AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Tatil bitti eyvah depresyondayım

Tatilin sonrası muhtemel depresyon konusunda uyarıda bulunan Dr. Aşkun işini sevmeyenlerin daha yoğun depresyon yaşadığını söylüyor. Ev hanımlarının ise rutin ev işlerine dönmek istemediklerini dile getiriyor.

Kişinin normalde yapamadığı birçok aktiviteyi tatil zamanlarında gerçekleştirerek hayatını değişime soktuğuna dikkat çeken uzmanlar, mesainin başlamasıyla birlikte uyum zorluğu yaşanacağını belirtiyor. Bu durum, 'tatil sonrası depresyonu' olarak tanımlanıyor. Hafta sonu tatilinden sonra bile insanların pazartesi sendromu yaşadığını söyleyen Acıbadem Hastanesi Bakırköy Uzman Klinik Psikolog Duysal Aşkun, "İki günlük tatil dahi kişilerde adaptasyon zorluğu yaratıyor. Uzun süreli tatillerde konsantre daha da zorlaşıyor" diyor. Herkesin bu depresyonu farklı şiddetlerde yaşayacağını belirten Aşkun, "İşine bağlı olanlar için çok şiddetli bir depresyon söz konusu değil. Tatil öncesi de işle ilgili birtakım problemler yaşayan insanlar bu ortamdan uzaklaştığı için sorunları kısa süreli de olsa unutuyor. Ama mutlu geçen 9-10 günlük tatilden sonra sıkıldığı aynı mekana geri dönmek kişi için işkence niteliği taşıyor. Bu durumda işini sevmeyenler depresyonu çok şiddetli bir şekilde yaşıyorlar" şeklinde konuşuyor.

Sorunun üzerine gidin

Sıkıntı yaratan olayların üzerine gidilmesi gerektiğini ifade eden Aşkun, şöyle devam ediyor: "Depresyonu yenilgi olarak görmememiz gerekiyor. Bu durum kişi için var olan sorunları sorgulama açısından bir fırsat olabilir. İnsanların işle ilgili bir problemleri varsa bunu halletmenin yolları bulunmalı." İnsanların işle ilgili çok farklı problemler yaşadığını, herkesin yaşadığı problemin nedenini belirlemesi gerektiğini anlatan Aşkun şu tavsiyelerde bulunuyor: "Eğer patronunuzla aranızda bir problem varsa konuşarak meseleyi halletmeye çalışın. İşinizi sevmiyorsanız ya başka bir iş yapmaya çalışın ya da işinizin güzel yönlerini görüp alışmaya çalışın. Kendinizi yıpratmayın."

Ev hanımı rutine dönmek istemiyor

"Bazı ev hanımları tatilde çok hoşlandığı şeyler yaptığı için tekrar rutin hayatına döndüğü zaman sıkıntı yaşayabilir. Bu durumdan kurtulmak için günlük rutin işlerinin arasına kendisini rahatlatıcı şeyler koyabilir. Depresyonun bir nedeni de planlanıldığı gibi geçmeyen tatiller. Kişide zamanının boşa geçtiği hissini veriyor. Bu durumda en yakın hafta sonu tatili titiz bir şekilde planlanmalı. Tatillerde sadece başkalarının istediği işleri yapmayın. Kendisini rahatlatmayan insanın çevredeki insanlara yararı olmaz. Bazı insanlar tatil haklarının hepsini aynı zamanda kullanıyor. İnsan bir robot değil. Rahatlamaya ihtiyacı var. Çalışanlar tatil haklarını sene içine böldüğü zaman ruh sağlığı açısından daha iyi olur."

YAZIN BİTMESİ STRES SEBEBİ

Yaz mevsimini 'tatil zamanı' olarak insanların algıladıklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sunar Birsöz, yaz sonunda insanların strese girdiğini söyledi. Tatil dönüşünde yaşanan gerginliklerin ise kalıcı olmadığını vurgulayan Birsöz, "Gerginlik korkutmasın"dedi.


 
Dişteki dolgu Alzheimer yapıyor
Diş Hekimi Ali Cenk Erdem, amalgam dolguların içinde yüzde 50'ye yakın civa bulunduğunu belirterek, bunun Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklara sebep olduğunu, bu yüzden beyaz diş dolgusunun kullanılmasını söyledi.
İlâhilerle çocuklara yunus terapisi
Çabuk üzülme kolay sinirlenme
Depresyon sürekli üzgün, kendini boşlukta hissetme, kolay sinirlenme, düşünceleri yoğunlaştıramama gibi birtakım belirtilerle başlıyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Spor, Sağlık ve Kültür Daire Başkanlığı Psikiyatri Uzmanı Dr. Defne Erarslan, kadınların depresyona yakalanma riskinin erkeklerden fazla olduğunu söyledi. Sosyo-ekonomik açıdan kötü koşullarda yaşayan, çocukluklarında olumsuz olaylarla karşılaşan kişilerin de depresyona yakalanabileceğini ifade eden Uzman Dr. Erarslan, "Genetik yatkınlık depresyona sebep olabiliyor. Daha önce kortizon tedavisi görmüş kişiler ve memleketlerinden göç eden kişiler de depresyona yakalanma riski taşımaktadır" şeklinde konuştu.
Sarışınlar ve çilliler ciltlerine daha çok dikkat etsinler
Uzmanlar bronzlaşmayı cildin savunma mekanizması olarak nitelendiriyor. Dermatolog Dr. Hilal Çetin, güneş koruyucularının şehir içinde de kullanılması gerektiğini ve bu alışkanlığın çocuk yaştan itibaren kazanılmasının şart olduğunu belirtiyor. Cilt kanserinin yılların birikimiyle ortaya çıktığını vurgulayan Çetin, kanserin 40'lı yaşlardan sonra görüldüğünü söylüyor. Çetin, "Cilt kanseri yönünden çilliler, fazla benliler, sarışın, mavi gözlüler, güneşte her zaman kızarıp yanan ama bronzlaşamayan daha da tehlikede" diyor.
30 Ağustos 2005
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED