YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Eski adamların, "yeni" hareketi

Yeni Türkiye Hareketi diye bir siyasi oluşumdan söz ediliyor son günlerde. Oluşumu oluşturdukları söylenenlere bakıyoruz:

"Ben yokum" diyen Süleyman Demirel'den başka Rıza Akçalı, Tekin Ererem, Rıfat Serdaroğlu, Yalım Erez, İlhan Kesici. Bir tek Menderes eksik. Bize yeni değil, "yepis yeni" bir oluşum gerekiyor, ya da çift etkili yeni bir hareket. Bu isimlerin neresi yeni?

Aşk ve çılgınlığın hikâyesi

"Sevgi Sitesi"nden gelen bu hikâyeyi beğeneceğinizi sanıyorum. Eğer beğenmezseniz, aşk ve çılgınlık sizden uzak demektir.

*

Uzun zaman önce, insanlar daha dünyaya ayak basmadan, iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarını bilemez vaziyette dolanıyorlarmış.

Bir gün, toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkılmışken, Saflık ortaya bir fikir atmış: "Neden saklambaç oynamıyoruz?"

Hepsi bu fikri beğenmiş, hemen çılgın Çılgınlık bağırmış: "Ben ebe olmak istiyorum!"

Başka hiçkimse Çılgınlığı arayacak kadar çıldırmadığı için, kabul etmişler. Çılgınlık bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış: 1, 2, 3... Çılgınlık saydıkça, iyi ve kötü huylar saklanacak yer aramışlar; Şefkat, Ay'ın boynuzuna asılmış; İhanet çöp yığınının içine girmiş; Sevgi bulutların arasına kıvrılmış; Yalan bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama yalanmış, çünkü gölün dibine saklanmış; Tutku dünyanın merkezine gitmiş; Para hırsı bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.

Çılgınlık saymaya devam etmiş, 79, 80, 81, 82... Aşkın dışında, bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar zaten saklanmış, Aşk, kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da bilmiyormuş.. Bu bizi şaşırtmamalı çünkü hepimiz Aşkı saklamanın ne kadar zor olduğunu biliriz.

Çılgınlık 95, 96, 97... diye sayarak, 100'e vardığı anda, Aşk sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış.

Ve Çılgınlık bağırmış "Önüm, arkam, sağım solum sobe, geliyorum!"

Arkasını döndüğünde, ilk önce Tembelliği görmüş, o ayaktaymış çünkü saklanacak enerjisi yokmuş. Sonra Şefkat'i ayın boynuzunda görmüş, İhaneti çöplerin arasında, Sevgiyi bulutların arasında, Yalanı gölün dibinde ve Tutkuyu dünyanın merkezinde. Hepsini birer birer bulmuş, sadece biri hariç. Çılgınlık umutsuzluğa kapılmış, en son saklı kişiyi bulamamış, derken Haset, Aşk bulunamadığı için haset duyarak, Çılgınlığın kulağına fısıldamış: "Aşk güllerin arasında saklanıyor."

Çılgınlık çatal şeklinde tahta bir sopa almış ve güllerin arasına çılgınca saplamış, saplamış, saplamış. Ta ki yürek burkan bir haykırma onu durdurana kadar.

Haykırıştan sonra, Aşk elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış, parmaklarının arasından sicim gibi kan akıyormuş. Çılgınlık Aşkı bulmak için heyecandan Aşkın gözlerini çatal sopa ile kör etmiş...

"Ne yaptım ben? Ne yaptım ben?" diye bağırmış, "Seni kör ettim. Nasıl onarabilirim?"

Aşk cevap vermiş:

"Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir şey yapmak istersen, benim kılavuzum olabilirsin."

O günden beri, Aşkın gözü kördür ve o günden beri Çılgınlık da her zaman onun yanındadır...

"Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder." Gazali

İlk

İlk bebekleri dünyaya geldiğinde, adını "İlksen" koymuşlar. İkincisi de kız olmuş. Ocak ayında doğduğu için, "Bunun adı da 'İlkay' olsun" demişler. Üçüncüsü erkek olmuş ve "İlker" adını uygun görmüşler. İyi, güzel...

Bir "ilk" merakı bariz şekilde görülüyor da...

Kadının ikinci evliliği bu. İlk eşinden de bir oğlu var.

Bir konuyu mesele, meseleyi takıntı, takıntıyı dert etmek ve "üstüne gitmek" dedikleri bu mudur yoksa? Ya da nedir?

RÜŞVET

Paraşüt Operasyonu filminin başoyuncusu Yasin Altınbaş, vali, hakim, savcı, albay, belediye başkanı, vb gibi birçok kişiye rüşvet verdiğini iddia ediyor. Duyunca, Karga, bir açıklama yaptı: "Bu şahıstan kesinlikle rüşvet almadım. Zaten kargalar rüşvet kabul etmez. Rüşvet alanlar başka hayvanlardır."

Mayına bas, bir medya patronunun ayağına basma!

Düşünün Hollanda'da mutlu bir Antalyalı

Gurbet ellerde yaşayan vatandaşlarımızın sayısı arttıkça kendi marketlerini, manavlarını, lokallerini kurdular; kendi hayat tarzını yerleştirmeye çalıştılar. Buna o ülkelerden bir itiraz gelmedi çünkü kanunlara uydular, çünkü misafir oldukları ülkeler demokrattı.

Hollanda'nın Groningen kentindeki vatandaşlarımız, bir cami yapmak istiyor ve bunun için yetkililere müracaat ediyor:

"Bize cami yapmak için yer verin." Cevaben "Yer yok" deniliyor, "Size bir kilise verelim."

Gerçekten de bir kilise, 66 yıllık Sions Kilisesi 130 milyara Türkler'e satılıyor. Burayı alan vatandaşlar, gerekli tadilatı yaparak, kiliseyi camiye çeviriyor, adını da Eyüp Sultan Camii koyuyorlar. "Şu Hollandalılar tuhaf adamlar azizim" dedik hadiseyi duyunca; "Hiç irticadan korkmuyorlar!"

TİLKİ MASALLARI

Tilkiye sormuşlar "Tavuk yer misin?" Tilki gülmüş; "Tavuk da çok, zaman da... Acele etmeyin, telaşa gerek yok, yeriz..."


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
9 HAZİRAN 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...