Şehirlerin kalkınmışlık düzeyleri birbirinden farklılık gösteriyor. Türk ekonomisinin bir yılda gerçekleştirdiği toplam milli gelir içerisinden bazı şehirler yüksek düzeyde pay alırken bazıları düşük pay alıyor. Bunun sonucunda gelirler arasında gelişmişlik/kalkınmışlık farkları ortaya çıkıyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan ülke raporlarında şehirlerin kalkınmışlık farklarını çok açık şekilde gözlemek mümkün. Bu raporlara göre Türkiye'nin en kalkınmış şehirleri Marmara ve Ege bölgelerinde toplamış bulunuyor. Şehirlerin/illerin kalkınma seviyelerini sayısal verilerle izlemenin yanı sıra, kişisel gözlemlerle de izlemek mümkün.

Özellikle yaz aylarında farklı şehirleri gezme, görme imkanı buluyoruz. Toplum sorunlarına ve davranışlarına karşı belki bir tecessüse sahip olanların şehirlerin gelişmişlik düzeyleri arasındaki farkı daha kolay fark etmeleri mümkün.

Bu konuda en belirgin göstergeler arasında şehirlerdeki eğlence ve yeme içme yerlerinin canlılığı, dinlenme mekanlarındaki kalabalık sokak ve caddelerdeki insanların giyim ve kuşamı, insanların yüz hatlarının ifade ettiği rahatlık veya gerginlik, hastanelerdeki kalabalıklar gibi hususlar akla gelebilir. Bir şehre gidiyorsunuz sokak ve caddelerde canlılık var.

Restaurant'lar dolup taşıyor, dinlenme mekanlarında yüzleri gülen insanlar, hastanelerde kuyruklar yok, ticaret canlı. Şehirlerarası yollarda ilerliyorsunuz. İnşaatlar, yeni yatırımlar dikkat çekiyor. Yollarda yol genişleme çalışmaları, yeni köprü, viyadük inşaatları, farklı yerlerde baraj ve göletler için harıl harıl çalışmalar... Böyle bir tablo neyin göstergesi? Elbette ki dinamik Türkiye'nin bir özelliği. Bu tablonun gözlemcisi biraz da yarıya kadar dolu bardak örneğiyle karşı karşıyadır. Eğer iyimser bir kişilik yapısına sahipseniz bütün bu olumlu gelişmeleri görür ve Türkiye'nin her şeye rağmen gelişme/kalkınma yoluna devam ettiğine hükmedebilirsiniz. Şayet kötümser bir bakışınız varsa bardağın boş tarafına bakar ve ülkemizde bir şey yapılmıyor dersiniz. Türkiye hızla değişiyor, kalkınıyor; bardağın boş tarafına bakmadan önce dolusuna bakmalı.

DAVUT DURSUN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan