T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

S P O R

Cimbom'a hakem darbesi!

Güçsüzün yanında olmak, duygularımızın altyapısını oluşturur. Haksızlığa karşı çıkmak ise, canımızı verecek kadar gözümüzü karartır. Bu hatırlatma G.Saray'a yapılan hakem haksızlığı ile yakından ilgili. Nasıl mı?..

Şimdi "Ne alakası var" diyebilirsiniz. Hatta biraz daha ileri gidip, "Hakemler Galatasaray'ı kolluyor" da diyebilirsiniz. Ama yanıldığınız bir nokta var.

Gelin son oynanan Rizespor maçına bir göz atalım.

Maçın oynandığı 21. dakikada Kaptan Bülent'in uzun pasını kovalayan Hasan, topla buluştuğu anda ceza alanı içine kesti topu. Topun ve Rizesporlu Oumar'ın önünde olan Ümit, topla buluştuğu anda rakibinin dokunmasıyla da düştü. Ofsaytı görmezseniz penaltı. İşte en önemli ayrıntı da bu. Derler ya, "Gerçek ayrıntılarda gizlidir"

ULUYOL HATANIN ORTAĞI

Hakem Ali Uluyol, yardımcısı Münir Takpak'ın görmediği, ya da kaçırdığı pozisyonun devamında penaltıya hükmetti. Oumar'a da kırmızı kart. Yani müşterek hatalar zinciri. Golü yiyen, bir de futbolcusundan olan Rizespor'un feryadını dinleyen yok. Yani burada güçsüzün yanında değiliz. Haksızlığa uğrayan Rizespor'un hakkını kim koruyacak, gözünü kim karartacak? O da yok. Mesela Rizeli Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz olabilir mi! Yok yok o da aslen Galatasaraylı...

YA 1-0 BİTSEYDİ!

Bir de işin başka boyutu var. Galatasaray, Süper Ligin en güçlü şampiyon adayı. Avrupa'da da ülkemizi en iyi şekilde temsil eden takım. Büyük ihtimalle de sezonu yine şampiyon bitirecek. Ama izninizle ben yine Rizespor maçına dönmek istiyorum. Bakın Galatasaray'a nasıl kötülük ediliyor; Rizespor penaltı golünden sonra, haksızlığa uğramanın verdiği öfkeyle sert oynamaya başladı. 37. dakikada önce Arif'in sonra da Hasan'ın ceza alanı içinde penaltıyı gerektirecek biçimde düşürülmelerine Uluyol düdük çalamadı. Çünkü kendisini verdiği ilk penaltı kararından ötürü borçlu hissetmişti. Yani, yanlışını yanlışla düzelttiğini sandı. Maçın bundan sonraki dakikalarında da Rizespor aleyhine vermesi gereken bir dolu yanlış kararı vardı Uluyol'un. İyi ki, Galatasaray farklı kazandı da, Rizespor kaderine razı oldu. Ya Galatasaray sadece o penaltı golüyle maçı 1-0 kazanmış olsaydı. Ya bu maç ligin son maçı olsaydı?.. Düşme hattındaki 3 takımdan biri Rizespor.

BEŞİKTAŞ NE YAPACAK?

Zirvenin ortağı Beşiktaş, Diyarbakır'da 2 puan bıraktı. Galatasaray ile puan farkı da 3'e çıktı. Olur böyle şeyler. Daha bu köprünün altından çok sular akar. Ama sular yukarı doğru akmaya başlarsa, Fenerbahçe de bir mucizeden faydalanıp (geçen sezon olduğu gibi) şampiyonluğa ortak olursa, o zaman bu hakem hatalarının faturası kime çıkacak. Ayıkla bakalım pirincin taşını sayın Ulusoy. Baksanıza ağzı olan konuşuyor. Galatasaray herşeye rağmen şampiyon olursa, rakipleri Rizespor maçını hatırlatmayacak mı sanıyorsunuz. Beklentimiz o ki, Rizespor maçında olduğu gibi, bir yanlış yüzünden fatura, Galatasaray'ın bundan sonraki maçlarına çıkarılmasın.

FENER'İN GÖLGESİ YOK!

İkinci yarının başındayız. Fenerbahçe'nin 3 maçından 2'sini kaybetmesi, Galatasaray ile puan farkının 9'a çıkması sanki hiçbir şey ifade etmiyor. Durumu büyük bir pişkinlikle karşılayan yöneticiler, yine transfer masallarına başladı. Werner Lorant'ın da "balon" olduğu gerçeği su yüzüne çıktı. 3 hazırlık, 3 de lig maçı, toplam 6 maç oynatan Alman çalıştırıcı, daha 6 garanti adam bulamadı. Merak ediyorum, sezon sonuna kadar bakalım kaç transfer isteyecek.

NOT: İyi hakem, kötü hakem tartışmalarından bıktık usandık artık. Neredeyse okullarda da ders olarak gösterecekler. Neredeyse mutfaklarda "Hakem kebabı", "Bayrak bayıldı", "Düdük dolması", "Ofsayt çorbası" diye sofralara gelecek.
Yetti bee...



29 Ocak 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED