T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
MHP neyi oynuyor?

MHP dar bir alana sıkıştı. 159-312 direnişinin gerçekten MHP için neden böylesine hayati olduğunun izahını yapmak mümkün değil. "Özgürlük kısıtlamasına" kilitlenen bir parti hüviyeti MHP'ye neyi sağlayacak, bunu anlamak zor.

MHP ilginç bir seyir takip ediyor. Seçimlerde halkın huzuruna çıktığı misyonun epey uzağına düşmüş durumda. Halkın beklentileri karşısında sığındığı tek savunma aracı "Tek başımıza iktidar değiliz" söylemi oluyor. Ama 159-312'deki özgürlük açılımı karşısında direnince akan sular duruyor. Şimdi demez misiniz? Sizin probleminiz nerede duracağınızı tesbitte odaklanıyor. Başörtüsünde direnmediniz, ama 159-312'de direniyorsunuz. Bu bir tercih olmalı. Birincisinin derin bir toplumsal tabanı vardı, ikincisinin hemen hiçbir toplumsal tabanı yok. Ama belki başka bir derinliği vardır ve MHP, bugünkü çerçevesinde o öteki derinlikleri halkın derinliğine tercih edecek noktadadır.

MHP nerede duruyor?

Aslında o da çok net değil.

Çünkü MHP iktidar olduğundan bu yana kimi zaman çok gürültülü bir değişim geçiriyor. Bazı MHP yakınları bu değişimi "merkeze yöneliş" olarak niteliyor. Özeti şu bu değerlendirmelerin:

"Devlet Bahçeli MHP'yi merkez değerlerine göre tanzim ediyor."

Sadi Somuncuoğlu'nun, Abdülhaluk Çay'ın, Enis Öksüz'ün, Ali Güngör'ün bakanlıktan veya partiden tasfiyeleri, bu yönde atılmış adımlar olarak değerlendirildi.

Bu değerlendirmeler parti bünyesinde de yapılıyor. Orada yapılan değerlendirmelerden benim edindiğim izlenim şu: Ülkücü kadrolar 12 Eylül sonrasında çoğu cezaevi şartlarında ve İslam ağırlıklı olarak okudular, önemli bir kültürel yüklenme yaşadılar ve bir özeleştiri yaptılar. Sistemin derin alanlarıyla ilişkinin kendilerine hayati bir bedel ödettiğini düşündüler. Bundan sonra başka türlü bir siyaset yapmaya karar verdiler. Onların bir kısmının yolları ana kulvardan BBP ile ayrıldı. MHP'de kalanlar da farklı bir siyasette kararlıydı. Ancak parti yönetimi onların beklentisine göre biçimlenmedi. Buna rağmen "kopmadan mücadele"de ısrar ettiler. Çünkü Türkiye siyasetinde "kopanlar"ın kaybolduğu gibi genel bir kanaat vardı. Partide kaldılar, seçimlere asıldılar, bugünkü sonucu ürettiler. MHP'nin seçim söylemi, aslında bu özeleştiri yapanların söylemi idi.

Ama...

Ama bugün onlar bir yandan tasfiye sürecine tâbi tutuldukları, diğer yandan partinin bir istikamete göre sevkedildiği kanaatine sahipler.

MHP'nin içini bilen birisi bana, şu anda bile partinin Meclis kadrosunun yüzde 80 itibariyle 12 Eylül sürecinde özeleştiri yapmış kadrolardan oluştuğunu, ancak bizzat o insanların, Meclis'e girdikten sonra insanlara bir haller olduğuna inandıklarını ifade etti. "Nesrin Ünal niye başını açtı?" diye soranlara "Meclis'e girdikten sonra bize bir haller oldu da onun için" cevabını veriyormuş eskiden çok duyarlı kimi MHP milletvekilleri...

MHP nereye gidiyor?

Kimine göre Merkez'e...

Peki 'Merkez' ne?

