AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Kürt sorunu değil, 'çimento' sorunu

Sorunun sebebi olan bir akıldan, aynı soruna çözüm üretmesini beklemek abestir. Bu toprakları bir asırdır tasallutu altında tutan seküler akıl, sorunun kökenini teşkil eder. Bu akıl adeta bir sorun kuluçkası gibidir. Kürt ve Kürtçülük sorunu da, Türk ve Türkçülük sorunu da, ezcümle tüm etnik, bölgesel ve ayrılıkçılık sorunlarının tümü de bu aklın eseridir. Bundan daha derinde, bu toprakların yüzyıllardan beri uzak olduğu "beka sorunu" da bu aklın eseridir.

Çünkü bu akıl, bu topraklardaki kopuşun ve kırılmanın asli failidir. Bu toprakları gayr-ı menkul olmaktan çıkarıp "vatan" kılan ne kadar değer varsa, lafı hiç eğip bükmeden, hık-mık etmeden söyleyelim ki, ya doğrudan veya dolaylı İslam'a gelip dayanır.

Önce bu gerçeği kabul edeceksin arkadaş! Bu topraklar üzerine sahici, dinlenmeye değer, adam gibi bir çift laf edeceksen, tarihin de, coğrafyanın da, sosyolojinin de dayattığı bu gerçeği kabul edeceksin. Dinsiz de olsan, imansız da olsan, İslam düşmanı da olsan kabul edeceksin.

Bu gerçeği kabul etmeden konuşmaya başlayan birinin, laf salatası yapmaktan, havanda su dövmekten öte, söyleyeceği hiçbir sahici sözü olamaz. Böylelerinin ağzından ve elinden, sittîn senedir bu topraklar üzerine hayırlı ve umut verici bir söz ve iş sadır olmamıştır. Bundan böyle de olmayacaktır. Önü inkar olanın sonundan ne hayır gelir? Yalanla yola çıkan, yanlışta karar kılar.

Asıl can yakıcı soru şu: İslam çimentosunu bu toprakların harcından çıkaranlar, bu toplum binasının her tarafından çatlayacağını ve her sarsıntıda biraz daha yıkılmaya yüz tutacağını biliyorlar mıydı, bilmiyorlar mıydı?

Bilmiyor idiyseler, bu cehaletten de öte gaflet ve dalalet. Yok bilmelerine rağmen böyle davranmışlarsa, bu düpedüz ihanet. İslam'a ve onun müminlerine karşı "top yekûn savaş" naralarıyla saldıran 28 Şubatçılar, aslında bu aklın ne ilk temsilcileriydiler, ne de son temsilcisidirler.

Bu ülkede, her hangi bir toplumsal problemi salt güvenlik sorununa indirgemek, ideolojik bir hokus-pokustur. Adına ister Türk sorunu, ister Kürt sorunu deyin, fark etmez. Toplumsal bir sorunu salt güvenlik sorunu çerçevesinde değerlendirerek çözümü de o çerçeveye mahkum edenler, güvenlik politikalarını, ya manevi, ya maddi ya da siyasi ve ideolojik ranta dönüştürmek isteyenlerdir. Tabi ki kesin çözüm istemeyenlerdir. Zaten, toplumsal bir problemi sadece güvenlik problemi olarak algılamak ve lanse etmek, o problemi çözmeye gönlü olmamak demektir. Yanlış teşhis kesin tedavinin düşmanıdır. Bazen yanlış teşhis, kesin tedavi istemeyenlerin başvurduğu kurnazca bir yöntem olur.

Doğru teşhis, ancak tarihin, coğrafyanın ve toplumbilimin yasalarını yok saymayan bir akıl tarafından kotarılabilir. Böyle bir aklın değerlendirmeye esas alacağı ilk unsur, bu toplumu birlikte tutan çimento olan dindir.

İslam'ı azaltma projesinin mimarları ve onlara alkış tutan çevreler, İslam'a ve Müslümanlara vurulan her darbede bu ülkenin geleceğinin yara alacağını bilmiyorlar mıydı? Bunun, dönüp de sahibini vuran bir bumerang olduğunu hesap edemediler mi? Haydi yüzyılın başında bunu hesap edemediler. Ya bunca şey yaşandıktan sonra, yüzyılın sonunda halen İslam'ı azaltma projelerine hız vermenin mantığı neydi?

Sözün özü şu: Bu toplumu bin yılı aşkın bir süredir bir arada tutan değerlerin kaynağına sırtınızı dönerken, bunun sonunun nereye gelip dayanacağını hesap etmeliydiniz. Madem hesap edemediniz, size düşen iki şey var: Ya suçunuzu itiraf edip doğru yola girmek, ya da bu toplumun çimentosunu yeniden ikame edecek olanlara geçit vermek.

Biliyorum, bu ikisini de yapmaya yanaşmayacaksınız. Yanlışta ısrar edeceksiniz. Sizi anladığımı sanıyorum. Bir parça buna mecbursunuz. Hesabını vereceğiniz şey o kadar birikti ki, bunların hesabını vermektense, "batsın bu dünya" demeyi tercih edersiniz. Bu akılla Kürt sorunu biter Türk sorunu başlar. Doğu sorunu biter Batı sorunu başlar.

Tarihin en uzun fetretinin sürüp sürmeyeceği, biraz da bu itirafa bağlı görünüyor.


19 Ağustos 2005
Cuma
 
SAMİ HOCAOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED