Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Dış Hatlar Terminali'nde, anutçularla başa çıkamayan Turizm Bakanlığı, danışma bürosu sayısını ikiye çıkarmak zorunda kaldı. Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Müftüoğlu "TÜRSAB ve TÜROB'dan yardım bekliyoruz" diyor.
SIRRI BIYIK/ İSTANBUL
Türkiye yılda 15 milyar doların üstünde gelir elde ettiği turizm sektöründeki payını arttırmak için önemli yatırımlar yaparken, bu bacasız endüstrinin bazı çıkar çevreleri tarafından kötüye kullanılması tepkilere yol açıyor. Nasıl avlıyorlar? Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ne gelen özellikle yabancı turistler, şayet bir organize tur çerçevesinde gelmemişlerse veya karşılayıcıları yoksa, gümrük çıkışında karşılarına geçen ilk kişi, anutçu oluyor. Turistin etrafını sararak, hey miss, bonjour matmazel, where are you from? How are you? Gibi anlamsız kelime ve cümlelerle, tam bir yakın markaj uyguluyorlar. Bir kısım turist kibarlığından veya yabancılığın verdiği ürkeklikle bu avcılarının ağına düşüyor. Ardından da yoğun bir pazarlama faaliyeti geliyor. "En ucuz otel rezervasyonu, gideceği yere en ucuz transfer, en güzel ve ucuz şehir turu, en güzel eğlence..." vaatleri. Tabii bu vaatler sırasında, havalimanı taksilerinin çok pahalı olduğu yalanı ile birlikte, metronun varlığından da hiç söz edilmiyor. Yakalanan turist, metro ile 2,5, taksi ile 20 YTL'ye gideceği Sultanahmet'e 50 YTL'ye, Havaş otobüsü ile 8, taksi ile 25 YTL'ye gideceği Taksim'e 60 YTL'ye götürülüyor. Turistin "kandırıldık" dilekçeleri Daha havalimanından ayrıldıktan sonra vardıkları yerde kandırıldıklarını anlayan bazı turistler, soluğu bir turizm ofisinde alarak şikayet dilekçesi verirken, bazıları da dilekçe veya sözlü şikayetlerini dönüşte havaalanındaki turizm bürosuna saklıyor. İşte 5 Ağustos Cuma günü Makedonya'dan uçakla Atatürk Havalimanı'na gelen Peter Jensen'in Turizm Bürosu'na verdiği "Kandırıldım" dilekçesi: "Otele, taksi ile gitmek istiyordum. Havalimanında yanıma gelen bir şirket temsilcisi, şehir merkezine ulaşmanın en iyi yolunun, kendi servisleri ile olduğunu, çünkü taksilerin sürekli fazla para aldığını söyledi. Benden servis ücreti olarak 60 YTL alarak Sultanahmet'e götürdüler. Fakat, taksilerin aynı adrese 20 YTL'ye gittiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğradım. Yardıma muhtaç turistlerin bu ülkede daha havaalanından itibaren aldatıldıklarını gördüğümde çok şaşırdım." TÜRSAB ve TÜROB'dan yardım talebi Bu arada, anutçularla "ciddi mücadele" verdiğini söyleyen İstanbul Vali Yardımcısı ve Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Vedat Müftüoğlu, her türlü polisiye tedbiri de almalarına rağmen başa çıkamadıklarını itiraf ediyor. İkinci bir turizm bürosu açılmasını sağlayan Müftüoğlu, "Elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, meydan anutçulara kalmış bir kere. Devletin turizm ofisi yardımıyla önüne geçemiyoruz. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)'dan yardım istiyoruz. Gelip bu boş meydanı doldurmalarını bekliyoruz" diyor. Müftüoğlu, ancak bu çağrılarına henüz olumlu cevap alamadıklarından yakınıyor. Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız bakanlık ehliyetli turist rehberleri, anutçuluğu 'kepazelik ve Türk turizminin kangreni' olarak nitelendiriyorlar. Turist rehberleri de dertli Anutçuğu Türk turizminin önünde en büyük engel olarak gören bir turizm rehberini görüşleri şöyle: "Anutçuluk, veya hanutçuluk olarak bilinen bu kepazelik, çıkar ilişkisi içerisine olan beylerin kurdukları ve besledikleri bir sistem. Sadece 3-5 kelime veya birkaç cümle bilen bu kültürsüz adamlar, getirdikleri turist başına mağazalardan yüzde 30-40'lara varan komisyonlar alıyor. Tabii Türk kültürü, misafirperverliği, yok oluyor yerini tam tersi bir intiba alıyor. Yani bindiğimiz dalı kesiyoruz." Bazı turist rehberleri, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde, otel ve bilet rezervasyon, araba kiralama gibi 10 tane şirketin bulunmasının son derece fazla olduğunu ifade ederek, anutçuların büyük bölümünün bu şirketlerin çatısı altında çalıştığına dikkat çekiyor. Rehberler, terminal işletmecisi Tepe-Akfen Konsorsiyumu (TAV)'ın sadece ekonomik çıkarları gözeterek işyeri açtırmasının doğru olmadığını ve ülke çıkarları düşünülerek seçici olunması gerektiğini vurguluyor. Vali Yardımcısı Güven, ellerinden zor kurtulmuş
Turist avcılarının önüne geçemeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ndeki büro sayısını, birden ikiye çıkardı. Daha önce görünmeyen bir mekânda olan büronun yanı sıra, uzun mücadelelerden sonra, hemen yolcu çıkış kapısının karşısına yeni bir büro daha konuldu. Ancak bu kez de eleman sıkıntısı yaşanıyor. Havalimanında anutçuların ağına İstanbul'un Kültür ve Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı'nın da düşmesi, nükte konusu oldu. Dubai'den gelen Vali Yardımcısı, gümrük çıkışı bir anda kendini anutçuların arasında bulmuş. Kendisine söylenen tarzanca kelimelere, İngilizce karşılık veren Vali Yardımcısı, otel rezervasyonları, ucuz şehir turu, renkli eğlence gibi arkası kesilmeyen teklifler almış. Taşbaşı, bu kuşatmayı yararak kendisini arabasına zor atmış.
|
|