AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sırada yeni rektör tutuklamaları mı var?

İnternet üzerinden yayınlanan Haberbank.com'un özel haberi: "Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın, 'yolsuzluk' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmesinin ardından hükümet, yeni operasyonlar için düğmeye bastı. Üniversitelerin harcamaları, bizzat Maliye Bakanlığı tarafından mercek altına alındı... Başbakan'ın bilgisine sunulmak üzere tüm 'usulsüzlükler' madde madde çıkartılıp rapor haline getirildi..."

Bu işleri YÖK'ün yapması gerekiyor aslında... Üniversitelere bütçeden aktarılan paralar usulüne göre harcanıyor mu? Harcama kalemlerinde herhangi bir kaçak, herhangi bir yolsuzluk var mı?

Ben YÖK'ün birincil görevlerinden birinin "denetim" olduğunu düşünüyorum. Üniversiteleri resmi çerçevede tutmak; tamam... Öğrencilere "hedef ve istikamet" tayin etmek; tamam... Akademik özerkliğin canına okumak; tamam... Ama aynı zamanda bütçeden payına düşen paranın uygun yerlerde harcanıp harcanmadığını denetlemek, varsa (ki, var olduğunu matbuat yazıp duruyor) yolsuzlukların üzerine gitmek.

Elbette "YÖK denetleme görevini bütünüyle yerine getirmiyor" demiyorum. Bence yeterince titiz davranmıyor. İşe sonunda Maliye Bakanlığı el attığına ve rutin kontrolleri hükümetin kullanımına sunmak üzere rapor haline getirdiğine göre, demek ki gerekli titizliği gösteremiyor.

İşte Van olayı...

Kim derdi ki, iyi bir yurtsever ve Atatürkçü olduğundan kimselerin kuşku duymadığı Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın "yolsuzluk" suçlamasıyla tutuklanıp içeri atılacak, bir de tutuklama sırasında (YÖK'ün iddiasına göre) muaheze edilecek...

Hiç kimsenin aklına gelmezdi.

Gerçi suçlu olup olmadığı mahkeme safahatından sonra anlaşılacak ama, yine de iş bu noktaya varmayabilirdi; birincil görevlerinden biri "denetim" olan YÖK zamanında gerekli müdahaleyi yapabilir, hepimizi, herkesleri, bütün bir akademik camiayı rahatsız eden o "palaspandıras tutuklama görüntüsü" yaşanmayabilirdi.

İş, Maliye Bakanlığı'nın rutin denetimlerini aştığına göre, anlaşılan, birçok üniversitede, yargı ve polis müdahalesini gerektirecek ilginç olaylar yaşanıyor.

Bu, ilginç-ötesi olaylardan birini de bu satırların yazarı deşifre etmişti:

Resmî senato kararı alıp orduyu yönetime el koymaya çağıran değerli rektörlerimizden biri (kim olduğunu YÖK Başkanı Erdoğan Teziç biliyor), "Denktaş'a Destek" mitingi için, okulundaki öğrencileri, komik sayılabilecek bir ücret (bugünkü rayiciyle 5 YTL) karşılığında otobüslerle Ankara'ya taşımıştı.

Bu değirmenin suyu nereden geliyordu?

Başka ilginç olayları da vardı aynı rektörün; okuluna bağlı hastanelerde sigortasız işçi çalıştırmak, bu ülkenin seçimle gelmiş Başbakanını "başbayi" diye aşağılamak, sesini çıkaran öğrenci ve öğretim üyelerini "soruşturma" tehdidiyle susturmak, hiç kimselere hesap vermemek, herkesle dalaşmak, okulunu ziyaret eden siyasilere efelenmek gibi...

Gelgelelim, kendisini hükümetin tasarruflarını engelleme görevine koşullamış YÖK, bu konuda da gerekli titizliği göstermedi.

Dileriz, tutuklama olayı Yücel Aşkın'la sınırlı kalır ve bir furyaya dönüşmez... Tabii bunu, birincil görevi "denetim" olan YÖK'ün de istemesi gerekiyor.


19 Ekim 2005
Çarşamba
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED