YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Hizbullah olayından çıkartılacak dersler!..

 
Dünyada da, Türkiye'de de, "derin devlet"ler, zamanı gelince, "kullanılanlar"ı tasfiye ediyor..

 

Meseleyi açık ve seçik ortaya koymaya çalışalım.. Bu "Güneydoğu sorunu"nu, enine boyuna, özgürce tartışıp, çözüm üretmek yerine, "yasaklı" ve "tehlikeli" bir konu olarak ele aldık.. PKK terörü ile mücadele ederken, olayın sosyo-politik boyutlarını gözardı ettik..

Sonuçlar ortada..

Önce "Susurluk" denilen bilmece çıktı karşımıza.. Güneydoğu'ya ilişkin, içinde "devlet örgütleri"nin de bulunduğu, bir ilişkiler yumağı ile karşılaştık..

Bir ucu Güneydoğu'ya bağımlı, "çeşitli çeteler"den bazısı yargı önüne çıktı, bazısı ise (tıpkı fail-i meçhul cinayetler gibi) hiç öğrenilemedi.

Sonra, Öcalan'ın yakalanıp, yargılanması ertesinde, "Güneydoğu Sorunu"nun, sadece bir "iç mesele" olmadığını ve uluslararası politikanın önemli bir maddesini oluşturduğunu öğrendik..

Neticede, "Öcalan'ın cenazesinin infazı" ile "Türkiye'nin Avrupa Birliği macerası"nın, adeta birbiri ile inter-aktif ilişki içinde bulunduğunu gördük..

Derken, "Hizbullah" diye bilinen bir başka terör örgütü, kanlı cinayetleri ile kamuoyu önüne çıkartıldı.. Ve Hizbullah'ın yapısı irdelenirken, bunun bir dönemde PKK'ya karşı mücadele edenlerin safında bulunduğu için, "birileri" tarafından gözetildiği iddiası da seslendirilmeye başlandı..

Hep "Güneydoğu Sorunu"na bağlantılı, uyuşturucu ticareti ve benzeri yasadışı olgular geldi önümüze ayrıca..

Özetlersek, olay, kapalı rejimin ve hukukun üstünlüğü kavramının hiçe sayıldığı bir dönemin fiyaskosudur..

Politikacısı, bürokratı ve ilgili tüm kesimleri ile, "Güneydoğu Sorunu"nu, "sadece" ve her ne yöntem ile olursa olsun "bölücü terörle mücadele" etmek biçiminde ele alan anlayış, Türkiye'yi pekçok çarpık gelişmelere konu etmiştir.

Bazıları, "Marksist-Leninist bir bölücü örgüt"ün karşısına, "fanatik dinci bir terör örgütü"nü çıkartmayı, devlet politikasının gereği gibi görebilmişlerdir.. İddialar böyle..

"Derin devlet" denilen olgu, bir dönemde de, ideolojik milliyetçiliği şiar edinen kesimleri, "devletin kendini koruması" gerekçesi ile, aynı şekilde, yasadışı biçimde kullanmıştır..

Bütün bu yanlışların sonuçlarını, Türk kamuoyu, çeşitli şoklarla yaşıyor..

Daha önce, bir otomobilde beraber olmaması gereken isimler, trafik kazası geçirince sarsılmıştık..

Şimdi de, kendilerini "dinî örgüt" diye sunan bir terörist çetenin cinayetlerine kurban gidenlerin cesetleri ortaya çıkarken, sarsılıyoruz..

Bütün bu bozuk tabloyu düzeltmenin yolu, tabiî ki "hukuk"tan, "şeffaflık"tan ve "özgür tartışma" ortamından geçiyor..

Avrupa Birliği aday üyeliğimizi, bu açıdan da, ümit ve heyecan içinde bekliyoruz.

Ortadoğu modeli, kapalı bir "yarı-demokrasi"den, hukukun üstün olduğu, şeffaf bir çoğulcu demokrasiye geçebildiğimiz takdirde, tanık olduğumuz sarsıcı olaylar, tarihe karışabilir.

Ama bir başka önemli mesele daha var..

Buna "kullanılmak" diyebiliriz..

Dünyada da, Türkiye'de de, "derin devlet"ler, zamanı gelince, "kullanılanlar"ı tasfiye ediyor..

Herşeye rağmen, "devlet", insanlardan ve bireylerden farklı bir yapıdır. Devletin hayatı ve çıkarları karşısında, bireylerin hayatı ve varlıkları önemli değildir..

Bir kişinin tüm yaşamını etkileyen bir olay veya bir işbirliği, devlet için ertesi gün unutulabilecek bir durumdur..

Hep casus filmlerinde görürüz.. Bir ajana resmî örgütler tehlikeli bir görev verirken, "bu işi başaramazsan, bizimle bir ilişkin olduğunu söyleyemezsin.. Arkanda biz yokuz" derler..

İşte böyle bir şeydir bu..

Yani herkes konumunu, görevini bilmelidir..

Kimse "ajan" olmaya veya "kullanılma"ya heves etmemelidir..

Arkasında devlet çıkarlarının bulunduğunu varsayıp, "kaatil", "ajan", "muhbir" olmak, akıl ve insanlık dışı bir davranıştır..

Bu şekilde inançlarınızı, yücelttiğiniz ideolojileri ve bireysel kimliğinizi de, kötü şeylere âlet edersiniz..

Sonra da, tasfiye başlayınca, sıra öncelikle size gelir.

ŞAKA

Siyasetin kıymeti!..

"Terörizm" ile "düşünce"yi birbirine karıştıran devletler ve toplumlar, sonunda, terörizmin düşünceyi yok ettiğine tanık oluyor..

Politikacıların yasaklandığı, yazarların hapse atıldığı, özgür düşüncenin ve farklı görüşlerin tehlikeli görüldüğü ülkelerde, "siyaset"in yerine "şiddet" geçiyor.

Yani, şu "siyaset"e kızacak yerde, "siyasete kızanlar"a kızsak, daha doğru olacaktır.

ÇÖZÜM

Hukuk ve demokrasi tek yoldur!..

Her meseleyi bir kavga konusu yapmak ve her düşünce farkını bir kan davasına dönüştürmek, sonunda felaketlere sebep oluyor..

İşte son olarak "Hizbullah Olayı" ile gördük.. Bu cinayetleri, böylesine insanlık dışı biçimde işleyebilenlerin dürtüleri neydi acaba?..

Hangi tür salgı, insanları bu tür bir davranış ortamına itebilir?

1980 öncesinde bu durumun benzerini, "sağ" ile "sol" çarpışırken de görmüştük.. Genç insanların, birbirlerini insafsızca boğazlaması, 1980 öncesinin alışılmış günlük olayları arasındaydı..

"Siyaset" mesleği ve "demokrasi" adı verilen rejim, işte bu tür toplumsal ve bireysel çarpıklıkların, asgariye indirildiği ortamların aranmasına yarar..

Demokratik hukuk devletinde, "kavga ve şiddet" değil, "tartışma ve rekabet" vardır..

Bazıları, "Türkiye henüz Batı'daki demokrasiye hazır değil" diyor..

Böyle düşünenlere verilecek en iyi cevap, hukukun devre dışı kaldığı ve kapalı yönetimin egemen olduğu bir ortamın yan ürünleri olan, terör örgütlerinin işlediği cinayetlerdir..

Hepimiz ve özellikle "devlet", hukukun ve demokrasinin kıymetini bilmeliyiz..


22 OCAK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...