Yedi İklim ve son 'özel' sayısı

 
Çoğu nitelikli derginin, zaman içinde ağırlık kazanan, kimliğinin ayrılmaz bir parçası hâline gelerek varlığına ivme katan kimi 'özellik'leriyle anıldığını görürüz.

Yedi İklim, I20. (Mart 2000) sayısını, yaklaşık iki buçuk ay önce kaybettiğimiz değerli şair, yazar ve dava adamı M. Akif İnan'a ayırmış.

Dile kolay; tam I20 sayıdır her ay okuyucu karşısına çıkıyor ve özellikle, hazırladığı 'Özel sayı' ve 'Özel dosya'larla göz dolduruyor Yedi İklim.. Dergi çıkarmanın pek kolay bir işmiş gibi algılandığı ve bu anlamda önüne gelenin dergi çıkarmaya heveslendiği bir ortamda; 'mesele'nin aslına vâkıf olanlar, dergi çıkarmanın değil, dergiyi istikrarlı bir biçimde sürdürmenin çok daha önemli olduğunu bilirler. Elbette bu husus, kendini belli bir periyoda bağlı hisseden dergiler için geçerlidir.

"Periyot" deyince, Yedi İklim için mutlaka bir çözüm bulunması icap eden bir nâkısaya değinmenin tam sırası.. Bilindiği gibi Yedi İklim 'aylık' bir dergi. Aylık dergilerin, ait oldukları ayın başında çıkmaları ve en geç bir-iki gün içinde belli merkezlere (ve hatta taşradaki kitapçılara) ulaşmaları gerektiği, çok açık.. Dergi izleyicisi, dergisini, mutlaka o ayın ilk günlerinde vitrinde bulmak/görmek ister. Dergi okuyucusunun tipik/doğal psikolojisidir: Ayın on beşinden sonra karşısına çıkan bir dergi, onun gözünde eskimiştir, albenisini yitirmiştir. (Birçok hususta olduğu gibi okuyucuya ulaşmak hususunda da büyük bir titizlik gösteren Edebiyat dergisinin her sayısıyla, o ayın başında vitrinlerde karşılaştığımız günleri unutmak mümkün mü? 'Bu anlamda', Hece'nin söz konusu mirâsı sürdürdüğünü söyleyebiliriz..) Yedi İklim, nedense, bir türlü bu tip bir performansa sahip olamadı bugüne kadar. Ben, ayın on beşinden önce elime geçen bir Yedi İklim'i pek hatırlamıyorum. Dergi yönetimi, bu sorunu bir şekilde halletmek zorunda, diye düşünüyorum.

Çoğu nitelikli derginin, zaman içinde ağırlık kazanan, kimliğinin ayrılmaz bir parçası hâline gelerek varlığına ivme katan kimi 'özellik'leriyle anıldığını görürüz. Bazı dergiler insan yetiştirir; bazıları iyi şiir, hikâye vs. yayınlar; bazısı muhaliftir; kimi, edebiyat dünyası için bir hiza oluşturur; kimiyse merkezîdir, toparlayıcıdır vbg.. Böylesi bir kategorik şekillenme içinde, bana göre Yedi İklim'in en bariz vasfı, yukarıda değindiğim gibi, zaman zaman 'Özel sayı'larla, 'Özel dosya'larla okuyucu karşısına çıkması olgusudur. Kapsayıcı, kuşatıcı 'özel' sayı veya dosyalar hazırlamanın ne kadar zor olduğunu hesap edersek; Yedi İklim'in bugüne kadar hazırlayıp bizlere hediye ettiği gerek 'şehir özel' sayılarının, gerekse birtakım şair ve yazarlara ilişkin 'imza özel' sayılarının kıymetini daha iyi kavramış oluruz. Yedi İklim'in en fazla ilgi gören, en çok satan ve pek kısa bir süre içinde tükenen sayılarının, bu tip 'özel' sayılar olduğunu hatırlatmak istiyorum yeri gelmişken..

İşte Yedi İklim'in son sayısı da bu türden; yani ilgi görüp muhtemelen çok satabilecek ve belki de bir süre sonra tükenebilecek bir toplam olarak Akif İnan'a hasredilmiş. (Bu arada, Hece'nin 39. (Mart 2000) sayısındaki "Hece Taşları" başlıklı 'özel' bölümünün de Akif İnan'a ayrıldığını kaydetmeliyim.)

Akif İnan özel sayısına otuzun üzerinde imza katkıda bulunmuş. Akif İnan'a ithaf edilmiş şiirlerin yanı sıra, şairin şiir serüvenini ve yazarlık yönünü ele alan çalışmalar, derginin esas gövdesini oluşturuyor. Unutmadan, Hasan Aycın'ın 'çizgi'sini de anmalıyım. İnan'ın hayatına ilişkin kimi notların ve enstantanelerin buluştuğu parağraflardan başka, onunla ilgili hâtıraların dökümünün yapıldığı satırlara da yer var Yedi İklim'in I20. sayısında.. Akif Bey'in kendi el yazısıyla yazdığı "Bildiri" başlıklı bir şiiri ve birkaç mektubunun orijinal nüshaları, toplama ayrı bir güzellik katmış. Ali Haydar Haksal ile Âlim Kahraman'ın yönettiği ve katılımcıları arasında Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Nazif Gürdoğan, Mustafa Uzun, Abdullah Uçman gibi isimlerin bulunduğu "M. Akif İnan üzerine bir oturum"un da İnan'ın kimliği/kişiliği ve dünyası bakımından ufuk açıcı bir işlev gördüğünü belirtmeliyim. Ayrıca, Akif İnan'la yapılmış "Şiir, Dil ve Gelenek üzerine" başlıklı ve I993 tarihini taşıyan konuşma metni, dergi sayfalarında okuyucusunu bekliyor. Akif İnan'ın esas mesleği öğretmenlikti, bilindiği gibi. Öğrencileri tarafından yazılan ve şairin bu yönünü açımlayan iki çalışmayı anmamak, haksızlık olur. Onun sendikacılık alanındaki çabaları ise, daha ziyade satır aralarında konumlanmış..

Özetle, Akif İnan'ın hemen hemen tüm veçheleriyle ele alınıp değerlendirildiği bir 'özel' sayı olmuş Yedi İklim'in Mart sayısı. Dergi yönetimi, gösterdiği vefakârlıktan ötürü kutlanmayı çoktan hak ediyor. Eğer siz de, söz konusu ortak paydaya dahil olmak istiyorsanız; Yedi İklim'e ulaşabileceğiniz telefon numaralarını bir yerlere not edebilirsiniz: (0 2I6) 346 65 78-337 43 I4-492 I0 74. Unutmayın, Yedi İklim'in I20. Akif İnan özel sayısı yakında tükenebilir!..