Partiler 'Merkez'e gelince düşünce özgürlüğünün genişlemesine karşı barikat mı oluşturmaya başlarlar?

Ben sanmıyorum. 'Merkez'in siyasi koordinatlarında aslında, halkın daha geniş kesimlerini kucaklayan bir esneklik olmalı. Onun adı özgürlüktür.

MHP Türkiye insanının kahir ekseriyetinin, 159 ve 312'deki özgürlük kısıtlamalarının derinleşmesi için oturup dua ettiğine, ya da seferber olduğuna mı inanmaktadır? Aman Tayyip Erdoğan'ın eline bir kelepçe daha, aman elele tutuşan başörtülü kızlar için on dâvâ daha, aman köşesinde MGK'yı eleştiren yazarlar için bin 159 dâvâsı daha... Böyle bir talep mi var kitlelerden?

Yoo, merkezi idrak bunu öngörmüyor.

Aksine, Türkiye insanı her ne isim altında olursa olsun baskılardan bıktı. Geçirdiğimiz 80 yıla yakın sürenin yüzde 70'i olağanüstü yönetimlerle geçmiş. Adım başı paylanan bir toplumuz. Onun için "Karakol"u "Pembe kol" yapmak gibi uçuk tesellilerimiz var. Ama oralardan Filistin askısı çıkınca nevrimiz dönüyor.

Eminim ki bu baskıların acısı hâlâ MHP'li kadroların önemli bir kısmının sinirlerini ürpertmektedir. Benim veya bir başka yazarın hakkında 312'den veya 159'dan dâvâ açılırsa bu, MHP'nin hangi milli-vatansever beklentisine denk düşecektir, merak ediyorum... Ben "Elele Eylemi"ne katılan başörtülü üniversite öğrencileriyle birlikte yargılandım DGM'de... 312-2'den... MHP'ye göre bu çocuklar, hangi sosyal sınıfı, ırkı, mezhebi veya dini, halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik için kullanmışlardı? Yoo, öyle bir şey yapmamışlardı. "Başörtümüzü suç aleti saymayın, biz de okumak istiyoruz" diye seslenmişlerdi, hepsi o kadar. "Gelin bakalım, 312'yi ihlal ettiniz." Haydi, mahkeme koridorlarında sıra sıra beyaz önlüklü tıp öğrencileri...

MHP, iyi niyetle, son 4-5 yıl içinde 159 ve 312'den açılmış dâvâların bir listesine baksa, bu maddelerin düşünce için nasıl bir dar alan oluşturduğunu ve bunun hiç de Türkiye'nin huzuruna katkıda bulunmadığını görecektir.

MHP ne kendi tabanının bulunmasını istediği yerde ne de 'Merkez'de... Hayır, buna inanmıyorum.

MHP başka yerde...

Doğrusu nerede olduğunu tam netleştirdiğimi de söyleyemem.

Ama Türkiye'de "daha az özgürlük" kimin işine geliyorsa orada... Düşüncelerin özgürce açıklanmasından kim korkuyorsa orada. Kim sisli-puslu maddelerin arkasına sığınarak yapılan haksızlıkların eleştirilmesini engellemek istiyorsa orada.

Bunu çok seviyorsa orada kalmasına itirazım yok.

Ama orada MHP tabanının olmayacağını da bilmesi lâzım.

Soruyorum Anadolu gezilerimde: MHP tabanı ne durumda? İşte özet cevap:

-MHP tabanı sancılı. MHP tabanında kaçış var. MHP tabanında burukluk var. MHP tabanında, iktidarın nimetlerinin ulaştığı bir kesimde savunma, yanlışlıklara gerekçe arama ve bol bol sabır tavsiyesi var. MHP tabanı sorgulanmaktan bunalmış durumda. MHP tabanı arıyor...

Size sorsam, "159-312 direnişinden sonra MHP'ye kim madalya takar?" diye nasıl bir cevap doğar içinizde?


29 Ocak 2002
Salı
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED