T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Greko'da gariplik

Organizasyon madalya getirir ve hangi yarışma dalında şampiyona düzenlenirse halkın o spora yönelik sevgisi artar. 1904 yılından bu yana tertiplenen tam 46 Dünya Grekoromen Güreş Şampiyonaları'ndan hiç birini Türkiye'ye almak mümkün olmadı. Yabancı dil bilmeyen, yol bilmeyen ve sporun felsefesinden anlamayanların elbette bu ihmalde payları var.

1999 yılında Atina'daydık, komşu Yunanistan aradan sadece 1 yıl geçtikten sonra ikinci kez Dünya Grekoromen Güreş Şampiyonası'na ev sahipliği yapıyor. Bayram Özdemir (54), Şeref Tufenk (58), Şeref Eroğlu (63), Mahmut Altay (69), Nazmi Avluca (76), Hamza Yerlikaya (85), Mehmet Özal (97) ve Fatih Bakır (130)'dan kurulu Milli Takımımızın, Sofya'daki serbestlerden çok daha iyi sonuç alacağını düşünüyoruz. Bu yılın Mayıs'ında İstanbul'da takım halinde Avrupa Birinciliğini yakalayan grekocularımız, neden Patras'ta şampiyonluk kürsüsüne çıkmasın? Greko denildiğinde akla hep Avrupa gelir. Şimdilerde biraz Birleşik Amerikalılar, biraz Korelilerle Küba devreye girdi ama bu işte esas patron yine Avrupa! Rusya, Bulgaristan ve Macaristan'la birlikte kürsülerin ilk basamaklarına adayız.

Gariptir, hep bizden olana (tu-kaka) denmiş, alaturka diyerekten bizden olan pekçok şey küçümsenmiştir. Sözün gelişi, başlangıçta kuru güreşe (serbest) önem verilseydi, Tekirdağlı Hüseyin'le Çoban Mehmed belki Olimpiyad şampiyonlukları kazanırlardı. Ne yazık ki, ön plana greko alınınca işler tersine döndü. Böylece ilk Olimpiyad Şampiyonluğunu (Yaşar Erkan, 1936 Berlin) ve ilk Dünya Şampiyonluğunu (Muharrem Candaş, 1950 Stockholm) grekoda kazandık.

Yazımızı tamamlamadan önce ilkinden sonuncusuna kadar bu tür kapışmaların hangi kentlerde düzenlendiğine göz atalım:

1904 Viyana, 1905 Berlin, 1907 Frankfurt, 1908 Viyana, 1909 Viyana, 1910 Düsseldorf, 1911 Helsinki, 1913 Breslau, 1920 Viyana, 1921 Helsinki, 1922 Stockholm, 1950 Stockholm, 1953 Napoli, 1955 Karsruhe, 1957 Budapeşte, 1961 Yokohama, 1962 Toledo, 1963 Helsingborg, 1965 Tanpera, 1966 Toledo, 1967 Bükreş, 1969 Mar Del Plata, 1970 Edmonton, 1971 Sofya, 1973 Tahran, 1974 Katowiçe, 1975 Minsk, 1977 Göteburg, 1978 Mexsico-City, 1979 San Diego, 1981 Oslo, 1982 Katowiçe, 1983 Kiev, 1985 Kolbotn, 1986 Budapeşte, 1987 Clermont-Ferran, 1989 Martigny, 1990 Roma, 1991 Varma, 1993 Stockholm, 1994 Tampere, 1995 Frag, 1997 Wroclaw, 1998 Gavle, 1999 Atina ve 2001 Patras.

2001 Dünya Şampiyonası Türkiye'de yapılsaydı takım halinde şampiyon olabilirdik, kader ve elbette "koltuk"larda yer alanlar bunu milletimizden esirgeme ihmalinde bulundular. Tarih birgün hesap sorar.


6 Aralık 2001
Perşembe
 
ALİ GÜMÜŞ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED