AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
K R O N İ K  M E D Y A

Genel yayın yönetmeni:
'Bana o sineği getirin...'

ABD Başkanı Bush ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın görüşmesi sırasında Oval Ofis'e seferberlik düzenleyen bir at sineğinin Türk gazetecileri arasında yol açtığı heyecan konusunda Ekrem Dumanlı şöyle yazdı: "Fıkra gibi bir şey! Güya İstanbul'daki bazı yayın yöneticileri muhabirlerini arayarak 'O sineği istiyorum' demiş. İşte habercilik refleksi (!) denilen şey böyledir..."

Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı pazartesi günkü medya yazısında, basının Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisini nasıl ele aldığını değerlendiriyordu... Durum, gerçekten de yazısının girişinde söylediği gibiydi:

"Başbakan Erdoğan'ın Amerika ziyareti, medya eleştirmenleri için bulunmaz bir fırsat. Bu fırsatı iyi değerlendirenler, Türk medyasının bütün zaaflarını ortaya çıkaracak kadar zengin malzeme bulabilir."

Dumanlı "Türk basınındaki ABD gezisi haberleri"ni ele alırken birkaç önemli noktaya değiniyor. Gördüğünüz gibi, bugün yerimiz iyice dar olduğundan, burada sadece basının "asıl"la "fasıl"ı; "haberin ayrıntısı"yla "ayrıntının haberi"ni karıştırması konusunda yaptığı tespitlerle yetineceğiz...

Ekrem Dumanlı şöyle derken ne kadar haklı:

"Türk medyası iflah olmaz bir hatada ısrar ediyor: Haberin ayrıntısı ile ayrıntının haberini birbirine karıştırıyor ve bulamaçtan okurun bir şeyler anlamasını istiyor. Kimse kusura bakmasın ama; önce haberin aslı verilir, sonra faslına geçilir. Fasıl da fasıl olmak kaydıyla. Yani, haberin merkezindeki bilgiyi destekleyecek, derinleştirecek, zenginleştirecek ayrıntılara yer verilir. Bu yer verme meselesi de ayrı bir ustalık ve titizlik gerektirir. Her ayrıntıdan bir 'flaş haber' çıkmaz; hele bir gazete bulvar yayıncısı olmadığına inanıyorsa..."

Dumanlı, "at sineği"ni her şeyin önüne geçiren Türk medyası ile Amerikan medyasını karşılaştırırken de şöyle yazıyor:

"Olay doğru mu bilinmez; ancak velev ki doğru olsun aylardır büyük krizler yaşandığı söylenen hatta iplerin kopma noktasına geldiği iddia edilen iki ülkenin ilişkilerini düzeltmek için yapılan tarihî zirvenin ana malzemesi bu mudur? Bu minval üzere yapılan haberlere bakacak olursanız liderler içeride adeta sinek avlamış, başka bir şey yapmamış sanırsınız.

"Haberin ayrıntısı ile ayrıntının haberi işte tam bu noktada çıkar ortaya. Böyle bir olay -şayet yaşanmışsa- belki ana haberin hoş bir nüktesi olabilir...

"Hadiseye bir de Amerikan medyası açısından bakmak gerekiyor. At sineği meselesinin kıymet-i harbiyesi varsa Amerikan medyasının da bu bilgiye sahip çıkması gerekir. Neticede bir gazetecilik başarısından (!) bahsediyoruz. Zaten sinek, başta hane sahibinin problemidir. Amerikan medyası bu olayı manşetlere taşımalı değil miydi!"

Dumanlı, ardından "uçak magazini", "içki magazini" konularına getiriyor sözü ve şöyle yazıyor:

"DYP Genel Başkanı Ağar 'Koca ziyaretten bir tek at sineği kaldı' demiş. Bu izlenimi maalesef medya oluşturuyor ve yanlış yapıyor. Nerede kuşatıcı analizler, derinlikli yorumlar, yol gösterici düşünceler, ufuk açan fikirler! Diplomatik temasların baş döndürücü bir hızla yapıldığı bir geziden ortaya çıkan eften püften dedikodu mu? Eğer durum buysa, bu ülkeye yazık. Yok durum başka türlüyse okura yazık. İşin magazin boyutuna bu kadar önem atfedilirse olacağı budur..."

Yarın: "O sineği isteyen" genel yayın yönetmenini açıklıyoruz... Şaka, şaka... (A.G.)


15 Haziran 2005
Çarşamba
 
YÖNETENLER: Kürşat Bumin
Alper Görmüş


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED