Korkuyorsan korkma, korkmuyorsan kork

 
Korkularından kurtulmuş bir Türkiye dikensiz bir gül bahçesi haline mi dönüşmektedir? Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Türkiye artık komünizm tarafından yutulmaktan korkmuyor. Çünkü dünyada artık ülkeleri yutmak üzere ağzını açmış bir komünizm canavarı yaşamıyor. Türkiye artık toprak bütünlüğüne halel gelmesinden, Türk devletinin hükümranlık alanının bölünmesinden korkmuyor. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi, TSK ülkenin etnik meseleleri karşısındaki özgün çözümünün tartışmaya açık olmadığını bir kez daha göstermiştir. Birincisine bağlı olarak ikinci sebep de şudur: Dünya sisteminin lordları Türkiye'nin toprak bütünlüğü korunarak sistemin çıkarları açısından daha işlevsel hale getirilebileceğine ikna olunmuş ve Türkiye bu yeni duruma elverişli diplomatik ilişkilerle yükümlü kılınmıştır. Türkiye artık irtica tehlikesinin başına dertler açacağından korkmuyor. Bu sonuca son çeyrek asırda iki sebepten dolayı ulaşıldığını söyleyebiliriz. Önce irtica tehlikesi doğurabilme ihtimali bulunanların fikrî (en azından fikrî) yetersizliği ortaya çıkmıştır. Sonra irticaa karşı güçlü bir laik cephe oluşturma başarısına erişilmiştir. Türkiye artık Turancılık (bu kelimeyi zikretmek bile belki gereksiz) yüzünden bir sarsıntı geçirmekten korkmuyor. Turancılığın başından beri dar görüşlü ve kısa vadeli bir siyasi manevranın bahanesi olageldiği izahtan varestedir. Türkiye artık enflasyondan bile korkmuyor. Dünya finans çevreleri, her ne sebepten olursa olsun, bu konudaki himmetini esirgemeyeceğini Türkiye'ye bildirmiştir. Bundan böyle enflasyonun sonu gelmese bile felâket doğurmayacak ölçüde kontrol altında tutulacağından kimsenin şüphesi yok.

Korkularından kurtulmuş bir Türkiye dikensiz bir gül bahçesi haline mi dönüşmektedir? Bundan hiç şüpheniz olmasın. Dikenlerin kime ve neye müteveccih olduğunu bilen herkes bu görüşü benimsemekte zorluk çekmeyecektir. Beynelmilel sermaye için olduğu kadar beynelmilel hukuk kurumları için de Türkiye günden güne tedirginlik verici özelliklerinden sıyrılmaktadır. Yani Türkiye'den Dünya Sistemi'ne zıt giden bir eğilimin asla baş vermeyeceği, ne olacaksa her şeyin beynelmilel malî iktidarın dümen suyunda cereyan edeceği gün gibi aşikâr.

Türkiye şimdiye kadar malî iktidarın dümen suyunda değil miydi? Elbet öyleydi; ama rotadan sapabileceği tehlikesi bazı yüreklere korku salıyordu. Asıl korkacak şeyin ne olduğunu Türkiye korkularından kurtulunca anlayabiliyoruz. Türkiye'nin korktuğu şeyler Türkiye'nin bir dönüşüm geçirmesine vesile olacak türden şeylerdi. Korku ortadan kalktı, demek ki vesile de ortadan kalktı. Demek ki korkusuz bir Türkiye'nin dönüşüm geçirmesinden bahsetmek korkular içinde kendine bir çıkış yolu arayan bir Türkiye'nin dönüşüme uğrayacağından bahsetmekten çok daha zor. Belki de imkânsız. Korkusuz Türkiye yolsuz Türkiye'dir dersek hatalı bir kelâm etmiş olmayız.