Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Müziği serisinin 13 numaralı albümünde Râci Alkır üstâdın ilâhîleri yer alıyor.

Râci Alkır, 1933'te Erzurum'da doğdu. Palandöken İlkokulu'nda okudu. 20 yaşına kadar dergâhta ilâhî ve gazeller meşk etti. Asıl mesleği terzilik olan Alkır, Doğu'dan Sesler isimli grubuyla 1973'ten itibaren faal olarak 83'e kadar Erzurum Radyosu'nda hizmet etti. 80'e yakın derlemesi olan usta, çok sayıda konser verdi. Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi'den feyz aldı. Erzurumlu İsmail Hakkı Hazretleri'nin eserlerini okuyarak günümüze taşıdı. En önemli özelliği olan tatyan ağzını okuyarak Halk Müziği'ne tatyan ustası olarak geçti. Erzurum yöresi tekke ve tasavvuf menşeli eserleri hafızasında taşıma ve icra etme yeteneğiyle temayüz eden Râci Alkır'ın bu albümde okuduğu eserler şu şekilde sıralanıyor:

Seyreyle güzel kudreti Mevlâ neyler / Allah'a sığın Adli Teâlâ neler eyler...

Körlenme ey insanoğlu / Ölmemeye çâre mi var / Her açan insan bir güldür / Solmamaya çare mi var / Hani ecdat hani ata / Hakka karşı etme hata / Tabut derler ağaç ata / Binmemeye çare mi var?

Erzurum kilidi mülk-i İslâm'ın / Mevlâ'ya emânet olsun Erzurum / Erzurum derbendi ehli imânın / Mevlâ'ya emânet olsun Erzurum...

Kadem basdi gönül tahdi / A sultânım sefâ geldin / Dili pürren gitabu der / De dermânım sefâ geldin...

Bir havar eyleyin elden ellere / Gönül ravzasınden civânım getti / Bir ateşi cansu düşti dillere / Lal-i mercan ebru kemânım getti...

Semâdan sırrı tevhid-i duyan gelsin bu meydâne / Derunundan bugün Allah diyen gelsin bu meydâne...

Bâde-i lebinden ruşeden âşık / Ne gezer mescitte a cânım meyhâneler var /Anın çün kimseye olmaz ilişik / Nasibini almış mestâneler var...

Can ellerinden gelmişem / Fâni mekânı neylerem / Ol mülke meylim salmışam / Ben bu cihânı neylerem...

Dün gece yâr hânesinde yastığım bir taş idi / Altım çamur üstüm yağmur yine gönlüm hoş idi...

Sakın terk-i edepten, kû-yi mahbûb-i hüdâdır bu / Nezergâhi ilâhidir megâmı Mustafâ'dır bu...

Nefis sen ölmez misen / Öleni görmez misen / Soğuk sular ısındı cânân / Çimmeye gelmez misen...

Can bula cânânını / Bayram o bayram ola / Kul bula sultânını / Bayram o bayram ola...

Hulefâyi Râşidîn kasidesi...

Vardım eşiğine yüzümü sürdüm / Etrafını bütün dikenler almış / Ulu mihrâbında yazılar gördüm / Kim bilir ne mutlu zamandan kalmış...

İslâmın bahtiyâr bir zamanında / Abı hayat varmış şadırvânında / Şimdi harab olan sâyebânında / Dem çeken kuşların ömrü azalmış...

Beni sorma bana ben ben değilem / Bir ben vardır bende benden içeru / Yunus'un sözleri hundur ateştir / Kapında kullar var sultândan içeru...

Ne diyorduk sözün sonunda:

Yüzyıllar aşarak günümüze ulaşan bu eserler, hem bizi sımsıcak sarıp sarmalıyor, gönlümüzü genişletiyor, hem de "Bizim klasiğimiz yoktur" diyebilen soytarıların yüzüne müstehzi bir gülüşle bakmamıza vesile oluyor.

Öyle birine rastlarsanız, bu târif üzre bakın, hemen anlayacaktır içinizden geçenleri ve dar gelecektir yöresi yanı.

Sanatın soylu romantizmi

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Müziği albümlerini sunan Bakan Atilla Koç, yarınlardan emin olmak, dünümüzü ve bugünümüzü iyi bilmek ve doğru yorumlamanın mümkün olduğu düşüncesiyle, "Orta Asya'dan Anadolu'ya, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan kervanın muhteşem nağmelerini ölümsüz kılanlara selâm" gönderiyor. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Bayram Bilge Tokel ise, yaptığı işin farkında olanların kıvancıyla şöyle söylüyor:

"Son yıllarda sanatın bütün türlerindeki hakimiyeti en çok müzik üzerinde yoğunlaştıran ve sirayet ettiği her temayı ticari bir lapa haline getiren popülizm, bu albüm serisi içinde yer alan çalışmalarda kapı dışında bırakılmış, sanatın soylu romantizmi ve şahsiyetli lirizmi öne çıkarılmıştır. Gittikçe silikleşen ve giderek okunamaz hale gelen arşivlerin tozlu raflarındaki bazı notalar bu çalışmayla yeniden hayatiyet kazanmış ve daha önce hiç icra edilmemiş pekçok eser, ilk defa muhataplarıyla buluşmuştur."

Ne mutlu bu eserlerle muhatap olabilenlere.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan