AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Düşkünlük

İnsanların zaafını kullanarak onları farkında olmadıkları bir hedefe yöneltmek kolaydır. İnsanlarda kin ve nefret duyguları uyandırmak da zor olmasa gerek. Onların adalet hissiyle her zaman oynanabilir. Acılı insan, bir haksızlığa uğratılarak bu acıya duçar kılınmışsa, onun adalet hissini, kısas duygusunu kımıldatmak, işten bile değildir. Fakat bütün bunların ne adına kotarıldığına bakmak gerekiyor. Acaba duyguları sömürülen, kin ve nefret duyguları kışkırtılarak belli bir hedefe doğru sevk edilmek istenen insanlar, onların farkında olmadığı bir amaç uğruna kullanılıyor olamaz mı? Ben, acısıyla oynanan insanı kınayamam. O, kendi acısının telâfi edilebileceği veya hiç olmazsa adaletin yerine getirileceği saikıyla harekete geçmiş olabilir. Ama onu kışkırtan gücün ne adına hareket ettiğini bilmek gerekiyor. Acılı insanı sokağa dökmek isteyen ve onun taşkınlığından medet uman birileri, kendince bilinen bir şeyi gözümüzden gizlemek istiyor olmasın! Bu, hiç de yabana atılacak bir almaşık sayılmamalı. Kitleleri kışkırtanların, onların ellerine bazı bayraklar, flâmalar tutuşturanların, bizim bilemeyeceğimiz ve fakat ancak kendilerinin bilebileceği bir emelleri bulunduğundan kuşkulanmaya hakkımız olmak gerek. İnsanlar kısas istemek üzere sokaklara dökülmüşse, evet, kısas istiyorlardır, göze göz, dişe diş diyorlardır. Ancak onların bu deyişinin hedefi yalnızca belli bir odağa yönlendirilmişse ve onların görmesi gereken başka şeyler bu suretle onların gözünden kaçırılabilmişse, burada, dikkat edilmesi gereken başka şeylerin bulunabileceğini niçin göz ardı edelim? Kışkırtanların efendilere mahsus koltuklarına kurulmuş oturduklarına ve o koltukları sürekli işgal ettiklerine; öte yandan ellerinde flâmalarıyla sokaklarda dolaştırılanlarınsa, sürekli sokaklarda dolaşıp durduklarına bakarak onlar hakkında bir şeyler tasarlamak niçin abes sayılsın? Her şeyin yasalara uygun olarak akıştığını tekrarlayanların o yasaları da kendilerinin kurguladığını bilmek gerekmiyor mu? Adaletin tecellisi için mağdurları istismar etmekte bir gariplik yok mu? Ve, bütün bu taşkınlığa, duygu sömürüsüne, insanların oyalanmasına bakarak adaletin tecelli etmesi beklenirken, ortalıkta yalnızca "pof!" diye bir kofluk sesi işitilirse ne olacak? Efendiler ve köleler eski yerlerini muhafaza etmeye devam mı edecek?


19 Haziran 2005
Pazar
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED