ANKARA- Polatlı'da 5 Temmuz 1998'de, yaptığı bir konuşmada "devletin askerini tahkir ve tezyif ettiği" gerekçesiyle hakkında 6 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açılan Hasan Celal Güzel, dün yapılan ilk duruşmada Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) topa tuttu. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan ilk duruşmaya avukatları Hacı Ali Özhan ve Nuri Poyraz'la birlikte katılan Güzel, 28 Şubat'la ilgili söylediği sözlerden pişmanlık duymadığını belirterek, "Yine söylüyorum; Batı Çalışma Grubu illegal ve cuntacı bir kuruluştur. Anayasa ve yasalara aykırıdır" dedi. Mahkeme basın yayın yoluyla işlenen işlenen suçları düzenleyen yasa gereği kesin hükmün ertelenmesine karar verdi. Adliyeden ayrılırken gazetecilere, hakkında 40 bin dava açılsa dahi umurunda olmadığını belirten Güzel, "Mahkemenin beraat kararı vereceğinden eminim. Çünkü aynı mahiyette açılan davalardan beraat kararı aldım. Bu kararlarla bir bakıma BÇG'nin illegal olduğu mahkeme önünde tescil edilmiş oldu" diye konuştu.

'DEVLETTE KÖPRÜ OLDUM'

Duruşmada yaptığı savunmada, 28 Şubat'la birlikte Türkiye'de anti-demokratik bir sürecin başladığına vurgu yapan Güzel, bir siyasi parti genel başkanı olarak bu sürece karşı mücadele verdiğini söyledi. Güzel, BÇG'nin illegal ve cuntacı bir kuruluş olduğunu kaydeden Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 1997'de başlayan sıkı dönem herkes tarafından bilinmektedir. Bizim siyasi görüşümüz o zaman bu müdahaleyi yapan cunta örgütünün varlığı ile ilgilidir. Benim TSK'nın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmem sozkonusu değildir. 30 yıl devletin hizmetinde bulundum. TSK ile Başbakanlık arasında köprü kurmuş birisi olarak, böyle bir hakaret yapmam sözkonusu olamaz. BÇG'nin, sizin huzurunuzda cuntacı bir kuruluş olduğunu iddia ediyorum. BÇG, Anayasa ve yasalara aykırı bir kuruluştur. Dolayısıyla TSK'ya, BÇG Kanunu yapma yetkisi verilmemiştir."

"HESAP SORACAĞIM"

"Türkiye maalesef gayrimeşru ve antidemokratik bir dönem yaşamıştır" diyen Güzel, Türkiye'nin demokratik sürece geçinceye kadar mücadelesine devam edeceğini bildirdi. Güzel, şöyle devam etti: "Aslında burada benim değil Orgeneral Çevik Bir'in olması gerekirdi. Ben bu durumu netice ne olursa olsun, milletlerarası hukuka götürmeye kararlıyım. Beni şikayet edenleri ve karar verenleri çok küçümsüyorum, onlardan çok daha üstün görüyorum kendimi. Gün gelecek onlardan hesap sormak yine bana nasip olacak."