. Bir tarafta çok sevdiği annesi, diğer tarafta prensipleri...

Atilla'nın oyunu kimden yana kullandığını bilmiyorum.

Sonuçta, O Başkan adayı seçimi kazandı. Ancak, bildiğim bu seçimin, tüm çirkinlikleriyle 'sahne' alması.

ANLAYANA

Yaşamı seviyor musunuz? Öyleyse zamanı boşa harcamayın. Çünkü yaşamı o oluşturur.
BENJAMİN FRANKLİN


24 Aralık 2004
Cuma
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED