T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hasan usta ne düşünüyor bu hususta?

"Mış gibi" yapanlar, postmodern darbenin demokrasiyi tahkim ettiğini savunup 28 Şubat'a meşruiyet arayanlar şu güya "ıslah edilmiş" 159 ve 312. maddelerle ilgili düşüncelerini açıklasalar da, "demokrasi" konusunda ne kadar samimi olduklarını öğrensek.

Fırsat...

Ertuğrul Özkök, örneğin, mezkur yasa değişikliği hakkında ne düşünüyor?

Bu değişikliği demokratik kültür ve teamüller açısından nasıl değerlendiriyor?

Daha da önemlisi, "Mini Demokrasi Paketi" Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken, el altından milletvekillerine dağıtılan "resmî görüş"ü havi "belge"yi nasıl yorumluyor?

312. maddede herhangi bir değişikliğe gidilmesinin mümkün olmadığı savunulan "resmî belge"de ilginç bir "itiraf" yer alıyordu:

"Bu suçun ülkemizde politik, mezhep, etnik ve diğer farklılıklar nedeniyle kamu güvenliği ve düzeni açısından önem taşıyan bir suç olduğu, TCK'nın 163'üncü maddesinde yer alan şeriat devleti propagandası suçunun kaldırılmasından sonra öneminin daha çok fazla artarak hayati düzene ulaştığı bilinmektedir. Anayasa'nın zorunlu kıldığı TCK'nın 163'üncü maddesinin kaldırılması ile doğan önemli boşluk henüz giderilememiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 312'nci maddesi herhangi bir şekilde propaganda veya benzer bir düşünce açıklaması suçu olmayıp, doğrudan şiddete yani kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etme suçudur."

Anlatılmak istenen şu:

"312. madde çok önemlidir; çünkü yürürlükten kaldırılan 163. maddenin yerine kullanılıyordu. Bu nedenle, bir değişikliğe gidilmesi mümkün değildir. Ama madde, 163'ü de içine alacak şekilde genişletilebilir."

"Önemli bir boşluğu doldurmak" adına, hukukun evrensel ilkesi olan "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi yıllarca göz göre göre ihlal edilmiş demek ki.

İhlal bu kadar mı?

Hayır.

Kötü şöhret bulmuş maddeler yerine, örneğin Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi yerine bir dönem 312. madde, son yıllarda da "ağırlıklı olarak" TCK'nın 169. maddesi uygulandı.

Evet, 312'nci madde duruma ve yerine göre "propaganda veya düşünce açıklamayı" suç saymıyor ama, "düşünce açıklama"yı suç sayan aslanlar gibi 168. madde var geride.

Bu arada, "Mini Demokrasi Paketi"ne ilişkin "mini bir ayrıntı:

TCK'nın 159. maddesinde yapılan değişiklikle (hükümet ortakları buna "iyileştirme" diyor) "Hükümetin manevi şahsiyeti" ibaresi kaldırılıyor, yerine "Bakanlar Kurulu, Türk milleti ve Türk devleti" ibaresi konularak suçun kapsamı genişletiliyor.

Buna göre, "Türklüğü, cumhuriyeti, Türk milletini, Türk devletini, TBMM'yi, Bakanlar Kurulu'nu, bakanlıkları, adliyeyi, devletin askeri veya emniyet ve muhafaza kuvvetlerini veya bunları temsil eden bir kısmını" alenen tahkir ve tezyif edenler 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle tecziye edilecek.

Yani, devletin emniyet ve muhafaza kuvvetlerinden bir kişiye, diyelim ki Başbakan'a ana avrat dümdüz giden bir "kamu görevlisi"ne (Bunun adı Osman Özbek de olabilir, Çevik Bir de olabilir, Vural Savaş da olabilir) yönelik eleştirileriniz, o görevlinin bağlı olduğu kuruma yöneltilmiş sayılacak.

İyi de, ben ısrarla, demokrasiyle kurdukları bağ enerji ihalelerinin akıbeti ve geleceğiyle sınırlı arkadaşlarımızın tepkilerini merak ediyorum.

Aşk yazılarının unutulmaz yazarı Mehmet Yakup Yılmaz bu konuda ne düşünüyor örneğin?

Ertuğrul Özkök hamimiz...
Ağabeyimiz Güneri Cıvaoğlu...
Ustamız Hasan Pulur...

Ve (af buyurun, deyim bana değil, kendilerine aittir) diğer kaşarlar...

"Mış gibi" yapan, "safça ve ahmakça" postmodern darbenin demokrasiyi kurtardığını savunan, 11 Eylül'ü 28 Şubat'ın meşruiyet belgesi saymaktan utanmayanlar güruhu...

İşte size altın fırsat...


29 Ocak 2002
Salı
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED