AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
Dışişleri: Chirac sözünde durur

Ankara, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın, "Türkiye'nin 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne tavrını netleştirmesi" ifadesinin önünde yer alan "AB'nin taahhütlerine sadık olduğu" yönündeki sözlerini esas alarak, "Chirac'ın bu sözü tutacağı" görüşünü koruyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, dün yaptığı açıklamada, Türk ve AB medyasında çıkan haberleri değerlendirirken, AB Daimi Temsilciler Meclisi ve dışişleri bakanları toplantısına dair ön haberler hakkında yorumda bulunmanın doğru olmadığını bildirdi.

"Her açıklamaya, gelişmeye tepki göstermemiz doğru olmaz. Soğukkanlı bir şekilde bu süreci geçireceğiz. İnancımız odur ki, 3 Ekim'de müzakereler başlayacaktır" diyen Tan, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın, "Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tutumunu netleştirmesi"ne ilişkin açıklamalarını da şöyle değerlendirdi: "Sayın Chirac'ın açıklamalarında en önemle üzerinde durulabilecek hususlardan bir tanesi, 'AB'nin taahhütlerine sadık olduğu' hususunu vurguladığı cümledir. Bu çerçevede biz Fransa'nın da 3 Ekim'de müzakerelerin başlatılması yönünde önümüzdeki dönemdeki toplantılarda gerekli tutumu alacağını ümit ediyoruz. Kıbrıs'ın koşul olmadığı herkesim malumudur."

  • ANKARA

    Kulislerdeki espri: 'Kıbrıs Fransızları'

    Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın "Rum yanlısı" söylemi, AB kulislerinde esprilere de konu oldu. Türkiye'ye yönelik şartların 17 Aralık 2004'te ortaya konulduğunu ve Türkiye'nin de bunları yerine getirdiğini hatırlatan AB kaynakları, Chirac'ın, "Kıbrıs" konusunun Türkiye'nin önüne "şart" olarak konulamayacağını bile bile bu konuyu gündeme getirmesinin "ciddiye alınmadığını" kaydediyorlar. Rum Yönetimi'nin bile Chirac'ın sözlerini tam olarak "sahiplenmediğine" işaret eden aynı kaynaklar, diplomatlar arasında "eskiden Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türkleri vardı, şimdi bir de Kıbrıs Fransızları çıktı" esprilerinin yapıldığını kaydediyorlar.

    'Fransa kendini ve AB'yi riske atamaz'

    Fransa'nın iç politik gerekçelerle dile getirdiği Türkiye'ye yönelik sözlerini AB çevreleri de anlamakta güçlük çekiyor. Daha önce Rum yanlısı her demece destek veren Rum ve Yunan hükümetleri, Türkiye'nin AB sürecinin Ankara üzerinde "tek baskı aracı" olduğunu düşünerek, Fransa'dan gelen seslere "mesafeli" yaklaşıyorlar. Fransa da hem AB içinde ciddiye alınma oranı düşük olan Rumların hamisi rolünün kendisine zarar vereceği, hem de Türkiye'nin tam üyelik perspektifinin zarar görmesinin AB'nin küresel çıkarlarını olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle, sözlerinden geri adım atma mesajları vermeye başladı. AB kaynakları, Chirac'ın "taahhütlere sadık kalma" ifadelerini böyle değerlendiriyorlar.



  • 1 Eylül 2005
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED