AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
R A M A Z A N

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Gülün adı cami

Bizans döneminde kilise iken fetihten sonra cami olmuş. Neden Gül Camii adını aldığı konusunda çeşitli rivayetler olsa da ilahi sözlerinde olduğu gibi; gülden terazi yapanların, gülü gülle tartanların çarşı pazarı gülse, camisi de
gül olur...

Ziyaret programımızda Gül Camii var. Fatih, Küçükmustafapaşa'da bir dizi çirkin bina arasında boğulan bu mabede dar sokaklardan ulaşıyoruz. Orta Bizans Devri'ne ait olan eserin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 10. yüzyıldan kalma olduğu tahmin ediliyor. Bizans devrinde Agia Theodosia Kilisesi olarak inşa edilen yapı, İstanbul'un fethinden sonra bir müddet tersane deposu olarak kullanılmış. 2. Selim zamanında (1566- 1574) bir minare ilâve edilerek camiye çevrilmiş. İstanbul Vakıflar Tahrîr Defteri'nde 1489 tarihini taşıyan vakfiyesinden ise 2. Bayezid devrinde (1481-1512) camiye çevrildiği anlaşılıyor. Yapının camiye çevriliş tarihinde olduğu gibi adı konusunda da muhtelif rivayetler var. Bir rivayete göre, Türkler İstanbul'u fethettikleri gün, Theodosia Yortusu sebebiyle burayı güllerle donatılmış bulmuşlar. Bundan dolayı bu ismi almış. Diğer bir rivayete göre, cami haline getirilince gül suyu ile temizlenmesinden, bir diğerine göre de, 4. Murad zamanında tamir edilince kubbe ve çevresinin güle benzediğinden dolayı Gül Camii adını almış. Ancak halk arasında en çok bilinen ve en fazla itibar edilen rivayete göre; tarihi hüviyeti bilinmeyen "Gül Baba" isimli bir yatırın cami içinde medfun olmasından dolayı bu ismi almış.

HEM BİZANS, HEM OSMANLI

Bizans kiliseleri arasında en yüksekleri olan bu yapının dış duvarlarını hayranlıkla izlerken, mahalle sakinlerinden birinin, meraklı ziyaretçilere heyecanla Gül Baba'yı anlattığını ve yatırın yerini göstermeye çalıştığını görüyoruz. Gül Baba'nın kabrine, mihrabın sağındaki ufak bir kapıdan girildikten sonra sekiz, dokuz basamak merdivenle çıkılıyor. Kabrin bir kısmı duvar içinde yer alıyor. Yapı, camiye çevrilirken büyük ölçüde tamir görmüş, dış duvarları ve kubbesi yeniden yapılmış. Yan cepheler, pencereler, içerdeki büyük kemerler ve kubbesi 16. yüzyıl Osmanlı mimarisi özelliğinde. Buna rağmen eski görünümünü koruyor. İçeriye girildiğinde, her ne kadar cami olarak kullanılsa da kilise havasını kaybetmediği görülüyor. Burada Osmanlı'nın ne kadar büyük olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz. Ecdadımız hiçbir zaman tahripkâr olmamış. Tam aksine, harap haldeki Bizans eserlerini fetih sonrası imar hareketlerinde onarmış ve varlıklarını bugüne kadar sürdürmelerini sağlamış.

Kırmızı tuğlaya kırmızı halı

Altında, şimdi kullanılmayan bir sarnıcın bulunduğu yapının narteks kısmı kaybolmuş, yerine son cemaat yeri yapılmış. Burası da sonradan kötü bir camekânla kapatılmış. Tuğla işçiliğinin hakim olduğu cami, düz renk kırmızı halılarla kaplanmış. Camide dikkat çeken bir başka şey de, duvarlarındaki Yahudi yıldızı denen altıgen figürler. Sultan 2. Mahmud zamanında cami tekrar tamir edilip sol üste bir hünkâr mahfili eklenmiş. Yapı yüksek olduğu için bu hünkâr mahfili ve kadınlar için ayrılan mahfil oldukça yüksekte bulunuyor. Sade mihrabı ve yine sade bir taş minberi olan caminin tek şerefeli minaresi de taştan yapılmış. Caminin hemen karşısında 2. Mahmud'un kızı tarafından yaptırılan Adile Sultan Sıbyan Mektebi var. Ancak, bir zamanlar kütüphane olarak da kullanılan bu iki katlı kâgir bina artık oldukça harap durumda. Caminin ön cephesinin sağında ve solunda iki ayrı bölüm, imam ve müezzin evi olarak düzenlenmiş.


 
Prof.Dr.
VECDİ AKYÜZ
İmsak, Sabah Namazı ve Ramazan'ın Başlangıcı

KISSADAN HİSSE
PAHALILIKTA KAZANMAK

İFTAR SOFRASI
KARNIYARIK
BİR AYET
Şüphesiz Allah kendi yolunda sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.
(Saff Suresi, 4)
BİR HADİS
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
(Hadis-i Şerif)
19 Ekim 2005
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

İMSAKİYE

  Adana
  Ankara
  Bursa
  Diyarbakır
  Erzurum
  İstanbul
  İzmir
  Konya
  Trabzon

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED